Emekli Kurmay Albay Talat Aydemir ile Süvari Binbaşı Fethi Gürcan’ın idam edilmelerine neden olan 21 Mayıs 1963 tarihinde gerçekleşen ihtilal teşebbüsünü ve bu gözü kara iki komitacının dramını anlatan bir yazı kaleme almıştım…
Ancak; resmi tarihin yalanlarını yerle bir etme iddiasındaki Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı “Derin Tarihçiler”in, her 19 Mayıs’ta olduğu gibi, bu 19 Mayıs’ta da “Mustafa Kemal’i Anadolu’da direniş başlatması için Vahdettin gönderdi” iddiası ile yine gündem oluşturmaya çalıştıklarını görünce eski bir yazımı kısaltıp yayımlamak suretiyle bu iddialara cevap vermek istedim…
“Mustafa Kemal’i Anadolu’da direniş başlatması için Vahdettin gönderdi” diye iddia edenlerin temel dayanağını; Mustafa Kemal’i 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendiren bakanlar kurulu kararında Mustafa Kemal’e çok büyük yetkiler tanınması oluşturuyor. Oysa karışıklık olan bölgelere, her türlü devlet yetkisi ile donatılmış “Müfettiş”, “Umumi Müfettiş” gönderilmesi Osmanlılarda bir devlet geleneğidir. Bu görevin Mustafa Kemal’e verilmesinde, ona güvenen Harbiye Nezaretinin üst düzey bürokratlarının Özellikle Ali Fuat (Cebesoy) Paşa’nın, Genel Kurmay 2. Başkanı Kazım (İnanç) Paşa’nın Genel Kurmay Başkanları Fevzi (Çakmak) ve Cevat (Çobanlı) Paşa’ların büyük rolleri olmuştur. Görev emrini hazırlayan Kazım İnanç Paşa’ya, Harbiye Nazırı Şakir Paşa “Oğlum siz 9. Ordu Müfettişliği değil bütün Anadolu’da sahibi nüfuz bir müfettişlik ihdas etmişsiniz bu nasıl bir şey?” demiş, ama Mustafa Kemal hakkında olumlu bir kanaati olduğu için talimatnameye mühür basmakta tereddüt etmemiştir. Bu talimatname daha sonra Bakanlar Kurulunda da kabul edilmiştir.
Vahdettin bile hatıralarında yazılarında Mustafa Kemal’i Kurtuluş Savaşını başlatmak amacıyla Samsun’a gönderdiğini iddia etmezken, bizim “derin tarih”ciler Vahdettin’e rağmen Vahdettinci oldukları için, Vahdettin’in yazdıklarını da görmezden gelerek, Vahdettin’den kahraman yaratmaya çalışıyorlar.
Oysa Vahdettin Mekke’deyken yazdığı beyannamede olayı şöyle anlatıyor; “Muhtelif ve farklı görüşlerin içtihatlarına uydum. Mustafa Kemal’i Anadolu’ya gönderen ve bilahare tâbi olduğu devleti tanımadığı için ibret olacak şekilde ders vermek amacıyla askeri kuvvete sevkine lüzum gösteren kabinelere uyarak, mesul hükumet ile hükümdarlık makamının karşılıklı münasebetlerine ait sistemin gereklerinden ayrılmamak arzusu ile bazı siyasi zaruriyetlere amil oldum.” Yani diyor ki; Mustafa Kemal’i Anadolu’ya gönderirken de onu cezalandırmak için üzerine kuvvet gönderirken de (Kuvveyi İnzibatiye’yi kastediyor) hükumetlerin kararlarına uydum… Kendi kişisel görüşlerimle hareket etmedim. “Mustafa Kemal’i ben göndermedim” daha açık nasıl denir?
Atatürk de Samsuna çıktıktan elli gün sonra 9 Temmuz 1919 günü “Mübarek vatan ve milleti parçalanmak tehlikesinden kurtarmak ve Yunan ve Ermeni amaline kurban etmemek için açılan mücahede-i millîye uğrunda milletle beraber serbest surette çalışmaya sıfat-ı resmiye ve askeriyem artık mani olmaya başladı.” Diyerek askerlikten istifa eder… Ve söz konusu emrin de artık bir anlam ve önemi kalmamıştır…
Bir an için “Atatürk’ü Samsun’a kurtuluş savaşını başlatmak üzere Vahdettin gönderdi.” İddiasının doğru olduğunu varsayalım. Bu iddianın sahipleri şu olayları nasıl açıklayacaklar;
Erzurum Kongresi sürerken, 30 Temmuz 1919 günü Damat Ferit Hükümeti’nin Harbiye Nazırı Nazım Paşa, 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir Paşa’ya şifreli bir telgraf çekerek Mustafa Kemal Paşa ile Refet Bele’nin derhal tevkif edilerek İstanbul’a gönderilmesini neden istedi?
Bir şehzadenin başkanlığında din adamı ve siyasetçilerden oluşan “nasihat heyetleri” kurularak, bu nasihat heyetler aracılığı ile halkın işgalcilere direnmemesi konusunda halka neden nasihatler verildi?
Şeyhülislam Durrizade Abdullah’ın Kuvayı Milliyeciler için verdiği 11 Nisan 1920 tarihli “katli vaciptir” fetvasını neden onayladı ve dağıttırdı?
Kürt Teali Cemiyeti üyesi Nemrut Mustafa Paşa başkanlığındaki 1. Divân-ı Harbi Örfi’nin 11 Mayıs 1920 tarihinde Atatürk ve 5 arkadaşı, 24 Mayısta Fevzi Çakmak hakkındaki, 6 Haziran 1920’de de 17 Bakanlar Kurulu ve Ordu ileri gelenleri hakkında verdiği idam kararlarını Vahdettin neden onayladı?
İstanbul Hükümeti neden İngilizlerle birlikte Ali Galip’in Mustafa Kemal Paşa’ya suikastını tertip etti?.
Erzurum Kongresi sonrasından başlayarak Peyam-ı Sabah ve Alemdar başta olmak üzere saray yandaşı İstanbul gazeteleri, neden hep milli mücadeleye saldırdı, kin kustu, aleyhlerinde kamuoyu yaratmaya çalıştı?
Vahdettin; İstanbul’dan kaçarak İstiklal Savaşı’na katılan ve 16. Tümen Kurmay Başkanlığı görevini üstlenen damadı İsmail Hakkı (Okday) Beyi neden kızı Ulviye Sultan’dan boşadı?
TBMM hükümetine karşı iç isyanlar neden desteklendi, isyanları başlatanlara neden maddi manevi yardım yapıldı, unvanlar dağıtıldı?
Kuvvayı Milliye ile mücadele etmek üzere “Kuvvayı İnzibatiye” isimli orduyu(?) niye kurdurdu? Bu düzmece ordunun işgal ettiği Türk yurtlarında katliamlar yapmasına neden göz yumdu? Yunan ile çarpışan Milli Kuvvetlerin başına bir de bu gaileyi neden sardı? Bu ordunun başına getirdiği Anzavur isimli eşkıyaya neden Paşa unvanı verdi?
Bu gelişmeler, Vahdettin’in Milli Mücadeleyi desteklemek şöyle dursun, milli mücadeleyi engellemek, başarısız kılmak için elinden geleni yaptığını, hatta düşmanla işbirliği yaptığını göstermektedir.
Özetle; “Mustafa Kemal’i Anadolu’da direniş başlatması için Vahdettin gönderdi” iddiası büyük bir yalandır…
Fazlı KÖKSAL