Bugün mübarek Ramazan’ın ilk günü.
Yüce Rabbimden dilerim ki bu ve yaşayacağınız bütün Ramazan ayları hep mutlu, huzurlu, iyiliklerle dopdolu, hep kutlu geçsin.
İyilik… Elimizin erdiği, dilimizin döndüğü, gönlümüzün bildiği, kalemimizin yettiği yürek çarpan her yerde, her kalbe iyilik, hatta her zerreye.
Yüce Rabbimiz buyuruyor ki:
“İyilik kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.” (Fussilet 41/34)
“İyilik ve takva üzerinde yardımlaşın, kötülük ve düşmanlık yolunda yardımlaşmayın.” (Mâide 5/2
Dilimizin döndüğü, dedik. Hemen çağrışımlar başladı, aklımıza neler neler geldi:
Muhtaca, borçluya el verip O Tek Sevgilinin rızasını almak…
Dertliye deva olup ötelerde Sevgili Peygamberimizle beraber olmayı ümid etmek…
Hastaya şifa olup Yüce Rabbimizin “ eş-Şafi” sırrına mazhar olmak…
Tatlı dil ve kalp kırmayan, kibirsiz sesle güzel konuşup gönül almak…
Her yazdığı harften sevgi dökülen marifetli kalemle gönüllere şifa vermek…
Gülümseyebilmek: Sadakadır bildiğiniz üzre…
Evet, Aziz Dostlar,
Ses ve müzik..
Âlemlere rahmet Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) “Kur’an’ı güzel seslerinizle süsleyiniz; Cenab-ı Hak güzel sesle cehren ve teganni ile Kur’an okuyan biri peygambere kulak verdiği gibi hiçbir şeye kulak vermemiştir.” buyurmaktadır. (Buhari, Kitâbü’t-tevhid,VIII, 214)
İbni Sina “Müzik birbirleriyle uyumlu olup olmadıkları yönünden sesleri ve bu sesler arasına giren zaman sürelerini, bir melodinin nasıl kompoze edildiğinin bilinmesi amacıyla araştıran matematiksel bir ilimdir.” diyor.
Bu ayda da çok güzel ilahiler dinleyeceğiz…
Gerçekten bu konuda çok zengin bir hazinemiz var. Hemen aklımıza gelen isim 19. yüzyılın en önemli Klasik Türk müziği bestekârlarından olan ve “Kürdîlihicazkâr” makamı ile “Müsemmen” usulü bulan Hacı Arif Bey.
Hacı Arif Bey Hz. Peygamberimiz (s.a.s.) için Nihavend makamında bestelediği ve “Vücud İkliminin Sultanı Sensin” adıyla tanınmış eserinde şöyle diyor:
“Vücûd ikliminin sultânı Sensin
Efendim derdimin dermânı Sensin
Bu cism-i nâ-tüvânın cânı Sensin
Efendim, derdimin dermânı Sensin”
Güzelim Halk müziğimizde de ne güzellikler var bu konuda. Hemen Kırşehir’den bir misâl getirelim.
Muharrem Ertaş usta diyor ki:
Günahım çoktur da gözüm dolar yaşınan ey
Gece gündüz sinemi döverim daşınan ey
Ya Rabbim sen habibine bağışla ey ey
Rahimsin Rahmansın kalma noksana ey
Hep seni zikrediyor dağlar taşlar ey
Akar durur sularda havada kuşlar oy oy
Kul kusur işler de sultan bağışlar ey ey
Muhtaçtır ben kulun insana ey insana ey”
Hele ninnilerimiz, ne güzeldir. Kastamonu’dan bir misâl:
Gökten iner sulu rahmet ninni
Senin için çektim zahmet ninni
Salli ala Ya Muhammed ninni
Resul sana etsin himmet ninni!”
Aziz Dostlar,
Güzel ses olur da güzel renk olmaz mı?
Üstadım, Çok Sevgili Hocam Gülbün Mesara Hanımefendi’nin bu harika eseriyle de gözlerinizi süslemeyi istedik.
Güzelliklerle, iyiliklerle, hep huzur veren seslerle Efendim…
Hayırlı Ramazanlar…
