Nuri GÜRGÜR

Öğretmenler günü olarak kutladığımız bu gün, her yıl olduğu gibi resmi mesajlar yayınlanıyor, öğretmenliğin önemli olduğu belirtilerek, Anıtkabir ziyaret edilerek protokol uygulanmış oluyor. Öğretmenlere başta öğrencileri olmak üzere, dostlarının, yakınlarının, sivil toplum kuruluşlarının gösterdikleri ilgi, saygı ve sevgilerini belirtmek maksadıyla yaptıkları ziyaretler, arayıp hatırlarını sormaları elbette güzel ve anlamlı şeyler. Ama öğretmenler bundan çok daha fazlasını hakkediyorlar. Bu mesleğe ayrılan böylesine özel bir gün ,sadece kutlamaktan ibaret bir seromoni olarak kalırsa fazla bir anlamı olmaz; öğretmene ve öğretmenlik mesleğine bir yarar sağlamaz. Kutlamalar günübirlik biterken sorunlar, sıkıntılar sürer gider.

Bu anlamlı gün keşke Türk eğitiminin en baştaki sorunu öğretmen ve öğretmenliğin meselelerinin enine boyuna konuşulmasına, çözüm yolları aranmasına vesile olsa; iltifat sözcükleriyle yetinilmek yerine, mesleğin geleceğine ışık tutacak müjdeli haberler verilebilse.

Yıllardır birikerek tam bir sorunlar yumağına dönüşmüş olan öğretmen ve öğretmenlik meselesi bu haliyle kaldığı sürece, Türkiye’nin öteki meselelerinden hiç birinde dişe dokunur önemli bir gelişme yaşanmaz; çünkü bu konu “kilit”konumundadır. Atatürk “yarınki nesiller sizin eseriniz olacaktır” derken boşa konuşmamıştı. Nesillerin imarı olma özelliğine sahip bu meslek, ne yazık ki sahipsiz durumdadır. Öğretmenlerin tamamı maddi sıkıntılar içersinde bunalırken, yarısına yakını daha iyi bir imkan bulması durumunda meslekten ayrılmaya fırsat ararken, daha baştan itibaren iyi bir eğitim verilmediğinden meslekte çok ciddi kalite ve nitelik sorunları yaşanırken mevcut eğitim ortamının iyileşmesini beklemek hayaldir. 

Mesleki formasyonu yüksek, gerekli niteliklere ve bilgiye sahip, yaptığı işten heyecan duyan, haz alan, misyonunun bilincinde yeterli sayıda olan öğretmeniniz varsa gelecek nesillerden her bakımdan emin olabilirsiniz.Çünkü hayat insanla kaimdir; ekonomisiyle, siyasetiyle, sağlıktan yargıya ve güvenliğe kadar her yönüyle hayatı insan inşa eder.

Şu gerçeği artık görelim; nesillerin mimarı dediğimiz öğretmenlere ne verebiliyorsak o kadarını alabiliriz. Mesleği hakkı olan itibara, saygınlığa ulaştırmadan, cazip hale getirmeden, gerekli formasyonu, bilinci kazandırmadan kısacası “en önemli meselemiz” olduğunu kavrayıp buna uygun adımları atmadığımız sürece , mevcut sorunlarla yaşamaya devam ederiz.

Öğretmenler gününün gerçeklerle yüzleşmemize vesile olması dileğiyle aziz öğretmenlerimizi saygıyla, sevgiyle, şükranla selamlıyorum.