Bundan 103 yıl önce, hürriyet ve istiklâlimizi boğmak, “Türk Milletini Rumeli ve Anadolu topraklarından atmak, yeniden Türkistan’a sürmek” gâyesiyle orduları ve donanmalarıyla üzerimize çullanan yedi düvelin karşısına sarsılmaz bir imanla dikilen; geride bıraktığı savunmasız âile fertleri vicdansız sömürgecilerin azdırdığı Ermeni eşkıyası tarafından dilim dilim doğranırken; mukaddes beldeleri savunan silâh arkadaşları, vaktiyle o topraklarda Peygamber-i Zîşan efendimizi de taşlayan ve, ehl-i beytinin kanını dökenlerin torunları tarafından sırtından vurulurken, her türlü ihânete ve yokluğa aldırmadan Çanakkale’de destan yazan, emsâlsiz Türk kahramanlığını ─bilmeyenlere ve unutanlara─ bir kere daha hatırlatan, zaferlerin geçit resmini andıran Türk târihine yeni gurur sayfaları ekleyen bütün kahramanlarımızın aziz hatıraları önünde tâzimle eğiliyoruz.

Hürriyet ve istiklâlimizi kendilerine borçlu olduğumuzun idrâkindeyiz.

Ruhları şâd, mekânları cennet olsun.

Nûr içinde yatsınlar…