Ahmet URFALI
Sabir Şahtahtı, gazeteciliğinin yanında siyaset bilimi doktoru olarak Türk dünyasının önemli sorunlarına parmak basmakta, bu konularda duyarlı insanların sesi olmaktadır. Şahtahtı, ‘Sözde Büyük Ermenistan: Olgular ve Kanıtlar’ kitabını Azerbaycan ve Türkiye Türkçesi, Rusça, İngilizce ve Farsça dillerinde yayımlayarak alanında büyük bir eksikliği gidermekte, Ermeni yalanlarını belgelerle ortaya koymaktadır. Ermenilerin soykırım iddialarıyla birlikte yürüttükleri Büyük Ermenistan iddialarını, ‘’hastalıklı Ermeni hülyası’’ olarak adlandıran Şahtahtı, tarihi gerçekleri gün yüzüne çıkarmaktadır. Yazar, söz konusu kitabında; Ermeni Meselesinin dünü ve bugününü irdeleyerek, Ermeni terör örgütlerinin işledikleri organize suçlar hakkında belgelere dayalı bilgiler sunmaktadır. ‘’Ermeni Meselesi, Ermenilerin değil, Osmanlı Devleti ile çıkarları çatışan İngiltere ve Rusya’nın davası olarak ortaya çıkmıştır. Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, Avusturya ve İtalya Ermenilere destek vermiştir.’’ Şahtahtı’nın bu sözleri sorunun asıl kaynağını belirtmektedir. Ermeniler, söz konusu devletlerin kışkırtmasıyla yüzyıllardır barış içinde yaşadıkları Türk devletine ve Türk milletine başkaldırmanın kendilerini ne kadar zarar verdiğinin hâlâ farkına varamamışlardır. Osmanlı yönetimince, ‘’millet-i sadıka’’ olarak vasıflandırılan Ermeniler, fitne ve ihanetin çıbanbaşı olmuşlardır.
Şahtahtı’nın ‘Sözde Büyük Ermenistan: Olgular ve Kanıtlar’ kitabında bulunan pek çok belge ve bilgiden ikisini yazıma almak istiyorum: ‘’ Ermeni Patriği Narses 1876 yılında Vatandaşlık Meclisi Şurasına sunduğu mektubunda şöyle yazıyor: ‘Şayet günümüze kadar Ermeni Milleti, millet olarak korunduysa ve inancını, kilisesini, dilini, tarihi ve kültürel değerlerini muhafaza ediyorsa, bütün bunlar Osmanlı (Türk) hâkimiyetinin Ermeni milletini himâye etmesi sayesindedir…’’
‘’29 Kasım 1914’te Osmanlı Devleti’nin Van bölgesinde Ermeni gönüllülerinden ‘Doğu Anadolu’ silahlı birliklerinin oluşturulmasına başlandı… 1915 yılının başlarında Ermeni gönüllüleri Rus ordusu bünyesinde savaşlara katıldılar… 1915 yılının Mart ayında Ermeni silahlı birlikleri 40 binden fazla Müslüman’ı kurşuna dizdiler… 1915 yılının Mayıs ayında Ermeniler Müslüman Türklere karşı geniş kapsamlı soykırımlar gerçekleştirdiler. Öldürülenlerin çoğu yaşlı, çocuk ve savunmasız masum insanlardan ibaretti.’’ (Tsertsvadze F. Ermeni Millî Birliği, New York, 2009, s:71,72)
Sabir Şahtahtı, bu kez ‘’Anadolu Çırağı’’ adlı eseriyle Türkiye- Azerbaycan ilişkilerindeki ruh ve gönül birliğini ele alarak konuları Türklük bilinciyle işlemektedir. Yazar, ‘’Anadolu Çırağı’’ adlı eserini ; ‘’1918 yılında Bakü’yü Ermeni işgalinden kurtarırken şehit olan kahraman Türk askerlerinin ve kahraman Azerbaycan evlatlarının anısına …’’ ithaf etmiştir.
