Ekonomi Üzerine Aykırı Notlar ya da Fakirleri Ezmenin Bereketsizliği Üzerine

Tam boy görmek için tıklayın.

Altay ÜNALTAY

1- ENFLASYON VE “BAŞ SUÇLUSU FAKİRLER”

Kırk yıldır (yani Türkiye’nin neoliberal döneme geçtiği 1980’den beri) enflasyon sorunu birtürlü çözülememiş ve bundan sürekli dar gelirlilerin ve emeklilerin maaş ve gelirleri suçlu görülmüş, 40 yıldır “enflasyonla mücadele ediyoruz” denerek yük o insanlara yıkılmıştır.. Gerçi enflasyonun tarihi Türkiye’de daha da eskidir, ama bizi 1980 sonrası kesintisiz uygulanan neoliberal politikalar ilgilendiriyor.

Dünya üzerindeki haksızlığa isyan duygusuyla, söylenmiş olan “dünyada açlık fakirleri değil zenginleri doyuramadığımızdan sürüyor” özlü sözünün bir benzerini de burada söyleyebilir miyiz bir bakacağız: Enflasyondan dar gelirli halk mı suçludur, yoksa doyurulamayan elitler mi? Ya da başka ifadeyle,  konuyla ilgilenen her politikacı ya da neoliberal iktisatçının diline pelesenk olmuş “şayet emeklilere veya asgari ücrete zam yaparsak enflasyon kontrolden çıkar” sözü ne derece gerçek ifade eder? Buna bir bakacağız.

Konunun bugünlerde açılma sebebi Amerika’da yayınlanmış bir iktisadi makale üzerinden iktisatçıların yürüttüğü bir tartışma:   2016’da W.E. Upjohn Institute for Employment Research tarafından 1978 – 2015 arası ABD’de asgari ücret artışlarının fiyatlara etkisini araştıran bir makale yayınlandı. Bulguları, daha önceki araştırmalara kıyasla ücret-fiyat elastisitesinin daha düşük olduğu (yani ücretlerin fiyatları az etkilediği ) idi: Asgari ücrette %10’luk bir artış fiyatlarda % 0,36 yükselişe neden oluyordu. Demek ki en azından yüksek asgari ücret iddia edildiği gibi enflasyonu o kadar etkilemiyordu.

Türkiye’de bu araştırmanın bize uygulanabileceğine karşı itirazlar yapıldı. En önemli itiraz, Amerika’da asgari ücretle çalışan emekçinin genel çalışan sınıf içinde küçük bir grup teşkil etmesi (%1,3), dolayısıyla onun gelirindeki artışın ekonominin geneli üzerinde fazla bir etki yapmamasıdır. Oysa Türkiye’de asgari ücretlilerin genel çalışan kitleye oranı çok daha fazla olduğu için (2022’de  %33,8) onlara yapılacak bir zam genel ekonomik hacim içinde çok daha büyük enflasyon baskısı yaratacaktır. Yani ABD ile Türkiye’nin bu manada kıyaslanması geçersizdir deniyor.

Ne var ki, ABD’de asgari ücretli oranı az olsa da asgariye çok yakın ücret alan işçi kesimi daha kalabalıktır: toplam işgücünün yakl. %30’u. Bu kesimin ücretleri asgari ücrete çok yakın olduğundan asgari ücretteki, örneğin %10’luk bir artış bu ücretleri ilk elde daha aşağıda bırakır. Ama kısa sürede yasal zorunluluk (asgari ücretten daha düşüğü olamaz) ya da emsal göstererek ücrette artış talepleri nedeniyle bu kitlenin ücretleri de benzer oranlarda artacaktır. Buna iktisat literatüründe “dalga etkisi” (Ripple effect) deniyor.

Amerika’da asgari ve ona yakın ücretliler ile Türkiye’deki asgari ücretliler arasındaki bu oran yakınlığı (sırasıyla %31,3 ve %33,8) ücret fiyat etkisinin kıyaslanabileceğini gösteriyor.

