Daha önce bir kaleme aldığım “Kelam, Kelime, Söz” başlıklı yazımda “kelimeler bir hayat, bir dünya, bir madde, bir mana ki, ucu bucağı görünmeyen sonsuz bir gök yüzüdür. Dilimizden dökülen bir akarsu, ulaşmak isteyip de bir türlü sırrına eremediğimiz gizem, hem yanı başımızda var olan bir dost, hem çok derinlerde ulaşamadığımız, tutmak isteyip de tutamadığımız sihirli bir küre.” Diye bu konudaki görüşlerimi bir sonuç cümlesiyle bağlamıştım. Bundan hareketle bu yazımda sizlere deyim konusunda görüşlerimi aktaracağım.
Deyim genel olarak “anlatıma akıcılık, çekicilik katan, çoğunun gerçek anlamından ayrı bir anlamı bulunan, genellikle de birden çok sözcüklü dil öğesi, kalıplaşmış sözcük topluluğu.” Olarak tanımlanır. Bir dilin zenginliği geniş bir deyim ve ata sözü hazinesine göre değerlendirilir.
Türk dilinin bu hususta çok derin bir yapısı vardır. Sadece Türkiye Türkçesinde değil kardeş topluluklarda kullanılan dil yapısında da deyimin çok önemli bir saha olduğu bilinen gerçektir.
Sadece “söz” kelimesinden oluşturulan ve yaşatılan yüzlerce deyim olduğu bilinmektedir. Mesela Kazak Türkçesinde kullanılan ve yaşayan “söz” le ilgili 115 den fazla deyime genel hatlarıyla baktığımızda Türkiye Türkçesinde de kullanılan ve yaşatılan ortak deyimlerin olduğunu çok görüyoruz. Bunlara örnek verecek olursak yüzlercesi karşımıza çıkar. Mesela: Söz arasında, söz atası, söz açmak, sözün ayağı, sözün başı, sözünü bağladı, söz verdi, söz oldu, söze geldi, söze bakmadı, söze kulak verdi, sözü bağlandı (dili bağlandı), sözü yakışmadı, sözünü ikiletmedi, söz etti, söz yarıştırdı, söz yok, söz getirdi, söz açtırmadı, söz kalmadı, söz kondurmadı, söz saldı, söz bulamadı, sözünü tarttı, sözünü bıraktı, sözü kamçı oldu, sözü bozuk, sözü ucuz, sözüm söz, söz aldı, sözünde durdu, sözünü yuttu, sözünü geçirdi, sözünü söyledi, sözünün boyası gitti, sözünü diriltti, sözün canı var, sözü ağzında, sözüne bekçi bırak, sözü geçmedi, sözü kemikten geçti.
Bunlara benzer daha nice deyim sayabiliriz. Bir de diğer kardeş topluluklardaki “söz” kelimesinden oluşan deyimleri düşünürsek dilimizde nasıl bir hazineyi yaşattığımızı varın siz tahmin edin.
İlim ve sanat konusunda kiril harfleriyle yazılı çok değerli bir özdeyişi sizlerle paylaşırken yukarıda bahse konu temayı da aklınızda bulundurmanızı tavsiye ederim. Dil bilimi konusuna el atmak gelecek nesillere çok değerli miras bırakmak anlamına gelir. Bunu unutmayın lütfen.
«Бір елде ғылым мен өнерден гөрі байлық маңызды болса, ол елде қалта толы, ми бос деген сөз.
(Фридрих Ницше)
“Bir ülkede bilim ve sanat dışında zenginlik, para-pul önemli olursa, cep dolu ama beyin boş olur.”
Friedrich Nietzsche