Mustafa DELİKURT
Önceden yapılan proğram gereğince, Rus Dışişleri Bakanı Lavrov, son günlerde Rusya’nın Suriye’deki operasyonları sebebiyle gerilmeye başlayan Türk-Rus ilişkilerinin geleceği hakkında görüşmelerde bulunmak üzere, 25 Kasım günü, Türkiye’ye gelecekti. Ancak, bu ziyâretin gerçekleşmesine bir gün kala (24.11.2015, 09.20 civârı), Suriye sınırında, Yayladağı mevkiinde, önce bir Rus savaş uçağının ─sınırımızı ihlál ettikleri için─ Türk Hava Kuvvetlerine bağlı F-16 savaş uçakları tarafından düşürüldüğü ─resmî makamlarca─ açıklandı. Daha sonra da, olay mahálline yakın bir yerde, bir Rus askerî helikopterinin ─Suriye hükûmetine muhâlif güçler tarafından─ düşürüldüğü, öğrenildi. Gelişmeler üzerine, Rus bakan, Türkiye ziyâretinin iptál edildiğini duyurdu.
Rus bakanın Türkiye ziyâretinin hemen öncesinde, Rus askerî makamlarının “sınır ihlâlî” gibi önemli sonuçlar doğurabilecek bir eyleme niçin kalkıştıkları konusu, henüz açıklığa kavuşmuş değildir. Uçağın düşürülmesinin, son zamanlarda ─Rusların Suriye’deki operasyonları sebebiyle─ gerilme istidadı gösteren Türk-Rus ilişkilerinde uzun dönemde olumsuz etkiler yapması muhtemeldir. Ancak, birtakım emâreler, konunun basit bir sınır ihlâli ve buna karşı verilen bir tepkiden ibâret olmadığını; göründüğünden çok daha karmaşık sebepleri olduğunu ve, bölgenin geleceğiyle alâkalı diğer ülkeleri de ilgilendiren yönleri olabileceğini düşündürmektedir. Bu itibarlâ, uçağın düşürülmesiyle ilgili ayrıntılar üzerinde önemle durulması gerekmektedir.
Rus Uçağı Nasıl Düşürüldü?
Düşürülen Rus savaş uçağı ile ilgili olarak yayımlanan haber ve görüntülerde, ilk bakışta dikkat çekmeyen, üzerinde fazla durulmayan, ancak konunun mâhiyeti araştırılırken dikkate alınmasını gerekli kılan bâzı ayrıntılar bulunduğu müşahede edilmektedir.
24.11.2015 günü, öğlene doğru (12.42), Genelkurmay Başkanlığı’nca, Suriye sınırında düşürülen savaş uçağı hakkında bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada şu hususlar belirtildi[1];
“24 Kasım 2015 tarihinde saat 09.20 civarında Hatay Yayladağı bölgesinde Türk Hava Sahasını ihlal eden milliyeti bilinmeyen bir uçak defalarca (beş dakika içerisinde 10 kez) ikaz edilmesine rağmen Türk Hava Sahasını ihlal etmiştir.
“Söz konusu uçağa angajman kuralları çerçevesinde 24 Kasım 2015 saat 09.24’te bölgede hava devriye görevinde bulunan iki adet F-16 uçağımız tarafından müdahalede bulunulmuştur.”
Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasında “uçağın milliyetinin bilinmediğinin” vurgulanmasını ve sınır ihlâli yaptıkları bildirilen uçaklar hakkında “düşürüldü” değil de “müdahâle edildi” ifâdesinin kullanılmasını, özellikle dikkat çekici buluyoruz.
Genelkurmay Başkanlığı, daha sonra, Rus pilotlara yapılan “rotanızı değiştirin” uyarılarına ilişkin ses kayıtlarını[2] ve Rus uçaklarının sınırımızı ihlál ettiklerine ilişkin “iz analizi” kayıtlarını[3] da kamuoyu ile paylaştı.