Bilindiği gibi Kafkas İslam Ordusu, Osmanlı Devleti’nin Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın talimatıyla kurulmuş ve Birinci Dünya Savaşı’nda Kafkasya Cephesi’nde savaşmıştır. Kardeşi Enver Paşa tarafından komutanlığa atanan Nuri Paşa, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ve Dağıstan’ın Osmanlı’dan yardım talep etmesi üzerine ordusuyla Azerbaycan’ı kurtarmak için görevlendirilmiştir. Gence’ye 25 Mayıs 1918’de ulaşan Kafkas İslam Ordusu’ndaki asker sayısı, Azerbaycan kolordusundan yapılan bin kişilik takviyeyle 12 bine ulaşmıştır. Güzergahındaki Göyçay, Salyan, Ağsu ve Kürdemir’i de Bolşevik birlikleri ve Ermeni çetelerinden temizleyen Kafkas İslam Ordusu ve Azerbaycan Halk Cumhuriyeti savaş birlikleriyle 15 Eylül 1918’de Bakü’yü kurtarmıştır.Kafkas İslam Ordusu, Bakü’nün kurtuluşu için yaptığı savaşlarda 1130 şehit vermiştir. Azerbaycan’ın birçok bölgesinde, Bakü ve civarında, Şeki, Şamahı, Göyçay, Kürdemir, Neftçala ve Guba’da Kafkas İslam Ordusu şehitlerinin anıt mezarları bulunmaktadır.
‘’Anadolu Çırağı’’ üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, ‘Anadolu Çırağı’ olup yazarın rahmetli ninesinden duyduğu Ermeni zulmü, Türk ordusunun Azerbaycan harekâtı konularını içermektedir.
‘Kaybolan Güven’ adını taşıyan ikinci bölüm ise Azerbaycanlı iş adamı Zadegan’ın başından geçen talihsiz olaylar, ona yapılan vefasızlıklar ve bununla ilgili cinayet dosyası işlenmektedir.
Üçüncü bölüm ‘Ölüm Hasret’inde Ermeni zulmüne maruz kalan Hocalı sakinlerinin ifadelerine dayanarak yazılmış bir dramadır.
Ermeni kuvvetleri, 1992 yılında 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gecede Dağlık Karabağ Hocalı kasabasında, 83 çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlı dahil olmak üzere toplam 613 kişiyi katletmiştir. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde bir çoğunun yakılmış olduğu, gözlerinin oyulduğu tespit edilmiştir. Hamile kadınlar ve çocukların da bu vahşete maruz kaldığı belirlenmiştir. Sekiz aile tamamen yok olmuş, 487 kişi sakat kalmış ve 1275 kişi esir alınmıştır. Esir alınanlardan 68’i kadın ve 28’i çocuk toplam 150 kişinin yaşayıp yaşamadığı belli değildir. Dağlık Karabağ bölgesi halen Ermeni işgali altındadır.
Tarihe not düşen bu eserlerin müellifi Sabir Şahtahtı,1968 yılında Azerbaycan-Nahçivan- Şahtahtı köyünde doğdu. 1993 yılında Azerbaycan Devlet Petrol Akademisini, 2007 yılında Devlet İdarecilik Akademisini bitirdi. İlk yazıları 1983 yılında Azerbaycan Devlet Televizyonu’nun Ozan programında seslendirildi. 2007 yılının Nisan ayından 2014 yılının başlarına kadar Azerbaycan Devlet Haber Ajansı (AZERTAC) ve Azerbaycan Televizyonunun İran’daki resmî temsilcisi görevlerini üstlendi. 2014 yılında AZERTAC’ın Türkiye ve Suudi Arabistan temsilciliğine tayin edildi. Halen bu görevine devam etmektedir.
Eserleri: Tanrı Sevgisi, Azerbaycan: Takvimde Dört Kara Gün, Hazal Oldu Hocalı’nın Hazangül’ü, Sözde Büyük Ermenistan: Olgular ve Kanıtlar ve Anadolu Çırağı’dır. Eserleri İngiliz, Rus ve Fars dillerine çevrilmiştir.
2018’de yazarın Ermeni terörü kurbanı olan Azerbaycan ve Türkiye diplomatlarının anısına yazdığı “Suskun Aşık”, Azerbaycan Halk Cumhuriyetine ithaf ettiği “Ekizlerin Azadlık Şarkısı” ve “Çiçeklerin Feryadı” romanları Türkiye Türkçesiyle okunabilecektir.
2010 yılında, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Sabir Şahtahtı’nı “Terakki” madalyasıyla taltif etmiştir.
Yazar,2017 yılında da TÜKRSOY’un tesis ettiği Türk dilli ülkelerin bağımsızlık madalyasını almıştır.
Siyasî bilimler doktoru olan yazar, Azerbaycan Yazarlar Birliğinin üyesidir.