Birkaç şey daha söyleyerek bunları iktisatçıların tartışmasına açmak istiyoruz: Bizce asgari ücret artışının “dalga etkisi” sadece kendi bir üstündeki gelir katmanına değildir. Asgari ücret arttıkça kendi bir üstündeki gelir katmanını iterek kaldırır, o da bir üstündeki katmanı yukarı iter ve bu böyle dalga dalga en üst ücretli gelir katmanlarına dek sirayet eder. Öyleyse bir ülkede kaç kişinin asgari ücretli olduğunun bir önemi yoktur.

Ancak bu, asgari ücrette %10 artış tüm yukarıdaki maaş dilimlerine aynı şekilde %10 artışla yansır demek değildir. Daha yüksek maaş ve ücret dilimleri verimlilik artışı, kalifiye eleman eksiği ya da başka nedenlerle  artmadılarsa asgari ücret artışının dalga etkisi onlara sönümlenerek yansır ve tüm çalışan gelirlerindeki ortalama artış genelde %10’a ulaşmaz..

Öte yandan ABD ve diğer Batılı ülkelerde gelir adaleti, dolayısıyla emeğin toplam gelirden aldığı pay Türkiye’ye nazaran daha yüksektir:

2020 verilerine göre ABD’de toplam milli gelirin %60,4’ü çalışan sınıfa gitmekte iken aynı oran Türkiye’de %35,7’dir. Neredeyse yarıyarıya!

Bunun bizce anlamı şudur: ABD çalışan sınıfı ekonomi içinde daha büyük bir hacim oluşturduğundan (verimlilik artmadan) bu sınıf gelirlerindeki örneğin %10 artışın toplam talep enflasyonuna katkısı ve fiyatlar üzerindeki yükseltici etkisi, nispeten daha zayıf ve fakir olan Türk çalışan sınıfına nazaran daha yüksek olacaktır.

Türkiye’de ise gelir adaletsizliği çok daha büyük olduğundan çalışan sınıfın gelirlerinde %10’luk artış daha mütevazı bir talep artışı ve bu yolla fiyatlar üzerinde daha az enflasyonist baskı doğuracaktır.

Tüm bu tespitlerden sonra başa dönersek:

Yazımızın başında Upjohn Institute for Employment araştırmasına değinmiş ve ABD’de asgari ücrette %10’luk bir artış fiyatlarda % 0,36 yükselişe neden oluyor demiştik. Türkiye’de ise zayıflatılmış ve zayıf bırakılmış çalışan kesim doğal olarak daha zayıf bir talep etkisi yapacağından fiyatlarda bu kadar yükselişin olmaması doğal sonuçtur.

Bazı araştırmacılar asgari ücrette %10 artışın hiç enflasyon etkisi yapmayacağını iddia etmişler ise de biz bu kanaatte değiliz. Bir miktar enflasyonist etki vardır ama bu düşüktür ve çalışan ve dar gelirli kesimleri, özellikle de gelir merdiveninin en dibindeki asgari ücretliler ve emeklileri enflasyonun baş suçlusu olarak görmeye ve sürekli gelirlerini kısmaya haklı gerekçe oluşturacak ölçüde değildir.

Türkiye’de neredeyse 50 yıldır iktisadi hayata damgasını vurmuş enflasyon sürekli en alt gelir gruplarının gelirlerini kısmak ve onları daha da dara düşürmekle tedavi edilmeye çalışılmış, ama başarılamamıştır. Artık bu faydasız ve toplumun en zayıflarını ezen politikaların terkedilip enflasyonun sebebinin ve çaresinin başka yerlerde aranmasının zamanı geldi ve geçiyor.

2- TÜRKİYE’NİN İSTASTİK GARABETLERİ YA DA MİLLİ GELİR NE?

Konumuz bir TÜİK haberi:

Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir ilk kez 13 bin doları aştı. TÜİK’e göre kişi başına gayrisafi yurt içi hâsıla 2023 yılında 13 bin 110 ABD doları oldu.

