Hayatta en hakiki mürşit ilimdir: Doğru.
Ama ilime de bir mürşid gerek: AHLAK. Bu da doğru
Ancak ahlaka da mürşid lazım: ALLAH. Tek doğru.
TEKNOLOJİNİN GÜCÜ
Günümüzde teknoloji ve ekonomi sadece konfor ve kolaylık olarak değil, silah olarak da kullanılıyor; hem de acımasızca.
Bilgisayarların ve cep telefonlarının hem bilgi depolama ve iletişim aracı, hem de müthiş birer casus alet olarak evimize ve de cebimize girdiğinden beri, imalatçı firmalara karşı, gizlimiz, saklımız ve mahremimiz kalmadı.
Onlar da bunu bildikleri için her geçen gün bizleri daha da çok esaretleri altına alıyorlar.
Bu iş NANOTEKNOLOJİ ile başladı; metrenin milyarda biri büyüklüğünde atom seviyesindeki teknoloji.
Sonra akıllı telefonlar, onlara yüklenen sayısız casus yazılımlar ve programlar.
Daha sonra yapay zekâyı sürdüler piyasaya. İnsan gibi, hatta insandan daha da fazla aklını kullanabilen bilgisayarlar.
Artık akıllı cep telefonlarımız birer yapay zekâdır ve mahremimize sokularak bizi takip eden birer casustur.
Hepimiz her an, her yerde takip ediliyor, biliniyor ve kontrol ediliyoruz.
Ekonomiyi de boş bırakmadılar.
KRİPTO PARA BİTCOİN’i icat ettiler. Kendi yok ama değeri var, alınıp satılıyor. Bildiğimiz para… Çok da kıymetli.
Ve BLOCKCHAİN, kayıtlar zinciri.
Henüz tam uygulamadılar ama hayatımızın her anının kayıt altına alınacağı ve yönlendirileceği kontrol mekanizması
BLOCKCHAİN. Tam bağımlı bir kölelik sistemi…
Bunları yapmak için hızlı, kapsamlı ve çok yönlü telefon işletim sistemi geliştirdiler: 5G.
Bu teknolojinin başını ÇİN FİRMASI HUAWEİ çekiyor. Pek çok devletin ülkelerinde faaliyet göstermesini yasakladığı firma bu… İngiltere’nin HUAWEİ’İN 5G telefon cihazlarını yasakladığı haberleri geliyor.
Sıra geldi beyinlerimize yonga takarak, bize özel imal edilen yapay zekâ ile beynimizi eşleştirip, tam bir mankurt gibi kumanda edip yönlendirmeye. Hedef, akıl ve irademizi yok edip, bizi İnsanlıktan çıkartmak.
Akıl ve irade yoksa hiçbir şey yok demektir. Hukuk karşısında da sorumluluğu kalmaz. Evlenmeye dahi ehil olamaz.
Ayrıca, ne din ne iman, ne Allah ne de peygamber. Ve ne de iki dünya…
ELON MUSK denilen zatın, uzaya 36.000 STARLİNK UYDU gönderip, dünyadaki canlı cansız her bir şeyi kontrol edip yöneltmeyi hedeflediğini herkes biliyor.
KORONA VE AŞISI
Yakın gündemdeki bela COVİD19 üzerinde çok farklı yorumlar yapılıyor. Özel imal edilmiş, insan yok edici, nüfus seyreltici bir ajan gözüyle bakanlar bayağı çoğunlukta.
Korona aşısının da, anti virüs olarak vücuda eklenen RNA olacağı, bunun da insanın doğasını değiştirip zombileştireceği, güdümlü hale getireceği söyleniyor.
Bunlar tam doğru olmayabilir, ancak hep ihtimal dâhilindedir.
ÇÖZÜM
Ülkemizde 200’den fazla üniversite var. Türk insanının hatta dünya insanının bütün problemlerine bu ilim yuvalarında çözüm bulunmalı değil mi?
Yukarıdaki konularda proje yürütüp, sonuçlarını insanlığa sunmalı değil mi?
Nerede bizim kendimize mahsus güvenli bilgisayar yazılım sistemimiz?
Nerede bizim kendi internetimiz?
Nerede bizim yapay zekâlarımız?
Nerede bizim kendi güvenli aşımız?
Nerede bizim 83 Milyon Türkiyeliye, 250 Milyon Türk’e, 1,8 Milyar Müslümana ve 8 Milyar insanlığa umut verecek üniversitelerimiz ve bilim adamlarımız?
Gerçekten soruyorum; Hani nerede? Biz de bütün insanlık da bekliyoruz.
Bilgin; bilgiyi elde eden, üreten ve bütün insanlığa ileten demektir.
Âlim orijinal bilgi üretendir; taklidi öven âlim olmaz.
Türkiye’de adeta AGNOTOLOJİ (CEHALETİN BİLİMİ) uygulanmak istendiğini daha önce yazmıştım.
El Âlim olan Rabbimiz! Bizi de Senin ilminle donanmış Muallimler yap. Biz Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım.
Hayırlar diliyorum
Ankara 01 Aralık 2020
Prof. Dr. Orhan Arslan