Dinlenmenin dinmek kelimesiyle ilgisi malûm. Aslında sakin kalmak ve iç huzurumuza yönelmek demektir. Dinlenmenin dinlemeyle de bir ilgisi var bence. İnsan dinlenirken neyi dinler?
Gün içinde daima ihmal ettiğimiz bir yönümüz vardır. O da kendimizi anlatmak, ifade etmek, birilerine şirin görünmek adına ihmal edilen iç derinliğimizdir. Belki o bizim hakikatimiz, hakikî yönümüzdür. Bu dünyada anlamaya çalıştığımız bir şeydir.
Hâlbuki günlük hayat ve sıradan ilişkiler o hakikatle bağ kurmamıza engel oluyor. Dikkat edilirse bir yerden sonra herkes ve her şey gönlümüzü sıkmaya başlıyor. Yalnızlık, sakinlik ve dinginlik istiyoruz. Sebebi ne olabilir? Tabii ki fark edilmek, anlaşılmak istenen o iç âlem, kendi hâlimize kaldığımızda kendini bize hissettiriyor. Belki tefekkür ve duygu hâlinde o âlemle bütünleşiyoruz. Dinlenmek dediğimiz hâl o olabilir mi? Neden olmasın!
İnsan sosyal rollerin ve suni gündemlerin elinde yorulmaz sadece. Meselâ kızdığımız zaman da iç huzurumuzdan koparız. Gönlümüzü başkalarıyla mücadele etmek de yorar. Bu hayatın hay huyu içerisinde kaybolmuş bir hakikatimiz var. Dinlenmek bence o hakikatle yeniden bağlantı kurmak demektir. Bu da ancak sessizlik, sakin kalmak ve susmakla mümkün olabiliyor. Dinlenmenin dışarıya dönük hareketleri ve faaliyetleri azaltmakla beraber düşünülmesi belki de bununla ilgilidir.
Bu dünya bir tezatlar âlemidir. Onda çatışma eksik olmaz. Bu âlemin hamuruna bu katılmış. Çatışma, insanı kendi özüne sevk eder. Ne kadar mücadele ederse etsin sonunda insan her şeyden bıkar. Başarı diye gösterilen şeylerden bile. Dışarıdaki her şey gelip geçer. Hâlbuki özümüz diridir. O ölmez. Hayatı çeşitli hâllerde tecrübe eder. Fakat zaman zaman da şu dünya gailesini bir yana koyup kendisinin fark edilmesini bekler.
Uykudayken gördüğümüz onca rüyadan sonra uyanıp kendimizi yorgun değil dinlenmiş hissederiz. Bunun sebebi gerçeğimize uygun hâllerin orada yani misal âleminde bir görüntüye bürünmüş olmasıdır. Yani kendi hakikatimizle bağ kurmak yormaz bizi. Aksine ondan uzaklaştıkça yorulur ve yıpranırız. Günlük hayat sahnelerinin ve sosyal rollerin nihayetinde yorulan insan, yorgunluk sebeplerini iç âlemine yönelince tespit eder.
Dinlenmek kendimize vakit ayırmak, bir gurbet diyarında yaşayan özümüzü teselli etmek demektir. Sonuçta kim ne derse desin dinlenmek kendimize dönmek ve ihmal ettiğimiz hakikatimizle yani özümüzle yeniden bir bağ kurmaktır.