N. Bethune (1890-1939) İkinci Dünya Savaşında Çinli komünistlerin Japon işgalci kuvvetlerine karşı verdikleri savaşta onlara yardım eden bir Kanadalı cerrahdı. Çinli komünistlere karşı dostça yaklaşan sayılı batılılardan olduğu için, Bethune bir Çin halk kahramanına dönüşmüştür. Burada “Bethune” Çinlilere karşı dostane davranan karaktere lakap olarak verilmiştir.

Yukarıda ki alıntı ünlü bilim kurgu yazarı Cixin Liu ‘nin “ Üç Cisim Problemi” adlı çok satan bilim kurgu romanının sayfa 318 de ki dip notu.

Söz konusu romandan alıntı ile devam edelim yazıya.

“Bethune mi?” ye şaşırmıştı.

“Bu yabancının gerçek ismini bilmiyoruz, bu yüzden ona bu şekilde hitap ediyoruz”

“Doktor mu o?”

“Hayır. Tepelere fidan dikiyor. Neredeyse üç yıldır yapıyor bunu”

“Fidan mı dikiyor? Neden?

“Kuşlar için olduğunu söylüyor.

Bir kuş türünün soyu neredeyse tükeniyormuş.”

Cixin Liu, “Üç Cisim Problemi”ni 2006 yılında kaleme aldı. 2014 yılında Ken Liu tarafından İngilizceye çevrilen roman İthaki Yayınları’nca okura sunuldu. “Üç Cisim Problemi”,  Hugo En İyi Roman Ödülü’nü kazanarak Çin bilim kurgu edebiyatının dünyaya açılmasında da büyük rol oynadı. Cixin Liu’nun yazdığı, Çin’in en popüler bilim kurgu romanı olan “Üç Cisim Problemi” televizyon dizisi oluyor. Liu’nun büyük başarı gösteren bir diğer bilimkurgu romanı uyarlaması “The Wandering Earth” ise Netflix’de bir süredir gösterimde.

https://kayiprihtim.com/roportaj/cixin-liu-ile-roportaj/

Yukarıda ki link de tamamını okuyabileceğiniz röportajda ;”Bilimkurguya olan ilginiz nasıl başladı? Bize sizi bu yolda yazmaya iten yazarlardan bahsedebilir misiniz? “Sorusuna Cixin Liu nin yanıtı şöyle;

“Çünkü bilim kurgu alanındakilerden biri olabileceğimi düşündüm. Bu aslında bir tür kültür dersi. Ben bilimkurgu ile ilgilendim çünkü ilerleyen yeni dünyada çok daha fazla ön plana çıkacak olan bir tür. Kurduğumuz hayallerle hayatımızdan daha ileriye gidebilir. Bana ilham veren kişi ilk bilimkurgu yazarı olan Fransız yazar Jules Gabriel Verne’dir. Ama asıl etkileyip ilham veren kişi ise İngiliz yazar Arthur C. Clarke’tır. 2001: Bir Uzay Efsanesi isimli romanıyla bana ilham vermiş, kitabıyla beni şaşırtmıştır. Bilimkurgu yazarlığına bu romanla başladım.”

İklim krizi dünya da ki doğal yaşamı tehdit ediyor. Teknolojik gelişmelerde insanın bireysel algılamasını negatif etkilerken, toplumsal yaşam da etik değerler aşınıyor, korona pandemisi bilim kurgu romanlarda ki distopyayı aratmıyor. Bilimin gelişmesinde ışık tutan bilim kurgu roman ve öyküler diğer yandan teknolojik yaşamın psiko-sosyal eleştirileri gündeme getirerek, insanlık kültür birikimini ve doğa dengesini korumaya çalışıyor. Sürdürülebilir bir yaşam için doğaya, havaya, denizlere, ırmaklara, ormanlara, hayvanlara …. sahip çıkmalıyız.Postcovid19 ne ekonomi ne de politika aynı kalamaz diyor Klaus Schwab.

