Bayram nedir derseniz “değiştirendir” derim. Uğradığı zamâna, mekâna, eşyâya adını verir, şereflendirir. Değiştirir, dönüştürür. Bayramlarda ismini kaybeder günler. Bayram günüdür artık onlar, birinci, ikinci ve üçüncü günü… Evlerde pür telaş yapılan normal bir temizlik değil, bayram temizliğidir. Tatlı bayram tatlısı, şeker bayram şekeri. Pantolon, etek, gömlek değildir giyilen o gün, “bayramlıktır” cümlesinin ismi. Harçlıklar bayram harçlığı, pazarlar bayram pazarı, meydanlar bayram meydanı…
Şimdi bayramlar hüzünlü, meydanlar kimsesiz ve hâneler sessiz. Âcizliği hatırlatır, fânîliği anlatır bu salgın dudaksız ve dilsiz. Bugünler de geçecek biliriz. Her inişten sonradır çıkış, her karanlıktan sonra doğar güneş…
Âfak bütün hande, cihân başka cihândır,
Bayram ne kadar hoş, ne şerâretli zamandır.
Mehmet Âkif
Ey cân, bayram yine bayramdır. Yine en şerefli zamandır. Fâni dünyanın yalanında bulamazsın bayramı. Bayrâmı da seyrânı da “sende ara sende bul” … Dost illerinde kurulmuş bayram meydânına var. Vuslata eren cânlar yâr ile bayramdalar…
Bayramı imdi Bayramı imdi
Bayram edersin yar ile şimdi
Hamd-ü senalar hamd-ü senalar
Yar ile bayram kıldı bu gönlüm
Hacı Bayrâm-ı Velî Hz.
O öyle bir hâldir ki “bilenler söylemez, söyleyenler bilmez” derler. İnsanı da değiştiren, dönüştüren gerçek bayramdır onlar. Gönlü değişmiş, gözü değişmiş, sözü değişmiştir onların…
Dön yüzün Dildâr’ına, düş âteşin nârına, er Yâr’in vuslatına bayram o bayram olur. Gerçek bayramlara, ermenin niyâzıyla… Bayramınız bayram olsun efendim…
Cân bula cânânını
Bayrâm o bayrâm ola
Kul bula sultânını
Bayrâm o bayrâm ola
Hüzn ü keder def’ ola
Dilde hicâb ref’ ola
Cümle günâh af ola
Bayrâm o bayrâm ola
Mevlâ bizi afv ede
Gör ne güzel ‘ıyd ola
Cürm ü hatâlar gide
Bayrâm o bayrâm ola
Alvarlı Efe Hz.