Bir Temel Sorun Olarak Ahlák

Tam boy görmek için tıklayın.

Prof.Dr. Nilgün SARP

Son yaşadığımız ve henüz tam olarak kayıplarımızın resmi olarak netleşmediği deprem sürecinde paylaşılan ahlák dışı haber veya görüntüler, benim bu yazıyı kaleme almam için motivasyonum oldu.

Türk toplumu olarak dünyada bilinen ve imrenilen vicdani değerleri yüksek olan toplumda ne oldu da bu tür davranışlar arttı?  Ya da vardı da bilinirliği azdı ve görünür mü oldu?

Bir temel sorun olarak “ahlák”ın sorgulanması için, “ahlák”ın ne olduğu ve çocukluktan itibaren hangi gelişiminin evrelerinden geçtiğini bilmek ve ahlák gelişimi konusunda toplumun görevlerini tekrar hatırlatmak gerekir.

Türk Dil Kurumuna göre “Ahlák”  Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre olarak tanımlanmaktadır.

Ahlák; hak-haksızlık, doğru-yanlış, iyi-kötü konularında bilinçli yargılama ve karar vermeyi ve bu karar doğrultusunda davranışta bulunmayı kapsayan bilişsel bir yapıdır. Bilişsel yapı çerçevesinde çocukluktan itibaren ahlâkî gelişim aşamaları konusunda çalışmalar yapmış kuramcıların başında Kohlberg gelir.

Kohlberg’e göre bilişsel bir yetenek olan ahlák, bireyin kendisinin belirlediği ve aynı zamanda evrensel ilkelerle örtüşebilecek düzeydeki ilkelere göre yargıda bulunması, kararlar alması ve bu doğrultuda da davranabilmesi yeteneğidir. Her birey, kendi çevresindeki sosyal ve kültürel yapıya göre, kendi koşulları çerçevesinde ahlák gelişimini sürdürür. Bu nedenle bireyler arasında ahlák gelişimi açısından aşama farklılıkları gözlenebilir.

Bir başka kuramcı Piaget’e göre; ahlák gelişimi, bilişsel gelişime paralel olarak ilerlemektedir,  üst düzey ahlâka ulaşmış herkes, üst düzey bilişsel gelişime kesinlikle sahiptir ancak üst düzey bilişsel gelişime ulaşmış herkes, üst düzey ahlâkî sahiptir denilemez.

Piaget`ye göre çocuklar yaklaşık beş yaşına kadar, dışarıdan gördüğü olayları aynen taklit ederler, yani çevrelerinde gördüklerinin ne anlama geldiği konusunda bir fikirleri yoktur.  Yetişkin otoritesine körü körüne bağlılıkları vardır, önemli olan cezadan kaçmaktır.  Bu nedenle yaşamın ilk beş yılında gerçekçi anlamda bir ahlák gelişiminden söz edilemez.

Son yıllarda yapılan çalışmalar ahlák gelişimi konusunda Kohlberg’in  görüşlerine eleştiri ve katkıda bulunmuştur. Ahlák gelişiminde yaş ve ortam gibi bir farklı alanların etkisinin yanında aile, iş, din ve kimlik gibi özelliklerle beraber daha çok alanın gözlenmesinin önemi belirtilmektedir.

Toplumsal Alan Kuramında (Eliott Turiel), çocuklarda ahlâkî yargı ve değerlerinin gelişiminde, sosyal etkileşimlerin önemi vurgulanmaktadır. Çocuklar toplumsal bilginin kaynakları olan ahlák ve toplumsal gelenek alanlarından gelen bilginin farkına  yaklaşık olarak dört yaşında varmaktadırlar. Piaget ve Kohlberg’ in vurguladığı, ahlák gelişiminin bilişsel ağırlıklı kuram yapısına karşın, Toplumsal Alan Kuramının sosyal-bilişsel ağırlıklı bir kuram olduğu, çocuğun toplumda yaşadığı değişik ilişkiler yoluyla ahlâkî değerlendirmelerini yapabildiği ve kişiden kişiye farklılık gösterebileceği vurgulanmaktadır.

Ahlák konusunda kuramcıların görüşlerine bakıldığında, ahlâkî gelişiminde  4-5 yaş sonrası yani okul öncesi dönem ve sonrası önemlidir. Varolan bilimsel gerçeklere dayalı olarak dünyanın daha yaşanabilir bir ortama dönüşmesine yönelik, çocukluktan itibaren ahlák gelişiminin sağlıklı oluşturulması, tüm toplumun eğitimine yönelik  çabalar uluslararası düzeyde sürekli gündemde tutulmuştur.

