Hal ehliyiz şaha, etmeyiz minnet
Sevdamızla yanar, yâra gideriz
Gönül makamına, sürüp gönüller
Cihanlar sultanı, Var’a gideriz
Yol alınmaz aşksız, kutlu menzile
Aşk yoksa gelmez ki, türküler dile
Aşkla bağlanırız, beyzalı güle
Muhsin’î sevdayla, kâra gideriz
Deşseler de bağrımızı derinden
Çıkarsalar kalbimizi yerinden
Nesimice ah veririz serinden
Pir Sultanca çağlar, dâra gideriz
Yol uzundur, mesafeler aralı
Hasretimiz bekler bizi sıralı
Varsın olsun yüreğimiz yaralı
Deli tay koşuyla, şâra gideriz
Sanmayın kokusu, yayılmaz gülün
Geçer esrik vakti, esriyen dilin
Doğarız pür kanat, içinden külün
İçin için yanar, nâra gideriz
Çalar bağlamalar, divan kurulur
Feryat figanımız, söner durulur
Acılar da bir gün, özden vurulur
Azer yaylasında, tara gideriz
Dört mevsim ötesi, bir mevsim gelir
Beşinci mevsimi, âşıklar bilir
Zalimin zulmeti, kıvrılır ölür
Görklü yağmurlarla, kara gideriz
Celalettin KURT