Tabi TÜİK bu hesapları neye göre yapıyor, bilemiyoruz. Ama biz şimdilik bunu doğru kabul edelim ve TÜİK’in başka istatistiklerine de bir bakalım.

TÜİK’in kendi rakamları üzerinden gidersek: Yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 83.808.-TL imiş.. Yani ortalama 1 kişinin yıllık geliri 84 bin TL imiş. Dolara çevirince (Ort. 30 TL = 1 Dolar, 2023 kurlarıyla) 2800 dolar eder!

Ama bitmedi.. Bu, gelir dağılımının Türkiye’deki gibi aşırı saçılmadığı ve orta %20’lik gelir grubunun gelir dağılımında tam ortada yer aldığı (yani gelirden %20 pay aldığı)  durumda geçerli. Oysa (TÜİK istatistiklerine göre) orta (%20’lik dilim) gelir grubu toplam hasıladan %14 pay alıyor.

Düzeltirsek: %14 / %20 = 0,7

Bu düzeltme faktörünü formüle eklersek:

2800 Dolar x 0,7 = 1960 dolar eder.

Yani ortalama Türk vatandaşı yılda 1960 dolar kazanıyor. Ve halkımızın yarısı bundan da az kazanıyor. Yine TÜİK rakamlarına göre.

Ortalama kişi başı gelir yılda 2000 doların altına düşerken TÜİK 13.000 dolar milli gelir açıklıyor. Burada iki ihtimal var:

13.000 Dolar kişibaşı milli gelir doğru değil, ya da TÜİK’in enflasyon rakamları kadar doğru!

Umalım da 1.şık geçerli olsun, çünkü eğer yanlış ise daha büyük felaket: 13.000 – 2000 = 11.000 doları bozuk ekonomik düzen her vatandaşın cebinden alıyor demektir. Ya da gelirinizin 11.000 / 13000 = % 85.i cebinizden daha siz el atmadan gidiyor!

Hâsılı kelam: Hesaplar ortadadır, ama gereğini yapan yoktur. Bu ise bir müddet sonra, kaçınılmaz şekilde toplumsal barışı etkileyecek ve Türkiye’de sınıf mücadelelerini tetikleyecektir.

“Dost acı söyler” demişler, Türkiye’de sorumluluk makamında olanları dostane uyarıyoruz.

KAYNAKLAR:

https://medyascope.tv/2022/06/30/asgari-ucrete-zam-bekleniyor-enflasyonla-asgari-ucret-iliskisi-yeniden-gundemde-yuksek-enflasyonun-issizligin-ve-esitsizligin-sebebi-tekellesme/

– The Effects of Increasing the Minimum Wage on Prices_ Analyzing .., https://research.upjohn.org/cgi/viewcontent.cgi?article=1278&context=up_workingpapers

– Characteristics of minimum wage workers, 2022, https://www.bls.gov/opub/reports/minimum-wage/2022/home.htm

– Türkiye’de Asgari Ücret Ortalama Ücret Haline Geldi – ekoIQ, https://www.ekoiq.com/turkiyede-asgari-ucret-ortalama-ucret-haline-geldi/

– The “Ripple Effect” of a Minimum Wage Increase on American …, https://www.brookings.edu/articles/the-ripple-effect-of-a-minimum-wage-increase-on-american-workers/

– Labor share of gross domestic product (GDP), 2020, https://ourworldindata.org/grapher/labor-share-of-gdp

https://x.com/euronews_tr/status/1767971041823871119?t=vIt07q6n8YI5Ty-divbMwA&s=08

https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Gelir-Dagilimi-Istatistikleri-2023-53711

https://www.ekonomim.com/finans/haberler/dolar/dolar-2023u-2955-tlden-tamamladi-yillik-getirisi-ne-kadar-oldu-haberi-722478

——————————————–

Kaynak:

https://fikircografyasi.com/makale/ekonomi-uzerine-aykiri-notlar-ya-da-fakirleri-ezmenin-bereketsizligi-uzerine

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen