Bahar hep beklenendir, özlenendir. Kapılardan baktırır, türküler yaktırır. Baharda dereler coşkun akar. Rengârenk çiçeklenir ağaçlar, yüce dağlar, engin ovalar. Ihlamur, kekik kokar rüzgârlar. Toprağa düşer cân olur, suya düşer inci mercân olur yağmurlar…
Bahar yeniler hayatı, tabiatı. Tazeler duyguları. Etkisi altına alır, büyüler duyuları.
Gönüllerin baharı da Ramazan ayıdır. Tıpkı bahar gibi yeniler, tazeler, arındırır insanı. Beklenir bahar gibi. Gözlenir aşkla yolu…
Ne mutlu bize ki iki baharı birlikte gözlemekteyiz. Ramazan-ı şerifin birkaç gün evvelinde, Kur’an iklimine hazırlık, hatimlere başlama demlerindeyiz. Fâtiha ile başlar hatimler. Nefislere karşı verilen mücadelenin fethini müjdeler. Şimdi ezberden okunsun Fâtiha’lar, ezberden okunsun ki ezberimiz bozulmasın. Eski günler geri gelsin. Hastalıktan, salgından eser kalmasın. Bahar sultânı, kışa gâlip gelsin. Neş’e ve huzur getirsin. Kışlar yaza tebdîl etsin…
Fâtiha’dan sonra Bakara’ya, Elif, Lâm, Mîm’e geçelim. Rabb’imin âyetlerini bu kez, O’nun eşsiz mushafından okuyalım. Kendiliğinden tezhipli, süslemeli… Kudret elinden çıkmış hattı. Billûr gibi ışıl ışıl varaklı…
Elif eşyanın özünde, gözlerimizin önünde. İşte şu ağaç bir Elif’tir. Gücünü topraktan alır, elleri semâya uzanır. Güneşe dönmüştür yüzünü, hikmetle söyler işitenlere sözünü. Sağlamdır, duruşu vardır. Ondandır dallanıp budaklanması. Güven verir sağlam olana dayanması…
Lâm, ağacın dallarıdır. Annelerin kollarından alır ilhâmını. Kucaklar, sarmalar, birleştirir, kavuşturur. Çiçek açandır, meyve verendir. “Lâm” yoldur, usuldür, visâldir. “Lâm” lâlenin birliği, hilâlin zenginliği, lisânın sâdeliği, lâl olmuşların dili, sükûtun sesidir…
Şimdi, Lâm’a tutunmuş Mim’i, seyret görkemli ağaçlarda. Oku, âhenkle salınan o güzelim dallarda. Mim varlığın tohumunda, çiçeğin tomurcuğunda. Mim, ağacın meyvesinde, gözlerin merceğinde, gülümsemenin gamzesinde. Süleymân’ın mühründe. Muhammed’in özünde…
Tekrar tekrar okuyalım, “Elif, Lâm, Mim, işte okuduğun kitap, içinde hiçbir şüphe olmayan, kötülükten korunanlar için bir hidâyettir.”[1] Şu gördüğün ağaç Hak’tan bir inâyettir. Kalbine dolan coşku, lütuftur hidâyettir. Oku! Bak ve Gör ki ne büyük bir nîmettir…
Dipnot
[1] Bakara/1,2.