Basına yansıyan haberlere göre, 23 Aralık 2016 günü, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, son dönemde yaşanan terör olayları ve şehitler konusunda farkındalık yaratmak için, fakülte içerisinde bulunan bir kahve evine Türk Bayrağı asmak istedi.

Ancak, bir kaç kişiden oluşan küçük bir gurup, Türk Bayrağı asmak isteyen öğrencilere engel olmak isteyince, bayrak asmak isteyen öğrencilerle, onları engellemeye çalışan öğrenci gurubu arasında tartışma yaşandı. Türk Bayrağı’nın asılmasına karşı olan öğrenciler, güvenliği sağlamak amacıyla olay yerine gelen özel güvenlik görevlilerine de engel olmaya çalıştılar ve “bu bez parçasını buradan kaldırın” diye bağırdılar. Yaşanan arbede esnasında 2 özel güvenlik görevlisi yaralandı. 

14 Mayıs Tıbbiyeliler Derneği, konuyla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Üniversite yönetimini, Türk Bayrağı’nı “bez parçası” diye niteleme edepsizliğinde bulunan vatan sevgisinden yoksun güruha gereken cezai işlemleri uygulamaya davet ediyoruz. 14 Mart Tıbbiyeliler Derneği olarak bayrağın yılmaz savunucusu tıbbiyelilerin destekçiyiz. Bayrağımıza hakaret edenler ve bu bölücü sempatizanlarını destekleyen sözde meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarıyla, hukûkî zeminde mücadelemizin devam edeceğini kamuoyuna duyuruyoruz.” denildi.

Sözkonusu olayın vukuundan buyana üç gün geçmiş olmasına rağmen, olayın sorumluları hakkında henüz herhangi bir işlem yapılmadığı, ileri sürülmektedir. Bunun doğru olmamasını, temenni ediyor, yetkililerin konu hakkında kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapmasının gerekli olduğunu, düşünüyoruz.

Binlerce yıllık târihimiz boyunca, uğruna  kan ve can verdiğimiz, hürriyet ve istiklâlimizin nişânesi olan bayrağımıza karşı ─üstelik de, kendi ülkemizde─ yapılan bu meşum saldırıyı şiddetle kınıyoruz.

Bu saygısızlığı yapanların, en kısa zamanda cezalandırılmalarını, yetkililerden talep ediyoruz.

BAYRAK

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,

Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,

Işık ışık, dalga dalga bayrağım!

Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın

Mezarını kazacağım.

Seni selâmlamadan uçan kuşun

Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder…

Gölgende bana da, bana da yer ver.

Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:

Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün

Kızıllığında ısındık;

Dağlardan çöllere düştüğümüz gün

Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;

Barışın güvercini, savaşın kartalı

Yüksek yerlerde açan çiçeğim.

Senin altında doğdum.

Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:

Yer yüzünde yer beğen!

Nereye dikilmek istersen,

Söyle, seni oraya dikeyim!

Arif Nihat ASYA