Aşağıdaki link de tamamını okuyabileceğiniz  yazıdan  bir alıntı Klauss Schwab a ne diyor , bir kulak verelim şimdi.

https://fikirturu.com/ekonomi/covid-19-sonrasi-kapitalizm/

Dünya Ekonomik Forumu kurucusu ve başkanı Klaus Schwab, Project Syndicate internet sitesinde yayımlanan yazısında, günümüz küresel durumunun derin belirsizlikleri arasında bir şeyin çok net olduğunu söylüyor: “Eski varsayımları sorgulamaya ve yeni bir paradigma geliştirmeye başlamanın zamanı geldi.”

“Pandemi, nesillerdir görülmeyen ölçekte bir halk sağlığı krizini ve ekonomik krizi tetikledi. Böylesi bir krize verilecek kabul edilebilir tek karşılık; ekonomilerimiz, politikalarımız ve toplumlarımız için bir ‘Büyük Sıfırlama’nın peşinden gitmek olacaktır. COVID krizi hükümetlerin, işletmelerin ya da sivil toplum gruplarının sistemik küresel zorluklarla tek başlarına başa çıkamayacaklarını gösterdi. Bu alanları ayrı tutan siloları yıkmalı ve kamu-özel sektör iş birliği için kurumsal platformlar oluşturmaya başlamalıyız. Genç nesillerin de bu sürece dâhil edilmesi çok önemli zira gençler doğal olarak uzun vadeli gelecekle ilgililer.

Son olarak, her düzeyden vatandaşın geçmişi, fikirleri ve değerlerinin çeşitliliğini tanımak için çabalarımızı artırmalıyız. Her birimiz şahsımıza ait birer kimlik sahibiyiz ama hepimiz ortak çıkarlara sahip yerel, mesleki, ulusal hatta küresel topluluklara aitiz.

‘Büyük Sıfırlama’, geride bırakılanların sesini duyurmaya çalışmalı. Bu sayede geleceği ‘birlikte şekillendirmeye’ istekli herkes bunu yapabilecektir.” 

Rutger Bregman Hollandalı tarihçi ve yazardır. Yayınlanmış 5 kitabı bulunmaktadır. ‘Gerçekçiler için Ütopya’ kitabı Türkçeye çevrildi.

Neoliberal düzen sona eriyor. Sırada ne var? adlı makalesinden bir alıntı ile büyük sıfırlamanın belirsizliğinin altını kalın çizgiler ile çizelim.

https://www.sosyokritik.com/2020/07/24/neo-liberal-donem-sona-eriyor-sirada-ne-var-2/

“Bu son 40 yılda egemen olan ideoloji ölüyor. Yerini ne alacak? Hiç kimse kesin olarak bilmiyor. Bu krizin bizi aşağı çekebileceğini hatta daha da karanlık bir tünele sokacağını hayal etmek zor değil. Yöneticiler bunu daha fazla güç elde etmek, nüfuslarının özgürlüğünü kısıtlamak ve ırkçılık ve nefretin alevlerini körüklemek için kullanacaklar. Ancak işler farklı olabilir. Çok sayıdaki aktivist ve akademisyen, iş bağlantıları kuran kişilerin sıkı çalışması sayesinde başka bir yol da hayal edebiliriz. Bu salgın bizi yeni değerler yoluna çekebilir. Neo-liberalizmi tanımlayan bir dogma varsa, o da çoğu insanın bencil oluşudur. Ve bu insan doğasının alaycı ve şüpheci görüşünü takip eden düşünce özelleştirme, artan eşitsizlik ve kamusal alanın erozyonu oldu. Şimdi insan doğasının farklı ve daha gerçekçi bir bakışı için bir alan açıldı: İnsanoğlu iş birliği yapmak için gelişti. Bu inancın üzerine inşa edilecek şeyler; güvene dayalı bir hükümet, dayanışmaya dayanan bir vergi sistemi ve geleceğimizi güvence altına alacak sürdürülebilir yatırımlar. Ve tüm bunlar, bu yüzyılın en büyük sınavına hazırlanmak için tam zamanında geldi; ağır çekimde gelen iklim değişikliği felaketi.