(Kaynak: http://www.aa.com.tr/tr/turkiye/ucagin-iz-analizi-sinir-ihlalini-ortaya-koydu/480404)
Konuyla ilgili olarak, Anadolu Ajansı tarafından 10.45 de basına geçilen haberde; “Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Türkiye’nin hava sahasını ihlal ettiği ve uyarılara da aldırmadığı için angajman kuralları çerçevesinde düşürülen uçağın SU-24 tipi Rus uçağı olduğunu kaydetti.” denildi. Ancak, Anadolu Ajansı’nın 11.06 da yayımladığı haberde, şu ifâdelere yer verildi; “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye sınırında sınır ihlali yapan uçağın düşürülmesi hadisesini yakından takip ederek bir dizi telefon görüşmesi yaptı. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak olaya ilişkin bilgi verdi. Başka yetkililerden de bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuyu Başbakan Ahmet Davutoğlu ile de görüşeceği öğrenildi. Kaynaklar, Türkiye’nin hava sahasını ihlal ettiği ve uyarılara da aldırmadığı için angajman kuralları çerçevesinde düşürülen uçağın Rus uçağı olduğunun tahmin edildiğini belirtti.”[4]
ABD makamlarından da, konuyla ilgili olarak “Türk tarafının iddialarını destekleyici” mâhiyette açıklamalar yapıldı. ABD öncülüğündeki koalisyonun DAEŞ’e karşı yürüttüğü “Doğal Kararlılık Operasyonu” Sözcüsü Albay Steve Warren, Türk hava sahasını ihlál eden savaş uçağının düşürülmesi konusunda, savaş uçağının 10 kez uyarıldığını kendilerinin de duyduğunu bildirdi. Bağdat’tan video konferans yoluyla gazetecilere yaptığı açıklamada, “Türk hükümeti, kendilerinin iki F16 sınır kontrol uçağının, iki Rus SU 24 tipi uçakla angaje olduğunu duyurdu, bir Rus uçağı düşürüldü” ifadesini kullanan Warren, uçağın ABD’ye ait radarlarda görünüp görünmediğinin sorulması üzerine de, “Tabii ki o bölgedeki tüm uçakları tâkip edebilecek radarlarımız ve diğer imkánlarımız var. Henüz tüm bilgileri ve detayları toparlama aşamasındayız. Uzak ve dağlık bir bölge. Sınırların nereden geçtiğini tam olarak kestirmek güç” diye konuştu[5].
Rus uçağının sınır ihlâli yaptığı alanın uzunluğu tarafımızdan yaklaşık 1 km olarak hesaplandı (Şekil 1). Düşürülen Su-24 tipi savaş uçağının azâmî hızının 3.1 mach olduğu düşünüldüğünde[6], bu mesâfenin yalnızca birkaç sâniye de katedilmesi mümkün. Bu durum, Rus tarafının “Eğer uçağımız sınır ihlâli yapmış ise, o takdirde vurulduktan sonra niçin Suriye tarafına düştü?” sorusuna da cevap teşkîl edebilir.
“Düşürülen uçağın kendilerine ait olduğunu ve sınır ihlali olmadığını” açıklayan Rus yetkililer, aynı zamanda “Su-24 tipi uçağın karadan açılan ateşle düşürüldüğünü” de iddia ettiler[7]. Ancak, “uçağın nasıl düşürüldüğü” konusu, Rus medyasında da tartışmaya yol açtı. Bâzı uzmanlar, Rus Savunma Bakanlığı’nın açıklamasını desteklerken, bâzı uzmanlar buna karşı çıktı. Meselâ, Kremlin yanlısı bir askeri uzman, Igor Koroçenko, Rossiya 24 kanalına verdiği mülâkatta, uçağın 6 bin metre yükseklikte uçtuğunu ve karadan havaya ateşlenen füzelerle ulaşılmasının mümkün olmadığını, söyledi[8].
Olayın gerçekleştiği günün akşamı, bir haber kanalının canlı yayınına katılan ve kendisini “Türkmen Komutan” olarak tanıtan kişi de, Rus uçağını kendilerinin (Türkmenlerin) uçaksavar ateşi ile düşürdüklerini” iddia etti[9].
Konu olaydan yalnızca bir gün önce, basında “ABD özel kuvvetleri çok yakında Kuzey Suriye’de olacak” şeklinde bir haber yayımlanmıştı[10]. Bu târihten yaklaşık üç hafta önce de, basında “ABD ordusunda özel kuvvetlere mensup 50’ye yakın asker, IŞİD’le mücadeleye destek için, danışman olarak Suriye’nin kuzeyine gönderiliyor.” şeklinde haberler yer almıştı[11]. Hâlén bölgede ABD özel kuvvetlerine mensup askerî personelin bulunup bulunmadığı tarafımızdan bilinmemektedir. Rus tarafının, “uçağımız karadan havaya ateşlenen füze ile vuruldu” iddiasının arka plânında, ABD özel kuvvetlerine yönelik bir imâ sözkonusu olabilir.
Rus uçağının düşürüldüğü sırada olay yerinde bulunan bir kamera tarafından, uçağın düşme ânı görüntülenmiş bulunuyor[12]. Aynı zamanda, pilotların ─paraşütle atladıktan sonra─ inişlerini gösteren görüntüler de mevcut[13].
Rus savaş uçağının düşme ânını gösteren “29” saniyelik görüntüyü çeken kamera, olayın vukû bulacağı biliniyormuşçasına, önceden yerleştirilmiş olabilir mi? Bunu bilmiyoruz. Ancak, eskilerin tâbiriyle “tereddüdü mucip” hususlar olduğunu belirtmek durumundayız. Şöyle ki;
Çekimi gerçekleştiren kameranın, tam da olayın gerçekleştiği sırada, orada bulunması, oldukça dikkat çekici. Kameranın sâbit olmadığı, elde ya da omuzda çekim yapıldığı, görüntülerin titremesinden anlaşılabiliyor. Bir savaş uçağının, yerden binlerce metre yüksekte uçtuğu ve Su-24 tipi savaş uçağının azâmî hızının 3.1 mach olarak açıklandığı düşünüldüğünde, görüntüleri çeken kişinin “önceden hazırlık yaptığı” ve “başarılı bir çekim yaparak”, uçağın düşüş ânının rahatlıkla görülebilmesini sağladığı, söylenebilir.
Kezâ, dikkat çeken bir başka husus, sözüedilen “29” sâniyelik görüntünün, uçağın vurulduktan sonra, yâni “yara aldıktan sonraki” hâlini göstermesi, uçağın vurulma ânını ise göstermemesidir. Bu durum, “uçağın nasıl vurulduğu (yerden mi, havadan mı; füze ile mi, yoksa uçaksavar ateşiyle mi vs)” konusunun muallákta kalmasına yol açmaktadır. Bu “belirsizliğin” bilinçli bir tercihin ürünü olup olmadığını söyleyebilecek durumda değiliz.
Çekimi gerçekleştiren kişinin savaş muhabirliği konusunda deneyimli olması yâhut “nasıl çekim yapacağı konusunda” önceden bilgilendirilmiş olması da muhtemeldir. Zîrâ, uçak, kameranın bulunduğu yerin karşısındaki tepenin arkasına düşmüş olmasına rağmen, çekimleri yapan kişi ─sanki, birkaç sâniye sonra ortaya çıkacak görüntüyü tahmin ederek─ yerinden kıpırdamadan durmuş ve böylece, düşüşten beş-on sâniye sonra, büyük bir hızla yere çarparak infilák eden uçağın enkazından yükselen “mantarımsı” siyah dumanları da görüntüleme imkânını elde etmiştir. Bu önemli ayrıntıyı, amatör ya da konu hakkında bilgisi bulunmayan bir kişinin düşünebilmesini pek mümkün görmüyoruz.
Hülâsa, düşürülen Rus savaş uçağının, eğer sınırımızı ihlál etmiş ise, “niçin Suriye tarafına düştüğü”; “uçağın düşürülmesinde ‘başka unsurların’ etkisinin/dahlinin bulunup bulunmadığı”; “olayın görüntülerini çeken kişinin/kişilerin orada tesâdüfen mi bulundukları, yoksa ─gerçekleşeceği önceden bilinen bir olayın çekimi için─ önceden hazırlık mı yapıldığı”; Genelkurmay Başkanlığımızın açıklamasında “düşürüldü” yerine “müdahâle edildi” tâbirinin, “nezâket/usûl gereği” mi, yoksa “yukarıda bahsedilen hususlar gözönünde bulundurularak, “ihtiyâten” mi kullanıldığı”; Rus savaş uçağının, Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’un Türkiye ziyâretinin arefesinde niçin ─sınır ihlâli gibi önemli sonuçları olan─ bir tahrik eyleminde bulunduğu vb. konular ─muhtemelen─ bir süre daha tartışılacak gibi görünüyor.
Pilotların Âkıbeti
Düşürülen Rus uçağının pilotlarından birisinin, Rus Hava Kuvvetleri tarafından kurtarıldığı açıklandı[14]. Diğer pilotun ise öldüğü ya da öldürüldüğü yönünde iddialar mevcut[15]. Basına/internete intikál eden bâzı görüntülerde, silâhlı kişilerin, paraşütle yere inmeye çalışan ve ─düşürülen Rus uçağından atlayan pilotlardan birisi olduğu iddia edilen─ bir kişiye “yaylım ateşi açtıkları” görülmektedir. Bâzı basın organlarında ise, bir Türkmen Komutan’ın “Rus pilotu biz öldürdük” şeklinde beyanat verdiğinden bahsedilmektedir[16].