Bu çerçevede 1995 yılında Birleşmiş Milletlerin 50. yıl dönümü kutlamaları için Brahma Kumaris’ in hazırladığı uluslararası bir projeden gelişmiş; “Daha İyi Bir Dünya için Değerlerimizi Paylaşalım” isimli proje 12 evrensel değere odaklanmıştır.

Birleşmiş Milletler sözleşmesinin önsözündeki bir ilkeden geliştirilmiş  “Temel insan haklarına, insan varlığının onuruna ve değerine olan inancı yeniden pekiştirmek için”  teması ile  aşağıdaki  12 evrensel değer belirlenmiştir.

  • Mutluluk,
  • Dürüstlük,
  • Alçakgönüllülük,
  • İşbirliği,
  • Özgürlük,
  • Sevgi,
  • Barış,
  • Saygı,
  • Sorumluluk,
  • Sadelik,
  • Hoşgörü,
  • Birlik  olarak belirlenmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı eğitim şuralarında, ahlâkî temelleri oluşturan değerler eğitiminin Türkiye’de uygulanması için 1939 yılında başlayan 1. Şuradan en son 14. Şuraya kadar  çeşitli kararlar alınmıştır ancak bu kararlara rağmen okul öncesinden ilk ve orta dereceli okullarda “değerler eğitimi” uygulamaya başlanması, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 2010 yılında  yayımlanan genelgesi ile gerçekleşmiştir. Değerler eğitimi yoluyla  okul öncesinden lise son sınıfa kadar evrensel değerler konularında çocukların farkındalıklarının artırılması ve bilinçlendirilmesini hedeflemektedir. Bu eğitimler için Okullar,  Devlet,  Aileler,  Yerel Çevre,  Akranlar ve Medya’nın katılımı ve desteği de önemlidir.

Çocuğun ahlâkî değerleri güçlü bir aile ortamı ve çevresinde yetişmesi, okul öncesinden itibaren aldığı eğitimde bu değerlere sahip eğitim programları ile karşılaşması, bu değerlere sahip ortamlarda karşılaştığı değerlere göre davranması ve kendisine davranılması, yetişkinlikte bu davranışları sergileyen bir birey olarak toplumda varlığını sürdürmesi ve bu bireylerden oluşan toplumda yaşamak, evrensel olarak özlenen bir gelecektir.

Sonuç olarak; Sağlıklı, mutlu ve iyi bireylerin yetişmesi eğitim sisteminin en temel amaçlarındandır. Çocukların hem bilgili hem de evrensel değerlere sahip ahláklı bireyler olarak yetişmesi aileden başlamak üzere özellikle okullarda titizlikle işlenmesi, daha iyi bir dünyaya sahip olmak açısından özlenmektedir.

KAYNAKLAR

Fleming, J. S. (2006). Piaget, Kohlberg, Gilligan, and others on moral development. Retrieved August 12, 2011, from http://swppr.com/Textbook/Ch%207%20Morality.pdf

Gander, M., & Gardiner, H. (2010). Çocuk Ve Ergen Gelişimi (Çeviren A. Dönmez). Ankara: İmge Kitabevi.

Hukuk Ve İktisat Araştırmaları Dergisi Cilt 1, Sayı 1, 2009 ISSN: 2146 -0817 (Online) https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/325317#:~:text=G%C4%B0R%C4%B0%C5%9E-,Ahlák%2C%20insan%20ili%C5%9Fkilerinde%20%E2%80%9Ciyi%E2%80%9D%20ya%20da%20%E2%80%9Cdo%C4%9Fru%E2%80%9D,ilgilenen%20bilim%20ve%20felsefe%20disiplinidir.

Kağıtçıbaşı, Ç. (1999). Yeni İnsan Ve İnsanlar: Sosyal Psikolojiye Giriş. İstanbul: Evrim Yayınevi.

 Living Values Education   https://livingvalues.net/about-us/

Onur, B. (1979). Ahlák eğitiminin psikolojik temelleri. Ankara

Türk Dil Kurumu https://sozluk.gov.tr/

—————————————-

Kaynak:

https://www.akademikakil.com/bir-temel-sorun-olarak-ahlák/nilgunsarp/

 

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen