Çerağlar Uyanırken
Çerağlar Uyanırken, Osmanlı Devleti döneminde Bektâşiliğin II. Mahmud tarafından 1826’da yasaklanması ve Bektâşî dergâhlarının kapatıldıktan sonra padişahın vefatıyla yeniden toparlanma çabalarının romanıdır. Romanın kahramanı Hasan 1826 yılında idam edilen ve bugün hâlâ mezarı Nuh Kuyusu câmiinin haziresinde bulunan Kıncı Baba’nın oğludur. Annesi Hatice Anabacı oğlunu baskılardan korumak amacıyla medreseye gönderir. Onun sağ kalmasını kendi inancına düşman olabilmesi ihtimali pahasına arzulamaktadır. Hasan medreseyi bitirir ama o gün artık tarihten silinmiş olan İslam rasyonalistleri Mutezilîlerin inancını benimser.
Evlenme çağı geldiği için annesi onu babasının müridlerinden birinin kızı Gülendam’la evlendirir. Gülendam yine babası Kıncı Baba’nın bir Mevlevi arkadaşı tarafından eğitilip yetiştirilmiştir.
Roman İstanbul ve Üsküdar’ın tarihî dokusu içerisinde geçmektedir. Tekkeler, medreseler, dervişler, mollalar; hâsılı Türk İstanbul’un bir dönemi bütün renkliliğiyle bu romanda canlanmaktadır.
Roman elbette bir târihî romandır; zaman ve mekânlarda gerçeğe uyulmuştur. Olayın geçtiği yerler bugün bile mevcuttur. Eserin ana konularından biri de Bektaşîliğin haksız yere yasaklanması ve Bektâşî dergâhlarının kapatıldığı, o dönemde var olan Nakşibendilik dışındaki bütün dergâhların, takibata ve sürgüne uğrayan Bektâşîlere kucak açışıdır. Burada medrese tekke çekişmesi bütün ayrıntılarıyla ele alınmaktadır. Romanın temel tezi din denilen sahada medrese ve tekke biçiminde iki farklı yapılanış bulunduğu üzerinedir. Bunun yanı sıra Batılılaşma olgusu karşısında Bektaşîlerin olumlu tutumu da romanın tezlerindendir.
Yılmaz Soyyer Bir ilahiyatçıdır; doktorasından bu yana Bektaşîlik ve Türk kültürü çalışmaktadır. Bu roman, Soyyer’in 6 yıllık bir çalışma sonunda yazdığı doktora sonrası çalışması olan “19. Yüzyılda Bektaşilik”deki malzemeler kullanılarak yazılmıştır. Yazar İstanbul’da tam 6 yaz geçirip romanın geçtiği, dolayısıyla Bektaşî dergâhlarının kapatılışının acılarının yaşandığı her yeri tek tek dolaşmıştır.
Post Yayın bu eserin 3. baskısını yapmış bulunmaktadır. Roman hem Bektaşiler-Alevilerce hem de Sünnîlerce ilgiyle okunmuştur. Bir tarihî filmi yaşarcasına okuyacağınız bu kitabı tavsiye ederiz.