Batı neden önemli?

Gerçekte ülkeler arası siyasi ilişkilerden daha önemli bir sorun ekonomik ilişkilerdir. Biz siyasette kabadayılık yaparken, yabancılar ekonomik ilişkilerde bizi sürekli sömürüyor. Zira, Küresel dünyada, artık işgaller yok, ekonomik sömürü düzeni var. Onun anahtarı da cari açıktır. Cari açık kaynak kaybıdır. 2003- 2017 son on beş yılda Türkiye 550 milyar dolar cari açık verdi. Hiçbir işgalde bu kadar kan kaybı yaşanmamıştır.

*****

Esfender KORKMAZ

 

Uluslararası ilişkilerde, ülke çıkarlarını koruyup kollayan ülkeler hep kazançlı çıkmış, dost-kardeş gibi hamaset yapanlar ise zararlı çıkmıştır. Bir milletin çıkarı olduğunda liderlerin dostluğu ve kardeşliği söz konusu olmaz. Türkiye bu yanlışı çok sık yaşıyor. Esat’ın Eset olması da bizim yaşadığımız son örneklerden birisidir.

Beş yıl öncesine kadar Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri gelişirken, her iki tarafın iç politika hesapları bu ilişkilerde sorun yaratmaya başlamıştır.

Aslında batı denilince hedef yalnızca batı ittifakı içinde olmak değildir. Batı hedefi aynı zamanda, bilim ve teknolojide gelişme, ileri demokrasi ve hukukun üstünlüğü demektir. Batı ile İttifak içinde olmak bu hedeflere daha kolay yoldan ulaşmamızı sağlıyor.

Son yıllarda batı ile siyasi ilişkilerin bozulması ile birlikte bu hedeflerden çok uzaklaştık.

1. Hukukun üstünlüğünde geri düştük

Dünya Adalet Projesi (The World Justice Project- WJP) hukukun üstünlüğünün geliştirilmesi amacıyla dünya çapında çalışmalar yürütüyor. Her yıl düzenli olarak yayınladığı ve bizim ülkemiz için Barolar Birliği’nin de destek verdiği Dünya Hukukun Üstünlüğü Küresel Endeksinde Türkiye her yıl daha düşük bir sıraya geriliyor. Söz gelimi 2014 yılında dünyada endekse giren 99 ülke içinde 59. sıradaydı. Yani endekse giren ülkelerin yarısından daha iyi durumda idi. 2015 yılında 21 sıra geriledi ve 102 ülke içinde 80. sıraya düştü. 2016 yılında ise 113 ülke arasında 99. sıraya geriledi.

2. Demokraside kan kaybettik…

1941 yılında Kurulan Freedom House (Dünya özgürlükler evi) 2017 raporunda, 2016 yılı içinde dünyada bir milyondan daha fazla nüfusa sahip ülkelerde insan hakları ve demokratik özgürlükler açısından toplam puan olarak en fazla kazanan ve kaybeden ülkeler tespit ediliyor. Endekste Türkiye 2016 yılında 15 puanla dünyanın en fazla kaybeden ülkesi ve  Papua Yeni Gine ise 5 puanla en fazla kazanan ülkesi olarak yer alıyor .

Yine Freedoom House’ın  aynı raporunda, son on yılda en dramatik şekilde puan kaybeden ülkeler içinde, Orta Afrika Cumhuriyeti 30 puan kayıpla birinci sırada, Türkiye 28 kayıpla ikinci sırada ve Mali 27 puanla üçüncü sırada yer alıyor.

3. İdeolojik takıntılar nedeniyle hem batıdan uzaklaştık, hem de  bilim ve teknolojide geri kaldık.

Kalkınmanın önemli bir şifresi, insan gücü potansiyelinin etkin kullanılmasıdır. Bu da ancak eğitimle sağlanır.

Orta öğrenimde tedrisat değişikliği ile eğitim sistemine ideoloji hakim oldu. Söz gelimi Evrim Teorisi analiz yapmak için, düşünceyi geliştirmek için gerekli bir teoridir… Doğru bulmayanlar veya inanmayanlar yine inanmazlar. Yahut ta isteyen istediğine inanır. Ama tek seçenek her zaman aklı ve bilimi engeller. Aklın ve bilimin tek düzeye indirgendiği bir toplumun çağı yakalaması mümkün değildir.

Yol verdiğimiz tarikatlar ve siyasi islam, eğitimi kendi ideolojisi için kullanıyor. 15 Temmuz darbesi, siyasi islamın  ideolijisini ve çalışma tarzını ortaya çıkardı. Bu günde başka adlar altında birçok tarikat vardır.

Türkiye’de de siyasi iktidar, sünni çizgiye çekmek için herkesi İmam Hatip Liselerine yönlendirmek istiyor. Birçok bakan da bundan övgüyle bahsediyor.

Oysa ki, Diyanet İşleri  Başkanlığı da  2017-2021 stratejik planında İlahiyat ve İmam hatip lisesi mezunlarının artışı bir tehdit olarak algılanıyor. Başkanlık bu raporunda, ”İlahiyat ve İmam-Hatip Lisesi mezunu sayısının kontrolsüz/plansız artışı ve mezunların nitelik sorununun bulunması’‘ da ayrı tehdit unsuru olarak yer aldı.

4. Manevi dünyamızı güçlendirmek isterken Ekonomide sömürülüyoruz.

Gerçekte ülkeler arası siyasi ilişkilerden daha önemli bir sorun ekonomik ilişkilerdir. Biz siyasette kabadayılık yaparken, yabancılar ekonomik ilişkilerde bizi sürekli sömürüyor. Zira, Küresel dünyada, artık işgaller yok, ekonomik sömürü düzeni var. Onun anahtarı da cari açıktır. Cari açık kaynak kaybıdır. 2003- 2017 son on beş yılda Türkiye 550 milyar dolar cari açık verdi. Hiçbir işgalde bu kadar kan kaybı yaşanmamıştır.

Sonuç: Türkiye Ortadoğu uçurumunun kenarındadır. Panzehiri Batı ile ilişkileri yeniden geliştirmektir.

————————————————————–

Kaynak:

http://www.yenicaggazetesi.com.tr/bati-neden-onemli-45185yy.htm ; 26.11.2017

 

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen