Dündar Taşer’le “Romantizm”e Dair

Odgurmuş: Büyük fikir adamımız Dündar Taşer’le yine Dündar Taşer’in fikirleri üzerine hayali bir söyleşi yapacağım.

Bilindiği gibi Romantizm konusu pek bilinen, neye yaradığı pek anlaşılmaya hatta gençler arasında da olmadık hayaller kuranlar için “Çok romantiksin” denilerek hayal aleminde gezilen bir durum gibi algılanıyor. Aslında bir insanın sürekli birtakım hayaller peşinde olur ve gerçek hayatla alakasını keserse elbette romantiklik olumlu bir durum olmaz. Şurası da bir gerçektir ki romantizm olmadan ve hayaller olmadan insan belki de yaşayamaz.

Şimdi Milliyetçi lider Dündar Taşer ile Romantizm konusu üzerinde duracak ve Taşer’e sorular yönelteceğiz.

Sayın Taşer; Bir yazınızda aşırıya kaçmamak kaydıyla romantizm olmadan hiçbir şey olmayacağını ve Romantizmin gerekliliği üzerinde duruyorsunuz. Ne söylemek istersiniz?

Dündar Taşer: Gençlerin, hatta benim yaşımdakilerin bile ağzından, romantizmi küçümseyen sözler işitiliyor. Alt yapı bezirganlarının kesif propagandası ciddi edalı, çok sürümlü gazetelerin köşesinden alimane açılan yaylım ateşi birçok kimseyi etkiliyor.

Bir iktisattır tutturuldu, o hale geldi ki iktisattan başka her şey değersizdir. İktisat deyince de yalnız “Marksist” iktisat bilimseldir. Başkaları manasız laflardır. Üstelik bu söz kalabalığının propagandacıları da ya hukukçu ya gazeteci! Yani hiçbiri iktisatçı değil. İktisatçıdan başkası doğruyu bilemediğine göre, bu zevat mademki iktisatçı değildir, o halde sözleri de doğru olmak şartından mahrumdur.

Bugünün iktisatçısı, matematikçi olmak zorundadır. Bu propagandacıların kerrat cetvelinden imtihan vermek ihtimali de kıt gibi gözüküyor. Zira matematik pür mantık olduğu için onları safsataya bu kadar saptırmazdı.

Odgurmuş: Marksistler her konuyu mutlaka ekonomik ilişki ve çıkarlara bağlarlar. Halbuki her konu iktisatla izah edilmemesi lazım. Üretim için daha başka unsurların olduğu gibi iktisat konusu da başka yan etkenlerle birlikte izah edilmeli ve ele alınmalı değil midir?

Taşer: Her neyse, iktisat, ticaret vesaire cemiyetin öz yapısını tayin ve tahdit eden unsurlar olamazlar. Zira değişkendirler. Teknik, ulaştırma, coğrafya imkanlarına tabidirler ve nihayet millete hizmet için bir vasıtasıdır. Onu daha kudretli, daha refahlı ve daha hür kılmak için uygulanan unsurlardır. Amma millet bu unsurların meydana getirdiği bir varlık değildir ki.

Millet, değer hükümlerinde ortak olan insanların duyduğu bir mensubiyet şuurudur. Bu şuurun şirket mensubiyetinden farkı da aşkla, feragatle, fedakarlıkla duyulmasıdır.

Millet özünde bir romantizmi ihtiva eder, bu romantizmi kaldırırsanız millet de biter. Öküzler alt yapı ilişkilerinde gayet realisttirler. Ekonomik faaliyetlerini ihmal etmezler, aralarında hakimiyet meselesi de yoktur. Birbirleriyle maddi bağları da hiç bozulmadan ilk günkü gibi devam eder. Birbirlerini sömürmezler de.

Odgurmuş: Sizin de belirttiğiniz gibi öküzler ve diğer bilumum hayvanlar kendi aralarında hiçbir sorun olmadan ekonomik bölüşümlerini üretim ve tüketimlerini de yaparlar. İnsan öyle midir? millet öyle midir?

Taşer: İnsan; sever, nefret eder, feragat gösterir, kin duyar, intikam alır. İnsanı insan yapan şey duygularındaki farklılık, üstün yapan da bu duyguların azametidir. Romantizmi inkâr, insanı inkardır. Romantizmi küçümseyen solcular bizzat kendi hareketlerinde bile hesapçı Şefik Hüsnünün değil, romantik Nazım Hikmet’in meyvelerini topluyorlar. Belki de bu gücü iyi bildikleri için, milliyetçiliği eritmek maksadıyla romantizmi silmeye çabalamaktadırlar.

Fuat Köprülü, Türk tarihine romantizmin şevkiyle el uzattığını söyler.

Ay füzesini yapan da aya ilk ayak basan da romantiktirler.

Kanuni Süleyman’ı Zigetvar seferine, ihtiyar ve hasta halde çıkaran, seferde ölmek romantizmidir. Dünyanın en kudretli hükümdarına tek çeşit yemeğini tahta çanakta yediren, Çaldıran’dan Ridaniye’ ye koşturan, Sina Çölü’nü aştıran romantizmdir.

Sakarya’ya dayanmış düşmanı Akdeniz’e kadar kovalayan kudret, romantizmdir. Bugün solcuların bile tutunma zorunu duydukları milliyetçi duyguların kudretli varlığı, tabutlukta yatan, aç kalan, işinden olan birkaç kişinin romantizmi sayesindedir.

Millet sevgisinin ışığını, 15-20 yaş arasındaki gençlere, her şeye rağmen, bir ömür boyu tutanlar olmasaydı, hiçbir hareket olamazdı.

Odgurmuş: Millet sevgisi, devlet sevgisi sadece hayali bir durum mudur? Yani kısaca bir romantizm sonucu mu milleti severiz. Ve fakat bu yeterli midir?

Taşer: Milleti sevmek elbette yetmez, ona hizmet için gereken şartları da haiz olmak lazımdır. Amma sevgi, (Romantizm) astar boyadır. Onu kaldırırsanız diğerleri kendiliğinden ölür.

Bir de müfrit milliyetçi tabiri var, ne garip sözdür.

Millet için ölmen ve öldürmek mükellefiyettir.

Ölümden öte ne isterler ki, ifrat ola.

İsrail 2000 yıl sonra Kudüs’e getirip devlet yapan “Arz-ı Mev-ud” romantizmidir.

Romantizmi kötülemek ve küçümsemek hainlerin icad edip, aptalların inandığı bir oyundur.

“His, fikrin barutudur”. Romantik milliyetçiliği, yayan, yaşayan ve yaşatanlar bütün mermileri iten kudret sizin eserinizdir.

Odgurmuş: Çok teşekkür ederim efendim. Çoğu kez bilinmeyen ya da önemi kavranmayan Romantizm konusunda önemli bilgiler verdiniz.

Hazırlayan: Kenan EROĞLU

***

Dündar Taşer’in görüşleri için kaynak: Dündar Taşer, “Romantizme Dair” Töre Dergisi, Kızılay Ankara, Haziran 1974, sayı:37, sayfa:8-9

Yazar
Kenan EROĞLU

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2025

medyagen