Sözkonusu görüntüler ve açıklamalar gerçeği yansıtıyor mu, yoksa mizansen midir, bunu bilebilmemiz mümkün değil. Fakat, “Rus pilot Türkmenlerin elinde”, “Rus pilotu Türkmenler mi öldürdü?” başlıkları ile verilen haber ve görüntülerde, Rus pilotun Suriye Türklerince esir alındığı veyâ öldürüldüğünü kanıtlayan herhangi bir bilgi/ayrıntı bulunmadığı gibi, sesli görüntülerin hemen hepsinde, yüzleri maskeli militanların Arapça konuştuğu görülmektedir.
Kaldı ki, kim tarafından yapılırsa yapılsın, siláhsız bir insana bu şekilde saldırıda bulunulmasını tasvip edebilmek de mümkün değildir. Eğer, paraşütle iniş yapan kişi gerçekten düşürülen Rus uçağının pilotu ise, ülkesine sağ-sâlim teslim edilmesi gerekirdi.
Konu hakkında henüz sağlıklı bilgi edinme imkânı bulunmamasına rağmen, bu tür haberlerin alelacele basına servis edilmesi, bâzı çevrelerin; konu olayın vukû bulmasıyla Türkiye-Rusya arasında gerilme istidâdı gösteren ilişkilerin biraz daha gerginleşmesini sağlamak, ─mümkünse─ bu ilişkileri “onarılamayacak” duruma getirmek ve Türk tarafını uluslararası kamuoyunda güç durumda bırakmak için özel çaba harcadıklarını, düşündürmektedir.
[1] http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/11/151124_suriye_sinir_ucak_canli
[2] http://www.milliyet.com.tr/turkiye-rus-ucagini-boyle-uyardi–gundem-2153078/
[3] http://www.trthaber.com/haber/turkiye/dusurulen-ucagin-sinir-ihlali-iz-analizinde-ortaya-cikti-218126.html
[4] http://www.haberler.com/cumhurbaskanligi-rus-ucagi-dusuruldu-7904104-haberi/
[5] http://www.milliyet.com.tr/abd-li-pilotlar-turkiye-nin-gundem-2152999/
[6] Deniz seviyesinde 1 Mach = 1224 km / saat; 10.000 feet‟te 1 Mach = 1177 km / saat.; 30.000 feet‟te 1 Mach =1087 km / saat; 40.000 feet‟te 1 Mach =1037 km / saat. (Bkz. Uçak Bakımı / Alet Sistemleri-1, 525MT0060, Ankara, 2011, MEGEP)
[7] http://www.bbc.com/turkce/multimedya/2015/11/151124_vid_rus_ucak
[8] http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/11/151124_suriye_sinir_ucak_canli
[9] http://www.posta.com.tr/turkiye/HaberDetay/Turkmen-komutan–Rus-ucagini-biz-dusurduk.htm?ArticleID=313342
[10] http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/11/151123_abd_ozel_kuvvetler_suriye; http://www.turkiyegazetesi.com.tr/dunya/327576.aspx; http://haber.sol.org.tr/dunya/abd-ozel-kuvvetleri-cok-yakinda-suriyede-olacak-137093; http://www.palo.com.tr/a/abd-%C3%B6zel-kuvvetler-%C3%A7ok-yak%C4%B1nda-kuzey-suriye-ye-gidiyor-859929
[11] http://www.aljazeera.com.tr/haber/abdden-suriyeye-ozel-kuvvet
[12] http://www.bbc.com/turkce/multimedya/2015/11/151124_vid_rus_ucak; http://www.sabah.com.tr/gundem/2015/11/24/cumhurbaskanligindan-dusurulen-ucakla-ilgili-ilk-aciklama
[13] http://www.aljazeera.com.tr/haber/putin-cok-ciddi-sonuclari-olacak; http://www.sabah.com.tr/gundem/2015/11/24/cumhurbaskanligindan-dusurulen-ucakla-ilgili-ilk-aciklama; http://www.haberler.com/pilotlardan-birinin-muhalifler-tarafindan-7905781-haberi/
[14] http://www.aljazeera.com.tr/haber/ikinci-rus-pilot-kacmayi-basardi
[15] http://www.aljazeera.com.tr/haber/rus-pilot-oldu-mu
[16] http://www.milliyet.com.tr/turkme-komutandan-sok-aciklama-/dunya/detay/2152926/default.htm; http://www.haberler.com/turkmen-komutan-kizildag-i-geri-aldik-bir-rus-7905860-haberi/;