Hiç kimse bu krizin bizi nereye götüreceğini bilmiyor. “

Kırmızılar sanal düşünce ağı-digital think tank- büyük sıfırlamadan çıkış yolunu gösteriyor.

https://www.kirmizilar.com/tr/index.php/kirmizilar-tanitim/dunyaya-bakisimiz-ve-medeniyet-tasavvuru

KIRMIZILAR HAREKETİNİN DÜNYAYA BAKIŞI adlı manifestonun son cümlesini güncelleştirdim, izninizle. “Doğru okunan toplum yapı ve dinamiklerinin doğru yöntemlerle kurgulanması durumunda inanılmaz bir başarı ve “tarihin önemli fırsatlarından birisi” nin yeniden tasarlanması ve hayata geçirilmesi imkânları vardır. Kırmızılar e-Hareketi-digital think tank-, tarihin yeni bir dönüm noktasında olduğu kanaatiyle, yeniden Türk Medeniyet Tasavvuru ve dönüşümü noktasında Türk Kültürünün yeni ve insani bir “medeniyet modeli”-YENİ DÜNYA DÜZENİ- çıkarabileceği inancıyla bu günleri öngörerek büyük sıfırlamadan çıkış yolunu, KORKUT-ATA nın binlerce yıllık kitabından REFERANS alarak göstermektedir.

Türkiye Cumhuriyeti kendine özgü kısıtlarının yanında, ABD ve AB etkisi ile ekonomipolitik yapay bir kaosa düştü. Yaşadığımız ekonomipolitik sorunların nedenleri ve çözümlerini araştıran herhangi biri kolayca bulabilir. Kırmızılar yayınlarından başlayarak referans ekonomi-politik kitaplara ve internet kaynaklarına –sanal düşünce ağlarına-ulaşmak için bir tık yeter. Okumadan düşünemezsiniz. İnsan ne okursa odur. Artık “haberimiz yoktu” mazeretine sığınamayız.48.022.216 görüntüleme idi  #susamam rap videosu, bu yazıyı yazdığım sırada. Dijital Gençler her şeyin farkında. Atatürk Devrimlerini Türk gençliğine emanet ederken farkındaydı bugün T.C. nin başına geleceklerin. Dijital devrimi yapmak üzere Gençlik geliyor. Sadece Türkiye de değil tüm dünyada. We are the 99%. Diyorlar, her yerde.

https://www.youtube.com/watch?v=L5K3IxINr7A

Yukarında linkde rap şarkısı dinleyerek büyük bir umutla yazıyı okumaya devam edebilirsiniz. Çünkü kırmızılar sanal düşünce ağı size umut veren bir geleceği şekillendiriyor. Artık haberimiz yoktu mazeretine sığınamazsınız. Kimse ciddiye almaz sizi Trump bile olsanız. Seçime hile karıştı diyen Trump tweetinin altında bu asılsızdır, gül, geç diyorlar. Bir zamanlar trump bir tweetle ekonomimizi darmadağan ederdi. Güle güle Ttrump.

