Orhan ARSLAN
“2020’de Satürn-Plüton kavuşumu gözlenecek. Bu yıl küresel reset ve sıfır yılıdır. Güç dengelerinin yeniden düzenlenişine şahit olacaksınız.
İnsanlığı büyük sınavlar beklemektedir”
Allah’ın yarattığı gezegenlere bakıp, Allah yokmuş gibi konuşuyorlar.
ALLAH NE DİYOR?
“Biz en yakın göğü kandillerle süsledik. Yıldızları şeytanlığa soyunanlar için gayba dair spekülasyon aracı yaptık ( Mülk 67/5)”.
Rabbimiz! Senin gaybını bilme iddiasındaki bir takım haddini bilmez şeytansılar, insanları aldatarak yıldızlardan zan ve tahminle müneccimlik, kahinlik, falcılık, burççuluk ve spekülasyon yapıyorlar.
Burç, güneş sistemindeki on iki takımyıldızının adıdır ve benzediği şekillere göre 12 isim alır: Koç, boğa, ikizler, yengeç, aslan, başak, terazi, akrep, yay, oğlak, kova ve balık.
Kişiye doğum tarihine göre karakter biçmek, insanın kaderi olamaz.
Şuurlu varlık olan insanı Allah başıboş bırakmamış, EL MUHİT ismiyle kuşatmıştır. Aklını ve iradesini de, Kuran-Peygamber vasıtasıyla terbiye etmiştir. Bu verilere sahip olan insan, karakterini bizzat kendisi belirler ve elbette ki her şeyi Allah yazar (Levh-i Mahfuz).
İnsan şuurlu varlıktır, Zübde-i âlemdir ve kaderini kendisi yapar: “Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizle yaptıklarınızın sonucudur; üstelik Allah birçoğunu da affetmektedir (Şura 42:30).”
Bir yıldızı insanın Rabbi yerine koymak insana hakarettir. Allah göklerde ve yerdekilerin tamamını insanın hizmetine vermiştir.
Fala bakarak söylenen atma, saçma ve asılsız yorumlar insanın ruhî dengelerini bozuyor ve Allah yerine burcunun kölesi yapıyor.
İnsanın huy, karakter ve kaderi şuursuz burçlar belirlenecek olsaydı, vahiy ve peygamberlere gerek olmazdı. Allah da insana akıl, irade, şuur ve vicdan vermezdi.
SONUÇ
Allah’ım! Biz Sana, kitabın Kur’an’a, Elçin Muhammed’e inanıyoruz. Hayatımızı, lütfettiğin akıl ve bilimle tanzim ediyoruz.
Burçlara, fallara ve şeytansıların hurafelerine asla kanmıyoruz.
Bizi sınırsız nimetlerle donatan Allah’ım! Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.
Hayırlar diliyorum
Ankara, 15 Nisan 2020
Prof. Dr. Orhan Arslan