Ahmet KILIÇ
Şehrin en lüks mağazasından, en kaliteli en pahalısından bir elbise aldığını düşün…
Ertesi sabah aynı mağazada aynı elbisede büyük bir indirim yapıldığını görsen yahut duysan, moralin altüst olur değil mi? Ve üstelik bayramın ilk günü giydiğin bu kıyafeti, şehirde asgari ücretle çalışan birinin üstünde görsen mesela bayramın zehir olur her halde !
Biraz daha düşün bayramını berbat edecek düşük-yüksek ihtimalleri…
Bayram namazına gittiğinde kanlı düşmanlı bir akrabanla yan yana secde etsen… Çabucak Allah’ın (c.c) huzurundan kaçmaya çalışacaksın değil mi? Ve görmezden gelmeye çalıştığın o kişi, sizinle barışmak için bayramı vesile kılıp senle sarmaş dolaş olsa, bayramın yas gününe dönüşecek muhtemelen.
Yeni aldığın, büzüşür diye yürümeye bile kıyamadığın ayakkabılarına çocuklar bassa, harçlık vermekten vazgeçersin belki de!
Yaşlı komşuların ellerini uzatsa, öpmeye bile tenezzül etmeyeceksin, helâl iş yapmaktan kırışmış elleri dudağına değer diye! Sitemde bulunacaksın. El öp öp öp nereye kadar, diyeceksin.
Üç, dört günlük bayramı fakir fukaraya çok bile göreceksin kim bilir! Hayvanları kurban etmeyi katliam bilip, yoksulların halinden anlamamayı marifet bileceksin! Belki de bayram günleri lüks arabalarla gecekondu mahallelerine kurban eti dağıtmayı çok büyük bir fedakârlık sanacaksın…
Apartmanında herkesin bayramını nezaketle tebrik ederken, kapıcının yüzüne bile bakmayacaksın, ola ki seni evine davet eder de küçülürsün diye!
Eş dostu ziyaret ederken en çok duaya ihtiyacı olanı değil de en varlıklı ailelerin kapı zillerine basacaksın.
Kesilen kurbanların en büyük parçalarını kendine saklarken, çöpe atılacak et parçalarını mahallendeki yoksullara vereceksin. Ve bu unutulmaz iyiliği diğer bayrama kadar söylenip duracaksın.
Bayramı bayram bilmeyip, resmi tatilin keyfini çıkartmayı bayram bileceksin! Babanın ananın ellerini öperken, ölünce onlardan sana kalacak mirasın neşesiyle defalarca onların ellerini öpeceksin. Huzurevindeyse zaten anan baban, bayram onların neyine!
Çocukken elinden tutup istediğin bayram kıyafetlerini almayı kendine vazife bilen babanın bayramını, ücretsiz telefon mesajlarınla kutlasan da sorun olmaz. Babadır affeder elbette!
Annen kardeşinin evinde kalıyorsa, yanına gitmeye gerek de yok. İndirimli aldığın giysiler annenin gönlünü almaya yetecek, gönlünü hoş tut sen!
Bayram yoklaması yapmaya gerek bile duymayacaksın. Öbür bayram size gelip de bu bayram hayatta olmayanlar aklına bile gelmeyecek. Nasıl olsa öpülecek el çok!
Bayram gelmiş senin neyine be adam!
Paran var, anan baban hayatta, istediğin kadar pasta, börek de yedikten sonra değmesinler keyfine!
Umurunda mı ki mahallene göç etmiş Suriyeli yetim çocukların ne yediği ne giydiği!
Bayram gelmiş senin neyine be kadın!
Paranı harcayacağın ne anan ne baban var. Ölen ölmüş kalan kalmış sanane ki!
Bayram gelmiş, özür dileriz… Sizi rahatsız ettik, huzurunuzu bozduk!
