Şûrâ; “danışma, müzakere, istişare, meşveret” anlamındadır. Şûrâ ortak akıldır, şûrâ demokrasidir.
Şûrâ, isabetli ve doğru bir karar verebilmek için, bilgi sahibi kişilerle fikir teatisinde bulunarak, tıpkı arı kovanından bal alır gibi, konunun özünü ortaya çıkararak isabetli kararlara varmaktır.
Şura sonuncunda elde edilen bilgi, tıpkı bal gibidir. Bal nasıl insan için değerli bir besin ise, bu bilgi de danışan kişi için o nisbette faydalıdır.
Türkler, ”şura” kelimesine karşılık olarak “işlerde danışma, görüşme, düşünme ve müşavere” anlamına gelen “kenğeş” kelimesini kullanmışlardır. “Kenğeş” kelimesi Dîvânu Lugâti’t-Türk’de şu şekilde geçer: “Kenğeşlik bilig artamas” yani “Danışıklı iş bozuk olmaz”.
Şûrâ’nın geçtiği bir ayet de şudur: “Toplumsal işlerinizi aranızda danışma (Şûrâ) yoluyla görün (Şûrâ 42:38).”
Şûrâ ilkesi, demokrasinin dayanaklarından birisidir. Çünkü Kur’ an, yönetim şekli getirmemiştir. Kur’an’ın getirdiği ve ortaya koyduğu şey, yönetime hâkim olacak zaman üstü prensiplerdir.
Kur’an, şûrâ prensibini ortaya koymuş, işleyiş biçimine müdahale etmemiştir.
ŞÛRÂ PETEĞE BAL TOPLAMAKTIR
Şûrâ kelimesi, Arapçada aynı zamanda arının bal yapma süreciyle ilgilidir:
“Allah arıya vahyetti “Dağlardan, ağaçlardan ve imal edilmiş kovanlardan kendine yuva edin. Sonra meyvelerin her birinden ye ve Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarına gir!” Karınlarından renkleri çeşitli bir içecek (bal) çıkar ki onda insanlar için şifa vardır (Nahl 16:128-129).”
Şûrâ arıların iş birliği ve dayanışmasını ifade eder. Şûrâ, kolektif bir çabayla akıl çiçeklerinden toplanan özün bir petekte bala dönüşmesidir.
Arı beleşçilik yapmaz, bal alacağı çiçeğin ücretini peşinen öder. Onlardan aldığı çiçek tozlarını diğer bitkilere taşıyarak döllenmelerini sağlar ve üremelerine büyük katkıda bulunur.
Arı bal alacağı çiçeğe zarar vermez, onu kirletmez. Arı tüketmez üretir. Çiçeklerden aldığı bal özü ve polenleri karınlarında yoğurarak dünyanın en steril ürününü imal eder. Bal kokmaz. 2000 yıllık bal bulunmuş ve hala yenilebilecek durumda olduğu hayretle görülmüştür.
Kovanın içini mikroplardan korumak için ürettiği “propolis”, dezenfektan maddesi olarak kullanılmaktadır.
DEMOKRASİ PETEĞE BAL TOPLAMAKTIR
Demokratik yoldan yapılan seçim peteğe bal toplamaktır. Ama hile yapmamak kaydıyla. Çünkü arı sinek değildir, arı sadece çiçeğe konar; hile yapmaz, leşe konmaz.
Seçime hile katmak leşe konmaktır.
Allah insana da vahyetti: “Ortak aklı kullan ve insanların aklından peteğe bal doldur”
Bu açıdan bakıldığında yeni seçim demek, yeni çiçeklerden yeni bal yapmaktır: Oğul Balı. Bu balı “akıl, bilim, hukuk ve demokrasi” kaplarında muhafaza etmektir.
ARILAR ÖZGÜRDÜR
Bal toplamak güdümlü olmaz, gönüllülük esastır. Arı istediği çiçeğe konar. Bir yerlere seçmen taşımak, doğal çiçek balına yapay şeker (sakarin) eklemektir. Yüzbinlerce trol ile seçmeni kandırmak, hileli bal üretmektir. O bal kokar zaten, kimseye faydası da olmaz.
Demokrasiden sapış, oy balını heba etmektir.
ARI BEYİ VE KOVANIN MİMARI İŞÇİ ARILAR
Arı beyi, amaca uygun işçi arıların oluşacağı yumurtalar yapar.
İşçi arıların kovandaki yerleri ve görevleri bellidir. Bal yapmak, petek imal etmek, yavru arılara bakmak, iğneleriyle kovanı düşmana karşı korumak, kovanı dezenfekte etmek vb. vb. Eğer Arı Beyi, işçi arıların yerine bal yapmayan, savaşmayan, iğnesi bile bulunmayan, sadece yiyen ve semiren, kısaca hiçbir işe yaramayan haploid (yarım) erkek arılar üretirse kovan söner.
Tıpkı demokratik sistemin kovanı olan siyasi partilerin sönmesi gibi. Onlar, kovanlarını işe yaramayan kimselerle doldurmuşlar ve kendi kaçınılmaz sonlarını hazırlamışlardır.
Rabbimiz! Akletmemiz için bize örneklerle ne güzel dersler veriyorsun. Biz de Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım.
Peteğimize bal toplamak dileğiyle…
Ankara, 02 Nisan 2024