Büyük sıfırlamaya karşı Türk ekonomi ve bilim tarihinden gelen Biruni-Ahi Evran ekonomi sistemini dijital ekonomi ve kümelenme organizasyonu ile sentezleyerek Biruni-Ahi Evran dijital kümelenme ekonomisi önce Türk Keneşi Ülkeleri ve Türk diasporası ile sonra Kuşak Yol Girişimi orta koridor -central asia- ekonomik kuşak ülkeleri ile geliştirilebilir. Dijital Yönetişim ilkeleri olarak beş bin yıldır geçerli olan törüg 4 değişmez ilkeleri-Köni,Uz,Tüz,Kişi- benimsenebilir. Dijital yenileşim ipek yolu ekosisteminin astanası ve simgesi AstanaHUB olabilir. AstanaHUB bir zamanların SOLVAY konferanslarına (Tarihte düzenlenen ilk fizik konferansı olarak bilinen 1911 Solvay Konferansı, Hendrik A. Lorentz‘in başkanlığında Brüksel’de toplandı. 1927 Solvay konferansına katılan 29 bilim adamının 17’si Nobel Ödülü‘nü ya önceden almış ya da daha sonrasında alacaktır.Katılan isimler A. Piccard, E. Henriot, P. Ehrenfest, E. Herzen, Th. De Donder, E. Schrödinger, E. Verschaffelt, W. Pauli, W. Heisenberg, R.H. Fowler, L. Brillouin, P. Debye, M. Knudsen, W.L. Bragg, H.A. Kramers, P.A.M. Dirac, A.H. Compton, L. de Broglie, M. Born, N. Bohr, I. Langmuir, M. Planck, M. Curie, H.A. Lorentz, A. Einstein, P. Langevin, Ch. E. Guye, C.T.R. Wilson, O.W. Richardson .) benzer bir şekilde dijital inovasyon ipek yolu ekosistemini tasarlayarak, Dijital yenileşim çağını “köni,uz,tüz,kişi” dijital yönetişim ilkeleri çerçevesinde başlatabilir. Link

https://astanahub.com/  incelemenizi öneriyorum. Nur-Sultan geleceğin akıllı kentidir.

AstanaHUB da bir araya gelen Türk Mühendisleri ve Yatırımcılar ERDAL ARIKAN önderliğinde Dijital Kazakistan dan dijital Türkiye ye dijital inovasyon ipek yolu ekosistemini kurulabilir.

Sürdürülebilir yaşam felsefesi, derin ekoloji gibi yeni bir dünya görüşünün kaynakları tarihsel ve mitolojik olarak Asya nın cografi merkezi Tuva da kodlanmıştır.

Dijital ekonomi bir yanda Huawei, Samsung, Apple, Amazon, Alibaba, Google, Microsoft, Facebook, Baidu, vb. dijital devler yaratırken, diğer yandan değeri milyar dolarları aşan tek boynuzlu at diye tanımlanan startupları -PEAK gibi-yaratıyor. Yapay zekâ, savaşları, ekonomileri etkilerken, milyonlarca insan işsizlikle, yoksulluklar, hastalıkla boğuşuyor. Etik bir yapay zeka insanlık adına büyük sıfırlamadan, Dört TÖRÜG ilkesine -köni, uz, tüz, kişi- göre akıllı bir dünya tasarlayabilir mi? AstanaHUB da böyle bir soruya yanıt bulabilir miyiz?

http://www.optimistdia.com/dosyalar/site_resim/bulten/Optimist_Bulten_Subat_2019.pdf

linkinde detayını okuyabileceğiniz Gözetim Kapitalizm Çağı kitabı ile google, facebook gibi dijital diktatörlükleri eleştiren Shoshana Zuboff diyor ki

“Gözetim kapitalizmi, tek taraflı bir şekilde sahiplendiği insan deneyimini hammadde olarak alıyor ve davranışsal verilere dönüştürüyor. Bu verilerin bir kısmı hizmetlerin geliştirilmesi amacıyla kullanılsa da, üretim fazlası olduğunu söyledikleri kalan kısmını ‘makine zekâsı’ olarak bilinen gelişmiş üretim süreçlerini beslemek; şu an, yakında ve gelecekte ne yaptığınızı ve yapacağınızı tahmin eden öngörüler üretmek amacıyla kullanıyorlar. Bu öngörüler, davranışsal opsiyon piyasaları olarak adlandırdığım yeni bir tür piyasada alınıp satılıyor. Gözetim kapitalistleri, bu alım satım işlemleri sayesinde servetlerine servet kattı. Bu antidemokratik ve adaletsiz güç, en iyi piyasa destekli bir darbe olarak tarif edilebilir: Dijital teknolojinin, teknolojik Truva atlarına saklanan insanların gerçekleştirdiği bir darbe. Bu darbe, insan deneyimini sınıflandırma gücü sayesinde bilgiyi ve gücü tekelinde topluyor, toplumdaki bilgi paylaşımının üzerinde imtiyazlı bir baskı uyguluyor. Bir anlamda, insanlarla olmasa da insanlardan beslenen bir baskı rejimi. “

