Dinin en önemli özelliklerinden bir de onun “tebliğ” olmasıdır. Din bir tebliğ olunca, beşeri tüm otoriteleri de reddettiği anlamı peşinen ortaya çıkmaktadır. Kur’an’a göre Allah’ın dini tektir. Yani her Peygamber ayrı din getirmemiştir. Allah’ın dini, her peygamber vasıtasıyla etap etap insanlığa inmiş ve Son Peygamber Hz. Muhammed ile tamamlanmıştır.
21/25: “Senden önce hiç bir peygamber göndermedik ki, onlara ‘Benden başka ilah yoktur, bana kulluk edeceksiniz!’ diye vahyetmiş olmayalım.” Denilir ki, dinin özü tevhidin açıklanmasıdır. Tevhid, Allah’ın birliğidir. Varlıkta Allah’tan başka ilahın olmadığıdır. Allah, kendi varlığını, mutlak anlamda “Bir” oluşunu ve kendinden başkasına ibadet ve kulluk edilmemesini insanlara bildirmiştir.
Hz. Adem ile başlayan vahiy süreci, Son Peygamber Hz. Muhammed arasında gelen tün Peygamberler bu tevhid gerçeğini insanlara bildirmişlerdir.
Peygamberlerin hepsi birbirlerinden türeyen nesiller içinde zuhur etmişlerdir.
Kur’an bize bunları aşağıdaki ayetlerle bildirmiştir.
3/33: “Allah Adem’i, Nuh’u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini seçip alemlere üstün kılmıştır.”
3/34: “Bunlar birbirlerinden türeyen nesillerdir.”
3/144: “Muhammed, bir elçidir. Ondan önce de elçiler gelmiştir.”
Bütün bunlardan sonra söyleyeceğimiz şudur. Allah’ın insanlara mesajı “ Tevhid” dir. Ve “ Tevhid” tebliğ olarak bildirilmiştir. 36/17: “ Bizim görevimiz açık şekilde, Allah’ın mesajını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir.” Diye ifade edilmiştir. Şu kadar ki her peygamber Allah’ın vahyinin tebliğcisidir Ne dinin ne de Allah’ın temsilcisi değildir. Tebliğci ile temsilci farklı şeylerdir.
Allah, vahyi karşısında insanı, verdiği aklı ve irade ile serbest bırakmıştır.
18/29: “Geçek, Rabbinden gelendir. İsteyen inansın, isteyen inkar etsin!.” Denilmiştir. Ve 2/256 ayette de: “ Dinde zorlama yoktur.” Diye vurgulanmıştır.
Dinde zorlamayı reddeden Kur’an, peygamberlerden bahsederken de onların birer zorba olmadıklarının, sadece Allah’ın mesajını duyuranlar olduklarının altını döne döne çizmektedir.
50/45: “…Sen onların üzerinde bir zorba değilsin.”
88/ 21, 22: “Resulüm, öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt verensin. Onların üzerinde bir zorba değilsin.”
35/23: “Sen sadece bir uyarıcısın.”
33/39: “Peygamberler Allah’ın mesajını duyururlar.”
6/66: “De ki: Ben size vekil değilim.”
74/55: “İsteyen Kur’an’dan öğüt alır.”
Yukarıdaki ayetler bağlamında anlaşılan şudur: Kur’an, Allah’ın mesajı konusunda insanı iman ve inkarı insan bırakmıştır. Ve din alanında hiç bir müeyyide koymamıştır. Yani din alanında dini suç yoktur. Mükellefiyetler şahsidir.
4/84: “Allah yolunda çabala. Sen kendinden başkası için sorumlu değilsin.” Son olarak şu hususun altını da çizelim. İnsanın iman ve inkar konusunda Hükü verecek sadece Allah’tır. 40/12: “Hüküm Allah’ındır.”