Türkiye’nin kökleri geçmişe dayanan ‘çağdaş bilgi üretimi’ ve ‘bu bilginin öğretilmesi’ meselesi (TDK: Sorun, güç iş) vardır. Devlet ve fikir adamı Said Halim Paşa 20. y.y.’ın başında konuyla ilgili düşüncesini “Dün de bugün de en önemli sorunumuz maarif sorunudur” şeklinde ifade etmiştir. Nurettin Topçu ise sorun olarak değil de “Maarif Davası” olarak adlandırmayı tercih etmiştir. Dava TDK göre, konu, sorun, ülkü gibi anlamlara gelmektedir. İki yaklaşımı uyumlaştırmak da mümkündür.
Yeni bir eğitim-öğretim yılının başındayız… Tüm olumlu ve olumsuz yönleri ile 09 Eylül 2024 tarihinde ilköğretim ve liselerde eğitim-öğretim başladı. Daha sade bir ifade ile “ders zili çaldı.” Üniversitelerimizde ise bu ay içerisinde veya ekim başında yeni dönem başlayacak.
Ülkemizde 2023-2023 eğitim-öğretim döneminde farklı kademelerde 22-23 milyon öğrenci vardı. İlkokulda 5,5 milyon, ortaokulda 5,2 milyon ve lisede ise 5,8 milyon öğrenci bulunmaktaydı. Yükseköğretimde ise 6,5 milyon ön lisans ve lisans seviyesinde üniversite öğrencisi mevcuttu (500 bin kadarda lisans üstü öğrencisi var).
Eğitimin bazı temel meseleleri (ülküleri/sorunları) vardır.
Kadim Meseleler
Eğitim yılı başlarken hem öğrenciler hem de öğretmenler için bazı yaygın sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sorunlar kadim ve güncel niteliktedir. Bu meselelerden bazıları ve çözümler şu şekilde sıralanabilir:
-Motivasyon Eksikliği: Eğitimin tüm kademelerinde eğitim alan ve verenler için en temel sorun motivasyondur. Yaz tatilinden dönen öğrencilerde motivasyon düşüklüğü yaşanabilir. Eğlenceli ve ilgi çekici ders başlangıçları yapmak, öğrencileri hedef belirleme konusunda teşvik etmek, sınıf içi etkinliklerle öğrencilerin ilgisini çekmek gibi çözümler önerilebilir.
-Disiplin: Eğitimin en temel meselesi disiplin alışkanlığını kazandırmak olmalıdır: Hayat ve meslek yaşamına ilişkin. Eğitim yılı başında öğrencilerin okul, sınıf veya diğer kurallara uyum sağlaması zor olabilir. Sınıf kurallarını net bir şekilde belirlemek ve öğrencilere açıklamak, ödüllendirme sistemi kurarak olumlu davranışları teşvik etmek belli ölçüde çözüme yardımcı olacaktır.
-İletişim: 21. Yüzyılın yetenekleri arasında iletişim de yer almaktadır. Etkili bir iletişim kurulamaması, öğrencilerin gelişimini olumsuz etkileyebilir. İlköğretimde yılın başında velilerle düzenli iletişim kurma planları yapmak, velilere yönelik bilgilendirme toplantıları düzenlemek oldukça faydalı olabilir.
-Öğretim Programı ve Müfredat: Öğrenciler ve öğretmenler müfredatla ilgili zorluklar yaşayabilir. Her ne kadar MEB ‘Yeni Maarif Modeli’ bazı düzenlemeler yapsa da sürekli izlenmesi gereken bir konudur.
Güncel
-Okul Malzemeleri ve Kırtasiye meselesi: Kitapları büyük ölçüde MEB vermektedir. Bunda ailenin gelir durumu dikkate alınabilir.
-Ulaşım Problemleri: Yeni bir okula başlayan öğrenciler veya taşımalı eğitim sistemindeki öğrenciler için ulaşım sorunları olabilir.
-Uyum Süreci: Yeni okula veya üniversiteye başlayan veya sınıf değiştiren öğrenciler için uyum süreci zorlayıcı olabilir. Oryantasyon programları düzenlemek, öğrencilerin kaynaşmasını sağlayacak etkinlikler planlamak, rehber öğretmen desteği sunmak.
-Psikolojik ve Sosyal Destek: Özellikle ergenlik dönemindeki öğrenciler psikolojik ve sosyal sorunlar yaşayabilir. Rehberlik hizmetlerini etkin bir şekilde kullanmak, gerektiğinde öğrencileri uzman desteğine yönlendirmek, öğrencilere sosyal beceri geliştirme fırsatları sunmak.
-Online Eğitim ve Teknoloji Kullanımı: Özellikle deprem bölgesinde teknolojiye erişim sorunları veya online eğitimle ilgili zorluklar yaşanabilir. Teknolojiye erişimi olmayan öğrencilere alternatif çözümler sunmak, öğretmenlerin teknoloji kullanımını artırmak için eğitimler düzenlenmelidir.
Bu sorunlar, eğitim yılı başlarken karşılaşılabilecek zorluklardan bazılarıdır ve erken müdahale ile çözüme kavuşabilirler. İyi bir planlama ve iş birliği, eğitim yılının başarılı geçmesine katkı sağlar.
Tüm öğrencilerimize, eğitim emekçilerine ve ailelerine yeni eğitim-öğretim yılının hayırlı olmasını dilerim.
Son söz: Eğitim bir ulusun var oluş davasıdır.