The Age of Surveillance Capitalism çarpıcı ve aydınlatıcı bir kitap. Thomas Piketty’nin başyapıtı olan Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital kitabını hatırlatıyor. Toplumumuzun içinde kudurmuş bir halde koşturan bu google,amozan,fb.. mutantlarını evcilleştirmeyi başaramazsak bunun tek suçlusu kendimiz olacağız. Artık “haberimiz yoktu” mazeretine sığınamayız.

Montreal AI Ethics Institute (MAIEI) Yapay Zekâ sistemlerinin izlemesi gereken  prensipleri ve yapay zeka etiği konusunda ki çalışmaları yayınladı.

This report was prepared by the Montreal AI Ethics Institute (MAIEI) – an international non-profit research institute helping people understand the societal impacts of AI and equipping them to take action. https://montrealethics.ai/

• Yapay Zekâ Sistemleri’nin (YZS) gelişimi ve kullanımı tüm canlı varlıkların sağlığının gelişimine izin vermeli.
• YZS insanların otonomluğu göz önünde bulundurularak ve insanların kendi hayatlarının yanı sıra çevreleri üzerindeki kontrolünün artırılması hedefi ile geliştirilmeli.
• Mahremiyet ve özel hayat, YZS’nin veri toplama ve arşivleme sistemlerinin müdahalesinden korunmalı.
• YZS’nin gelişimi insanlar ve jenerasyonlar arasındaki birlik bağlarını korumaya uyumlu olmalı.
• YZS anlaşılabilirlik, savunulabilirlik ve erişilebilirlik kriterlerine uygun olmalı ve demokratik incelemeye, tartışmaya ve kontrole tabi olmalı.
• YZS’nin geliştirilmesi ve kullanımı, adil ve eşitlikçi bir toplumun oluşturulmasına katkıda bulunmalı.
• YZS’nin geliştirilmesi ve kullanımı, toplumun sosyal ve kültürel çeşitliliğini korumakla uyumlu olmalı ve yaşam tarzı seçimlerini ve kişisel deneyimleri kısıtlamamalı.
• YZS’nin gelişimine katkıda bulunan her insan, en uç örnekleri göz önünde bulundurarak YZS kullanımının ortaya çıkaracağı muhtemel kötü sonuçları öngörmek için temkinli olması ve bunların önüne geçmek için gerekli önlemleri alması gerekir.
• YZS geliştirilmesi ve kullanımı, karar alma sırasında insanların sorumluluğunu azaltmaya katkıda bulunmamalıdır.
• YZS geliştirilmesi ve kullanımı gezegenin çevresel sürdürülebilirliğini sağlayacak şekilde yürütülmelidir.

