Bizden Bize – Hafız Sadettin Kaynak (15/04/1895, İstanbul – 3 /02/1961, İstanbul)

 
Neşet Ertaş Kalan Müzik’ten bir albüm çıkaracak. Türkü seçiyorlar Bayram Bilge Tokel ile. Derin bir göğüs geçirerek şöyle diyor; “Bir eksiğimiz var Bayram Gardaş” diyor, devam ediyor; “Belki bir daha okuyamam; benim çocukluğumdan beri babamdan duyduğum bir türkü var, aslında iki türkü var da… Ben çok severim. Muharrem Usta da çok severdi. Her zaman içimi sızlatan bu türküyü koymak istiyorum albüme.”
“Hangi türkü?” deyince “Emine” diyor. “Yıllardır radyolardan Hüseyni Şarkı diye dinlediğimiz bu parçanın nasıl bu kadar dokunaklı bir türkü haline geldiğine şaştım kaldım… Acaba kimin bestesiydi?… İçime Sadettin Kaynak adı doğdu. Bu türkü tadında bestelerden aklıma gelen iki örneği de söyledim: Batan Gün Kana Benziyor, Bülbülüm Bağ Gezerim.”
Diğeri de Sürmeli imiş;
Kale kaleye bakar/Ben bilmem ayrılık,
Bakışları can yakar/ Elleri kınalı.
Anonim türkü olarak bilinen Çıkar Yücelerden Yumak Yuvarlar’ın bestesi de Sadettin Kaynak’ın imiş.
Sadettin Kaynak, askerlik görevi sebebi ile Diyarbakır’da bulunmuş, Harput, Elazığ, Urfa, Mardin, Malatya gibi yörelerin müzik tarzlarını eserlerinde büyük başarı ile kullanmış.
Neşet Ertaş ile Sadettin Kaynak arasında benzerlikler tespit etmiş Bayram Bilge Tokel; “Kaynak’ın klasik Türk müziğinde yaptığı sanatsal açılımın aynısını Ertaş halk müziğinde yapmıştır… Çünkü sıra dışı musiki yeteneği, olağanüstü bestecilik gücü, geleneğe hakimiyet, gelenekten kopmadan yeniye bağlılık, modern zamanların müzik zevk ve eğilimlerini gözeten diri ve uyanık tecessüs gibi sanatçı için çok önemli olan özellikler, her ikisinde de yeteri kadar vardır.”
Sadettin Kaynak’ın yeni besteler hakkındaki bir yazısını koyalım; “Klasik musikimiz ve halk musikimiz inkılap musikisiniz yaratılması için yeter bir mataryal kaynağıdır. Melodi yoluyla mamureler kurmaya yetecek derecede inşaat malzemesinden ibaret olan mevcut musikimizde inkılap, zevkimize uygun sesler kullanarak bu malzeme ile sadece bina kurmaya başlamaktan ibarettir. Fakat bu kurulacak binanın gerek malzemesi ve gerek stili Türk olmazsa, o binaya mimarından başka kimsenin girmeyeceği unutulmamalıdır.”
Hafız Sadettin Kaynak için Cinuçen Tanrıkorur “Türk musikisinin Picasso’su diyor.
Bu yazıları Bayram Bilge Tokel’in Sular Mürekkep Olsa kitabından aldım.
Bizim köyde babamın arkadaşı Hafız Nimetullah Gün Ağabey vardı. Bizim köyün de içinde bulunduğu “Sakarı Deresi’nin en iyi sesi” olarak söylenirdi. Fırsat buldukça bize örnekler verirdi. Önce bir şarkı ismi söyler, biraz mırıldanır ardından o makamda Kur’an-ı Kerim okurdu. Meselâ ‘Hastane Önünde İncir Ağacı’ Saba Makamında diye başlar sonra devam ederdi.
Nimetullah Ağabey Hafız Sadettin Kaynak’tan ders almıştı. Hatıralarını dinlemek nasip olmuştu. Mezuniyet belgesini de hiç kelime atlamadan ezbere okurdu.
Sadettin Kaynak’a, Neşet Ertaş’a, Cinuçen Tanrıkorur’a, Nimetullah Gün’e, Türk Göğünde avazları duranlara rahmetler olsun.
Fatihalarla…
Yazar
Mehmet Ali KALKAN

Eskişehir'de doğdu. Eskişehir Gazi İlkokulunu, Tunalı Ortaokulunu, Motor Sanat Enstitüsünü ve Çukurova Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünü bitirdi (1980). Bir müddet Eskişehir Belediyesinde ... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen