Birçok köyün ortak yaylası durumunda olan Sarıalan Yaylası, Bolu’nun herhalde en büyük yaylalarından birisidir. Burası tek bir yaylanın olduğu bir yer değil, birçok yaylanın olduğu bir bölge durumundadır. Bolu’nun; Yazıören Çaygökpınar Akçakavak, Bahçeköy, Yenicepınar, Susuzkınık, Alıçören, Zahmanlar Mahallesi (Bürnük köyünün mahallesi), Tatlar, Oğuldur, Ocuklar (Tatlar’ın mahallesi), Saraycık, Çatakören, Aşağıçamlık ve Bürnük Yaylaları burada bulunmaktadır. Yayla sakinlerinden öğrendiğimiz bilgilere göre Sarıalan bölgesinde on beş kadar yayla vardır. Sarıalan Bolu’ya 20, Dörtdivan’a 30 km mesafededir.
Sarıalan Yaylası Kartalkaya’ya oldukça yakın ve burası kısmen de olsa turistik bir özellik kazanmış. Yolları gayet düzgün ve işlek durumdadır.
Sarıalan bir yaylalar topluluğundan meydana geliyor. Geniş bir düzlüğün dört bir yanında yaylalar bir daire hâlinde dizilmiş. Yaylanın etrafında dağlar yükseliyor. Bunlar çeşitli türlerde ağaçlarla kaplı. Bu mevsimde yaylanın her yanında koyunlar, kuzular ve büyükbaş hayvanlar vardı. Sarıalan Yaylası bu acıdan geleneksel yaylacılık hayatının devam ettiği bir yer durumundadır.
Sarıalan’ın birkaç göleti de bulunmaktadır. Ziyaret ettiğimiz bir göletin etrafı çam ağaçlarıyla kaplı bir hâldeydi ve bu çamlar oldukça yaşlıydı. Yaylada farklı köylere ait birkaç da cami var. Yaylanın evleri gayet yeni. Geleneksel yayla evlerini biz burada pek göremedik. Yaylanın her yanı özellikle mayıs ve haziran aylarında Sarıalan’a adını veren, Anadolu’da “düğün çiçeği” de denen sarı çiçeklerle oldu olur.
Sarıalan Yaylası’nın etrafı ormanlarla kaplı. Türlü çeşit kuşlar ve diğer türden hayvanlara bu ormanlar ev sahipliği yapıyor. Doğal yaşamın canlılığı, ormanların varlığı ve yayla alanının genişliği Sarıalan’ı insanların çok sevdiği ve zaman zaman ziyaret etmek istediği bir yer durumunda getirmiş.
Sarıalan Yaylası yayla mevsiminin başlamış olmasıyla oldukça hareketli şimdilerde. Yolları hayli işlek olan yaylada traktörler ve diğer araçlar pek de eksik olmuyor. Hatta burasını jandarmanın zaman zaman kolaçan ettiğini kimlik kontrolü yapmasından anladık.
Sarıalan Yaylası, asırlardan beri Bolu’ya yerleşen Oğuz boylarının gözde mekânı olmuş. Bunu Ümmî Kemal hazretlerinin halifesi Sarı Müderris Sinan Efendi’nin bir şiirinden de anlıyoruz. Bu manzumeye göre 15. yüzyılda bu yayla insanların yoğun bir şekilde yaşadığı bir yer durumundaydı. Hatta Ümmî Kemal hazretleri de yazları buraya geliyordu. Bunu Bolu’nun bugün adı Yeniakçakavak olan köyünde 15. yüzyılda yaşamış Sarı Müderris Sinan Efendi’nin şiirlerinde okuyoruz.
Sarı Müderris Sinan Efendi’nin şiiri şöyle:
Sende didüm evvel elif
Sarıalan yaylacugı
Sende itdim dersin tamâm
Sarıalan yaylacugı
Mehde düşüb agladugum
Oglan olub oynadugum
Yiğit olub ırladugum
Sarıalan yaylacugı
Kara Tagın kultucagı
Alâ Tagın karşucagı
Şeyhim Kemâl konşucagı
Sarıalan yaylacugı
Şeyh şevkile dolducagım
Hâlden hâle geldüceğim
Ballar bile bulducagım
Sarıalan yaylacugı
Sararuban uçdan uca
Bizcileyin oldun koca
İşde haber geldi göçe
Sarıalan yaylacugı
Elhamdülillâh yayladuk
Zikrile seni toyladuk
Biz gidicek aglar mısın
Sarıalan yaylacugı
Tâliblerin zikri ile
Olgıl müşerref dâ’imâ
Allah seni aglatmasun
Sarıalan yaylacugı
(Emre Sessiz, Sarı Müderris Şeyh Sinan ve Divanı İnceleme-Metin-Dizin, İ.Ü, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2014, s. 5. -Bu manzume tez içinde beyitler hâlinde yazılmıştır. Biz bu yazıda şiiri dörtlükler hâlinde kaydettik ve ayrı yazılan “Sarıalan” kelimesini bitişik yazdık.)
Sarı Müderris Sinan Efendi, başka beyitlerde de Sarıalan Yaylası’nda bahseder. Aşağıdaki mısralarda Sarıalan’a oldukça yakın bir mesafede bulunan Gökçealan Yaylası’nın da Sarıalan gibi çiçeklerle dolduğu söylenmektedir:
Sarıalan bulsa ne var niyyetini ezhârile
Şükr olsun uş Gökcealan buldı sürûr ezhârile
(Emre Sessiz, aynı tez, s. 4)
Bu mısralardan da anlaşılacağı üzere Sarıalan Yaylası yüzyıllardan beri insanların gözbebeği olmuş ve olmaya devam ediyor. Sarı Müderris Sinan Efendi’nin, Sarıalan Yaylası’nı pek sevdiği anlaşılmaktadır. Sinan Efendi burada yaşamış, kendi ifadesine göre çocukluk ve gençlik yıllarını burada idrak etmiştir.
Bu manzumesinden onun yayla zamanları Sarıalan Yaylası’na göç ettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca şeyhi Ümmî Kemâl hazretleri de buraya gelmekte ve belki de yılın belli zamanlarında burada kalmaktaydı.
Bu manzume artık Sarıalan Yaylası’ndan köylere göçlerin başladığı zamanlarda yazılmış olmalıdır. Sarı Müderris Sinan Efendi, şiirlerinde bir yerde Sarıalan’daki yaylalara çok yakın ve yukarıda söz ettiğimiz Gökpınar Yaylası’ndan da söz etmektedir. Aşağıdaki beyitlerde göçler olduktan sonra Gökçealan Yaylası’nın tenha kaldığından ve bu yüzden ezanların duyulmadığından söz edilmektedir:
Gökcealan yaylacuğı kaldın muattal çok zaman
Gamlu olub ağlar mısın eşitmeyelden sen ezân
(Emre Sessiz, aynı tez, s. 27)
Sarıalan Yaylası, Bolu’nun yayla güzeli bir mekanıdır bizce. Her yeri cennet gibi güzel Bolu’nun yaylaları ayrı bir güzellikte ve derinlikte hâlâ gönüllerde yer edinmeye devam ediyor. Bu yerlerin başında şüphesiz ki, Sarıalan Yaylası gelmektedir. Özellikle mayıs ayında adını yaylaya veren sarı çiçeklerle bezenen, çeşit çeşit kuşların yuva edindiği, yaylasının düzlüklerinde büyükbaş ve küçükbaş hayvanların otladığı, ormanlarının ve çamlarının kokusu dimağı dolduran, havası nefis, suyu leziz Sarıalan, Bolu denen bu güzelim cennetin tarife ve beyana gelmez bahçelerinden bir bahçe gibidir.