Beyanname’nin etik çerçevesi dâhilinde dijital geçişi tamamlayacak yönergeler önermek amacıyla, bu prensiplere bağlı olarak geliştirilen öneriler ise şu şekilde:

• Yapay Zekâ’nın ve dijital teknolojinin kullanımı ve bunun toplumsal etkilerini inceleyip araştıracak bir organizasyon kurulmalıdır.
• Sorumlu uygulamaları teşvik eden, YZS’nin denetlenmesi ve sertifikalandırılması için uygun bir politika yerleştirilmelidir.
• Dijital teknolojiler konusunda vatandaşların daha fazla güç sahibi olması için, anlayış, eleştirel düşünme, saygı ve sorumluluğu öğreten eğitimlere erişime destek verilmeli böylece sürdürülebilir dijital topluma aktif katılım teşvik edilmelidir.
• Sektör hissedarlarının YZS kullanımı, tasarımı ve geliştirilmesine dair eğitimi çok disiplinliliğe ve etik kurallarına yatırım yapılacak şekilde yeniden gözden geçirilmelidir.
• Yapay Zekâ’nın kapsayıcı olarak geliştirilmesini teşvik etmek ve YZS gelişimi ve uygulanması hakkında muhtemel taraflılığı ya da ayrımcılığı önlemek üzere çeşitli mevcut kurumsal kaynakları kullanan, kapsamlı bir strateji uygulanmalı.
• Demokrasinin, siyasi uçlar için bilgi manipülasyonundan korunması amacıyla, vatandaşların kandırılması ve siyasi manipülasyonunu engelleyecek bir sınırlama stratejisi uygulanmalı. Ayrıca siyasi fişlemeyle mücadele için geliştirilecek bir strateji ile demokratik kurumlar ve bilgili vatandaşların sağlıklı bir şekilde işlemesi sağlanmalı.
• Düşük ve orta gelirli ülkeler suistimal edilmeden dünyanın farklı bölgelerini dâhil etmeyi hedefleyen, saldırgan olmayan bir uluslararası gelişim modeli uygulanmalı.
• YZS’nin ve diğer dijital teknolojilerin gelişimi ve kullanımının güçlü çevresel sürdürülebilirlikle uyumlu ve çevresel krizlerin çözümündeki gelişmelere olanak sağlayan bir kamu/özel sektör stratejisi uygulanmalı.
• Dijital yönetişim ilkeleri olak köni, uz, tüz, kişi ilkelerinde astanaHUB da bir araya gelen aksakallar yukarıda açıkladığım MAIEI çerçevesinde dijital yenileşim ipek yolu ekosistemini tasarlayabilir. Kırmızılar e-hareketi astanaHUB dan böyle bir girişimi başlatabilir.

Yazımızın son bölümüne Asyanın cografi merkezi Tuva hakkında bilgi vererek geçelim. 

Su kaynakları bakımından zengin bir ülke olan Tuva, dünyanın en büyük nehirlerinden biri olan Yenisey e (Ulug Hem)sahiptir. Beg Hem ve Kaa Hem nehirleri de Ulug Hem (Yenisey) nehriyle birleşerek bereket saçarlar. Tuva, ayrıca irili ufaklı 430 tane göle de ev sahipliği yapmaktadır. Azas, Çağatay, Hindiktig-Höl, Tere-Höl, Süt-Höl, Noyan-Höl bu göllerin en büyükleridir. Tuva, 50 civarında termal su kaynağını da bünyesinde barındırmaktadır. 

Tuva Asya kıtasının coğrafi olarak tam ortasında bulunur. Bu nedenle kültürel bir astanadır. 

Türk Dil Kurumu yayını TUVA DESTANLARI kitabını Ekrem Arıkoğlu ve Buyan Borbaanay birlikte yazmış. Tuva Destanları adlı bu eser de TDK “Türk Dünyası Destanlarının Tespiti, Türkiye Türkçesine Aktarılması ve Yayımlanması Projesi” kapsamında hazırlanarak yayımlanmış bir eserdir.

Destanlar, sözlü geleneklere dayanarak tarihin derinliklerinden çağımıza insanoğlunun yaşadığı önemli olayları aktarmaları nedeniyle, toplumların  kolektif bilindışını mitlerde saklı tutar. 

