Ülkemiz bitkisel ürünler arasında önemli paya sahip bir ürün de karpuzdur. TUİK’e göre Karpuz toplam sebze üretiminde %10-11’lik paya sahiptir. Karpuz üretimi 2021’de 3.468.717 ton ve 2022’de ise 3.394.783 ton olarak gerçekleşmiştir. Karpuz üretiminde 2022’de önceki yıla göre % 2,1 azalma olduğu görüldü. Fakat bu azalma çok önemli değil. Ülke olarak yeterlilik durumu % 101,2’dir. Yani kendi üretimimiz ile gereksinimimiz karşılanmaktadır. Türkiye 56.176 ton karpuz ithal ederken, 95.379 ton karpuz ihraç etmektedir.
Karpuz yaz aylarında çok sık tüketilen bitkisel gıdalardan biridir. Bu kadar sık tüketilmesi bazı yönlerden bilinçli bir tüketimi zorunlu kılmaktadır.
Son yıllarda karpuzlar anaç olarak kabaklar üzerine aşılanarak yetiştirilmektedir. Bu nedenle meyve kalitesini büyük oranda değiştirdiği iddia edilmektedir. Hatta insan sağlığı üzerine olası etkileri sorgulanmaktadır. Son yıllarda aşılı karpuzların, meyve kalitesinin düşük ve sağlıksız olduğu yönünde bilimsel veriye dayanmayan görüşlere popüler basında sıkça rastlanılmaktadır. Bu yazımda bu iddiaları değerlendirip karpuzla ilgili bazı bilgileri paylaşacağım.
Sebze mi?
Karpuz ülkemizde yaygın yetiştirilen ve tüketilen bir üründür. Karpuz olgun meyveleri tüketilen bir sebzedir. Karpuz yaz aylarında taze olarak tüketimi yanında farklı tüketim şekilleri de vardır. Meyve suyu (şurup) olarak tüketimi de söz konusudur. Ülkemiz ve birçok orta doğu ülkesinde karpuz çekirdekleri çerez olarak da tüketilmektedir. Karpuz meyvesinin kabukları reçel yapımında kullanılabilir.
Karpuz çok eski dönemlerden beri üretimi yapılan bir bitki türüdür. Anavatanı merkez Afrika olarak kabul edilir. Karpuz kabakgiller (Cucurbitaceae) familyasına mensup, bilimsel adı Citrullus lanatus olan bir sebzedir.
Zaman zaman karpuzun “meyve mi, sebze mi” olduğu konusu tartışmalara neden olmaktadır. Karpuz bitki yapısının otsu olması ve üretim şeklinin sebzelere benzemesi nedeniyle sebzeler arasında yer almaktadır. Karpuz yaygın olarak meyve olarak tüketilmektedir.
Besin değeri
İstatistiklere göre kişi başına yıllık tüketim 35,5 kg olarak tahmin edilmiş.
Karpuz başta glukoz, früktoz, beta karoten, lif ve likopen olmak üzere besin unsurları bakımından değerli bir gıdadır.
Antioksitan olan likopen içermektir.
Mineraller bakımından da zengindir.
Karpuzun glikoz ve früktoz içeriğinin yüksek olması ve fazla miktarda tüketilebilme özelliği nedeniyle insan kan şekerinde ani yükselmelere sebep olabilir.
Karpuzun 100 gramında 10 gram şeker (yaklaşık 4 küp şekeri kadar) bulunmaktadır. Bu durumda yüksek miktarda şeker alımı olmaktadır. Bu nedenle diyabeti olanlarca tüketiminde dikkatli olunmalıdır.
Neden Aşılama?
Karpuzlar, toprak kökenli hastalıklara karşı kabaklar üzerine aşılanmaktadır. Anacın karpuzun kalitesi üzerine etkisinin olup olmadığı konusunda araştırıcılar arasında ortak bir fikir birlikteliği bulunmamaktadır. Bu farklılıklar; çevre, yetiştirme tekniği ve kullanılan farklı anaç kalem kombinasyonundan kaynaklanabilir. Bilim insanların yaptıkları araştırma sonuçlarını şu şekilde özetlenebilir.
-Meyve eti sertliği, kırmızı et rengi yoğunluğu ve SÇKM değerlerinde anaç kullanımı ile artmaktadır.
-Aşılı karpuz meyveleri, daha kalın kabukludur.
-Meyve kuru maddesi ve meyve şeklini değişmemektedir.
-C vitamini, likopen, tat ve aroma bileşikleri ise kullanılan anaca bağlı olarak artmakta ya da azalmaktadır. Genelde şeker miktarı bilimsel anlamda çok değişmese de bazı anaçlarda azalma gözlemlenmiştir. Diyabetliler için şeker miktarının az olması iyi bir özelliktir.
-Bazı anaçlar üzerinde yetişen karpuzlarda kabak kokusu ve lif artması gözlemlenmiştir. Mide ve bağırsak sağlığı bozuk olanlar için aşırı life dikkat edilmesi önerilir.
Uzmanlar, karpuzda yüksek verim ve meyve kalitesi için bazı anaçların (M6 ve M2) kullanılmasını önermektedirler.
Son söz: Karpuz sıcak günlerin serinletici gıdasıdır.
Prof.Dr. İsmail GÜVENÇ[i]
[i] Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi/Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi