Yağmur Tunalı
BİLGE KÜLTÜR SANAT YAYINLARI
Kitap hakkında
Bu isimler, 1900 ile 1911 arasında doğdular. Hepsi de Osmanlı kimliği taşımaktaydı. Yine hepsi, ilk-orta-liseyi eski yazıyla okumuştu. Gençliklerinin ilk yıllarını Cumhuriyet öncesinde yaşamışlardı.
Bu özelliklerin onlara neler verdiği üzerinde durmak lazımdır. Öncelikle, ülkeler kaybetmenin ne demek olduğunu derinden duyarak gelmişlerdir. Bugünden bakınca, bu ağır durumun, onlara kaybettirdikleri yanında, kazandırdıkları da çok önemlidir. Acıdan daha öğretici ne vardır?
Düşmanın hücumu amansızdı. Türklüğü büsbütün yok etmek için saldırıyorlardı. Türk’e nefretlerini vahşetle göstere göstere, bağıra çağıra, hınçla yükleniyorlardı. Bundan dolayı, çocuk yaşlarında milliyetlerine sarılarak, Gökalp’in tabiriyle “eski kölenin vurmasıyla” kendilerini çok Türk hissederek büyüdüler.
Memleket topyekün bir kalkınma hamlesine girecekti. Bunun bir yolu da, gelişmiş düşmanın, yani savaşılan Batı’nın bilgi ve görgüsünü memlekete taşımaktı. Savaş biter bitmez, “Onlar nasıl kalkındıysa biz de o usullerle kalkınacağız!” fikri devreye sokulmuştur. Aslında, bu fikir yeni de değildir. En azından 1793’ten beri Osmanlı’da ana fikir buydu. Batı’nın her konudaki bilgi ve görgüsünü memlekete taşıyacak ve kalkınma hamlesine katacak olan, okuma çağındaki gençler olarak görülmüştür. Çünkü yetişmiş insan gücü zaten pek az kalmıştır. Hızla insan yetiştirmek lazımdır. Bu kitapta yer alan isimler, Cumhuriyet’in bu manada içeride dışarıda yetiştirdiği öne çıkmış kimseler arasındadır. Söz konusu isimlerin farklı görüş ve bakışları da eserin bir başka zenginliğidir.
Kitap üzerine Arslan TEKİN’in yazısı
Yeniçağ / 05.02.2016
Ön söz yerine “Bir Neslin ve Bir Devrin Hikâyesi” başlığını koymuş.
Bir nesil bir devri anlatıyor. Aslında iki devri demek gerek. 16 “âbide”, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişin şahidi.
Yağmur Tunalı‘nın, Ülkücü Hareket’in içini anlattığı “Kavga Günleri 1968-1980” kitabı çok ses getirmişti.
“Bittiği Yerde Başlar” son eseri. Kitabın üst başlığı “İmparatorluk’ta Doğan 16 Cumhuriyet Aydını.”
Esere, bir nesille imparatorluk ve cumhuriyet çözümlemesi diyebiliriz.
Yağmur Tunalı, bir gazeteci. TRT’de başladı, TRT’de devam ediyor. Şu andaki idareciler tecrübesinden ne derece istifade ediyorlar? Aynı zamanda bir Türk devletleri mütehassısıdır. Türkmenistan ve Özbekistan’da TRT’nin temsilcisiydi.
TRT’de, 1989’da başlayan “Kültür Penceresi” programı vardı. Yağmur Tunalı, güngörmüş nesille röportajlar yapıyordu. Bu programı 25 dakika ile sınırlıydı ama o, ekran dışında bütün soruları sordu, bir dönemi anlamaya çalıştı.
“Bittiği Yerde Başlar”, ufkumuzu açmanın ötesinde bize ufkun ötesini gösteriyor.
Kim bu 16 aydın? Farklı mecralardan gelmiş 16 isim: Orhan Şaik Gökyay (1902-1994), Zeki Ömer Defne(1903-1992), Ömer Asım Aksoy (1898-1993), Nadir Nadi (1908-1991), Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak (1904-1990), Râkım Çalapala (1909-1995), Tahsin Banguoğlu (1904-1989), Burhan Arpad (1910-1994), Prof. Dr. Halil Vehbi Eralp (1907-1994), Prof. Dr. İbrahim Yasa (1906-1993), Münevver Ayaşlı (1906-1999), İzzeddin Ökte (1910-1990), Ord. Prof. Reşat Kaynar (1910-2006), İsa Yusuf Alptekin (1901-1995),Cevad Memduh Altar (1901-1995), Prof. Dr. Saadet Çağatay (1907-1989).
Edebiyatçılar, dilciler, gazeteciler, müzikologlar. Bizi bir iklimden alıp bir başka iklime götürüyorlar. Genç nesiller bu isimlerin kaçını biliyor? Orhan Şaik Gökyay meselâ… “Bu Vatan Kimin?” şiirinin şairi. Belki o kadar hatırlarsınız ama onun derinlikli edebiyat araştırmalarından, edebî tenkitlerinden kimin haberi var? Zeki Ömer Defne bir eğitimci ve bir şair… Aklımızın bir köşesinde bile yoktur. Ömer Asım Aksoy… Türk Dil Kurumu’nun “genel yazmanı” idi. Talebeyken konferansını dinlemiştim. Dil anlayışına katılmam ama “Dil Yanlışları” kitabı masamın üstündedir.
Nadir Nadi… M. Kemal‘in yakınındaki Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Yunus Nadi‘nin oğlu. Hemen hiçbir görüşüne katılmıyorum. Yine anlamak, anlamak için okumak lâzım. Sadi Irmak‘ı güvenoyu alamamış eski başbakan olarak hatırlayanlarımız vardır. Onu Nietzsche‘den “Böyle Buyurdu Zerdüşt” başlığıyla çevirdiği eserden biliyorum. Bu kitap bir zamanlar elimizden düşmezdi. Râkım Çalapala, nesiller yetiştiren bir eğitimci. Tahsin Banguoğlu, Türk dili sahasında hocaların hocası, 1950 öncesi Millî Eğitim Bakanı. Burhan Arpad, kim bilir kaçımız onun Almancadan çevirdiği kitapları okuduk. H. Vehbi Eralp bir felsefeci; Yahya Kemal‘in yakınındaydı. Ve yukarıda isimlerini sıraladığım değerleri… Hepsi kültür hayatımızın birer menzil taşı.
Yağmur Tunalı‘nın kitabı üzerinde daha uzun uzun duracağız. 16 aydın bilmediğimiz o kadar çok şey anlatmışlar ki bir devir aydınlanıyor. Kitaptan başınızı kaldıramıyorsunuz. (“Bittiği Yerde Başlar”ı Bilge Kültür Sanat Yayınları çıkardı.).