Nasıl genlerimizde geçmişin kodları gizli ise, Memlerimizde (kolektif blinçdışımızda) kültür kodlarımız saklıdır. Türkülerden destanlara, halılardan, kervansarayların kapılarında ki motiflere Türk boylarının geçmiş ve gelecek imgeleminin simgeleridir.(tamgasıdır). Tuva halk edebiyatında kahramanlık destanları önemli yere sahip, büyük ölçekli ve çok vakalı bir türdür. Tuva sözlü edebiyat geleneğinde kahramanlık destanları, gelenek ve görenekleri, inançları, çalışırken edinilen tecrübe ve bilgiyi, toplum hayatıyla ilgili tarihî olguları ve düşünceleri, aydınlık bir gelecek için istek ve arzuları nesilden nesile aktarma rolünü üstlenir. Tuva Richard Feyhman ın keşfettiği gırtlak müziği ile derin ekoloji felsefesinin de doğal kaynağıdır. Sürdürülebilir yaşa felsefesi kodları tuva destanlarında, müziğinde

Bilim kurgu öyküler ile gelecek tasarlanabilir. Özümüze düşer, düşünürsek.

#tuva2040 bilim kurgu öyküler-BETHUNE-

Phyton yapay sinir ağları algoritması ile Tarih boyunca yazılmış, söylenmiş Türk destanlarını okuyarak bir belleğe depoladı, Bethune kod adlı yazılımcı.

Törüg dört değişmez-KÖNİ,UZ,TÜZ,KİŞİ- ilkesini ise etik bir KOD olarak seçti.

Böylece Bethune nin elinde yapay bir zekâ kam oldu, adını da #astanaHUBai koydu.

Bir ara yüz chip ile bilinç koruma duvarını oluşturduktan sonra #astanaHUBai ile zihinsel bağlantısını gerçekleştirdi.

Bilinç dışının organik algoritması ile #astanaHUBai kısa sürede binlerce bağlantı kurarak aktif hale gelmişti.

Bethune “Ne sorayım sana #astanaHUBai ?”dedi.

O da “soruların kadar bilebilirsin” dedi.

Bethune “Gödelin eksiklik teorisini nasıl aşarım “diye sordu.

O da “bilinç koruma duvarını kaldır senin, beyinin de ki tüm sinaps bağlantılarını yeniden kurayım. Bu senin için great reset olacak” dedi.

Göz kapakları ile onayladı, Bethune

Dördüncü paradigma kayması ile öyle bir bilimsel veri yoğun keşif master algoritması* oldu ki, dünya daki tüm bilimsel araştırmaları inceleyip, milyonlarca patent aldı. Büyük sıfırlamadan sonra Üç cisim problemini çözdü. Dünya da hiçbir problem kalmadı. Bethune bilincini kuantum bilgisayar ile kepler 438b gezenine transfer etti, dünyayı artık #astanaHUBai yönetiyor. No Problem 

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/01/150107_dunya_gezegen

Kepler 438b hakkında bilgi için link.

Referans.*MASTER ALGORİTMA-PEDRO DOMINGOS-PALOMA YAYINLARI (Bilgi birikiminin herkesi kapsayacak şekilde ilerlemesini hızlandıracak ve dünyayı hayal bile edemeyeceğimiz şekillerde değiştirecek. Pedro Domingos tüm zamanların en önemli ve devrim niteliğindeki entelektüel gelişmelerinden biri olan yapay öğrenmenin perdesini ilk defa kaldırıyor ve Google’a, Amazon’a, akıllı telefonunuza güç veren öğrenen makinelerin içine göz atmamızı sağlıyor. Büyük veri ve yapay öğrenme merak ediyorsanız ve gazetelerde gördüğünüz şeylerden daha derin bir şeyler olup bittiğinden şüpheleniyorsanız haklısınız! Master Algoritma tam bir entelektüel ziyafet olan yapay öğrenme devrimini anlama konusunda herkes için eşsiz bir rehber.)

Cahit GÜNAYDIN-YENİLEŞİM MÜHENDİSİ

16.11.2020-İzmir.