Dedim:
Yücelerden mağrur mağrur bakarsın,
Duy sesimi sana derim dağlar ey!
Gölgeleri üzerime yıkarsın,
Gururlanma gücenirim dağlar ey!
Dedi:
Ayak bastım yeryüzünün üstüne,
Sevenlerim her yanımı bağlar ey!
Dost olanlar gül gönderir dostuna,
Hani nerde büyüttüğün bağlar ey!
Dedim:
Hep yatarsın yürümeye gücün yok,
Sevgi bilmez, dert bilmezsin acın yok,
Kral olsan başında bir tacın yok,
Kıymetini ben bilirim dağlar ey!
Dedi:
Nöbetteyim sen sanma ki yatarım,
Sevmez olsam Kaf Dağı’na atarım,
Tac istersem yıldızları tutarım,
Dört mevsim de bende güler, ağlar ey!
Dedim:
Gelin gibi süslensen de her bahar,
Kış gelende ümidine kar yağar,
Sur üflense bir nefeslik canın var,
Mağrur olmak nene derim dağlar ey?
Dedi:
Ok da benden, yay da benden, sadak da,
Kök de bende, dalda bende, budak da,
Türkü olur oynaşırım dudakta,
Üzerimden nice geçse çağlar ey!
Dedim:
Dünya geniş hiç kimseye dar değil,
Bana gitmek, sana kalmak zor değil,
Doruğunu vatan tutan kar değil,
Damla damla ben eririm dağlar ey!
Dedi:
Hira benim, Tur da benim, Ural da,
Kurt da bende, kuş da bende, maral da,
Bey de benim, han da benim, kral da,
Benim işte yeryüzünde tuğlar ey!
Dedim:
Bilen bilir kim haksızdır kim haklı,
Fıtratımda nice alemler saklı,
Tanrı yalnız bana verdi bu aklı,
Ruh üflenmiş bir eserim dağlar ey!
Dedi:
Ferhat deldi kazma ile bağrımı,
Ben bilirim ben yaşadım ağrımı,
Gel deyince kurt, kuş duyar çağrımı,
Mor göğsümü hep yorgunlar dağlar ey!
Dedim:
Can Mevlana, dost Yesevi bendedir,
Yunus Emre sevi sevi bendedir,
Sevgi yüklü gönül evi bendedir,
Gönüllerdir benim yerim dağlar ey!
Dedi:
Zamanlarda adım adım koşarsın,
Nefes nefes ölmek için yaşarsın,
Sen insansın elbet beni aşarsın,
Elbet sende alperenler, beyler ey!
Ve beraber dedik ki:
Hem insanız, hem yoldaşız, hem dağız,
Yağmur yoksa, gönül yoksa kurağız,
Neticede ikimizde toprağız,
Hüvelbaki, Allah kerim dağlar ey!
Mehmet Ali Kalkan