Yorgun bakışlı insanlar geçer üzerimden.
Ümit yüklü, acabalı, keşkeli insanlar.
Göz izleri taşırım nemli nemli.
Ardım gurbet olur çoğu defa.
Başım pare pare duman olur bazen.
Gam yüklü kervanlar geçer üzerimden.
Bulut bulut yorgan mıdır örtündüğüm bilinmez.
Bir hüzün kavalıdır dinlediğim.
“Alev alevdir içim,
Yakar mı hiç har beni?
Gurbet yüklüdür göçüm,
Bulut bulut sar beni.”
derim bazen.
Ben dağ dağ büyür, dağ dağ sevdalanır, dağ dağ dağlanırım.
Ben dağım.
Gün doğumunu da, gün batımını da ben bilirim.
Varsın seyreden mutlu olsun.
Bazıları dolana dolana sorar.
“Bu dağlar eze dağlar,
Suları meze dağlar.”
Asıl söylemek istediklerini sona saklamışlardır.
“Yar yanıza gelende,
Ne dedi size dağlar?”
Sorarlar, söylemem.
Ben dağım.
Bu saçları boşuna ağartmadım ben.
Susmasını, haddimi bilirim.
Dik durmam bundandır.
“Dağlar dağımdır” diyen de bendendir, “Bu dağlar kömürdendir” diyen de.
Yol yoldur üzerim.
Gelen de giden de yolundadır.
Yar gözüyle ıslanmıştır içim dışım.
Türkülerim ıslaktır benim.
Benim türkülerim bitmez.
Ben dağım..