Fuat YILMAZER
Barzani ailesi dünden beri birilerinin desteği ve kışkırtması ile bir Kürt devleti kurma hayali taşırdı.
Bu bölgeden hiç elini ve zihnini çekmemiş İngilizler ve Yahudi zihniyeti dün babasına da aynı ihaneti sergiletmişler ama sonuca ulaşamamışlardı. Barzani’yi dolaylı olarak Kürtlerden de faydalananlar işleri bitince yarı yolda bırakmışlardı.
Artık bugün karakter ortakları ABD ile daha bol kurgulu, daha bol aksiyonlu oyunlar planlayıp oynatıyorlar ve bölgede kanın kurumasına izin vermiyorlar.
Mesut Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani de 1966 yılında Kürdistan haritasını dünyaya kabul ettireceğiz, birinci cephemiz Irak’tan sonra Türkiye olacak demişti.
Öcalan da yakalandıktan sonraki ifadesinde ABD’nin asıl isteklerinin Kuzey Irak’ta bir Kürt Devleti kurdurmak olduğunu söylemiş ve bu konuda İsrail’in ve ABD’nin gerçek desteğinin Barzani ve Talabani’nin üzerinde olduğunu söylemişti.
Bunlar da gösteriyor ki egemen güçler, burada Kürdistanı kurdurdurup daha sonra Suriye Kürtleriyle birleştirip denize açılan 2. bir İsrail devleti meydana getirmek istiyor.
Barzani referandumu yaptı, Suriye’dekilerde ideallerindeki sonuca yakın görünüyorlar. Böylelikle bölgede denize açılan 2. İsrail devleti ortaya çıkarılarak bölge Türk ve Arap kontrolünden çıkarılacak.
***
İsrail öteden beri bu bölgede Kürt devletinin kurulmasından yana ve her desteği veriyor.
Yahudi liderlerden Theodor Herzl Kürtlerle ilk teması kurandı. Aynı zamanda Theodor Herzl 1897 yılında toplanan “Dünya I. Siyonist kongresinde Yahudilere “Nil’den Fırat’a İsrail Devletinin” hedefini belirleyip gösteren kişidir.
Bu tarihe kadar birtakım gelişmelerle bu duruma gelindi. Zaten bu duruma gelineceğini Irak Federal Anayasasının hazırlanmasının Barzani’nin kontrolünde olması ve onun da bugünkü sığındığı koşulları o anayasanın içine aldırtmasıyla belirlenmişti.
Yakın zamanlarda Barzani Türkiye’de Devlet Başkanı gibi karşılanmış, Kürt bölgesinin bayrağı devlet bayrağı gibi görüşme salonlarında boy göstermişti.
Milyar dolarlara varan yardımlar yapıldığı sonradan açıklandı.
“Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları attırıldı beraber Kürtçe türküler söylendi.
***
- Irak’ta referandum yapıldı. Barzani dünya kamuoyu önünde halkının görüşünü aldı resmileştirdi, cebine koydu.
İster hemen kullanır bağımsızlığını ilan eder isterse şartlar tam oluştuğunda(1-2 sene sonra) işleme koyar. Şu andaki görüşleri ileride kullanmak istiyor, mantıklısı da o. Şimdi görünüşte de olsa karşı çıkanların olduğu yerde biraz havanın soğuması ve biraz da aranın uzaması lazım tabi.
Birçokları referanduma karşı çıkmış gözüküyor, fakat bana inandırıcı gelmiyor. Bu referanduma gerçekten yüreğiyle karşı çıkan o bölgenin gerçek sahibi Türkmenlerdir.
Karşı çıktığını söyleyenler ise mikrofon elinde, her yerde her şeyi konuşmaya alışmış olanlardır.
Şu bir gerçek ki şimdiye kadar etkili bir yaptırım yapılmadı. Etkili tavır sergilense idi bugün Barzani Kürt bölgesinde iç karışıklıklar çıkmış herkes Barzani’nin “boğazına sarılmakla” meşgul olurdu.
Bu iş bununla kalmadı kalmayacak da, dananın kuyruğu daha sonra köke yakın yerlerden kopmaya başlayacak.
Referandumdan hemen sonra Suriye yönetimi bir açıklama yaptı. “Ülkemizde ki yabancıları çıkardıktan sonra Kürtlerle oturup özerkliği konuşabiliriz” dediler.
Referandumun hemen akabinde Suriye PKK’sının lideri Salih Müslim bir açıklama yaparak “K. Irak Kürt bölgesine yapılacak bir müdahalede müdahaleyi yapanların karşılarında olacaklarını” açıkladı.
Tabii Mesut Barzani ve Neçirvan Barzani’nin yarı tehdit yarı imalı uyarılarını da bir kenarda tutalım.
***
O bölgede bir Kürt devleti kurulursa bütünlüğünü koruyan Türkiye Devleti kalmaz. Türkiye bugünkü bütünlüğünü kaybederse coğrafyamızda 11 lik deprem yaşanmış gibi sallanır.
Bunu bizi yöneten siyasiler, asker ve sivil bürokratlar, hariciyeciler ve iki paragraflık yazıyı dahi okumayı lüks olarak gören ama konuştuğunda mangalda kül bırakmayan kendilerine okumuş diyenler bilmeli, yarınlarımız için çok acil karar vermeli veya verilmesi için kamuoyu oluşturulmalıdırlar.
Bu nedenle bölgenin üç önemli devleti, İran, Türkiye ve Irak beraber hareket etmelidir.
İran’la işbirliği içinde bulunulmalı, yalnız ilerde bize zararı dokunacak imtiyazların verilmemesine özen gösterilmelidir.
Ekonomik yaptırım mutlaka yapılmalı ve Barzani ekonomik anlamda çökertilmelidir.
Daha önemlisi Irak Merkezi Hükümeti ile ortak hareket edilerek Irak ve Suriye Kürtlerinin önünü kesecek coğrafyadan askeri harekât başlatılmalı ve Türkmenler de, Türkiye Devleti de, Irak Devleti de rahata kavuşturulmalıdır.
Kürt devletinin kurulmasını engellemek kadar bölgenin gerçek sahibi Türkmen kardeşlerimize de rahat yaşama ortamı temin edilmelidir.
