Eleştiri (Hakkı Söylemek)

Prof.Dr. Orhan ARSLAN

“Sen ey Peygamber! Allah’ın sana helal kıldığını nasıl oluyor da haram kılıyorsun (Tahrim 66/1). “Mümin oluncaya kadar insanları zorlayacak mısın? (Yunus 10/99)”. “Sen onların üzerine jandarma değilsin (Kaf 50/45)”

Rabbimiz! Süpürüp atma ve süpürüp alma, “eleştir” diyorsun.

Peygamberine bile en az 10 yerde: “vestağfir li zenbih (günahına af dile), yani özeleştiri yap” buyuruyorsun.

Aslında, insandaki akıl, vicdan, irade ve sorumluluk duygusu eleştiriyi emreder: “Hakkı söyle”.

Günümüzde tabularımız yıkılmasın, yalanımız bilinmesin ve sahte görüntü bozulmasın diye eleştiriden kaçtık. Hatasız liderler, masum imamlar ve lanetli hasımlar icat ettik.

Eleştirilmezlik Allah tasavvurumuzu da bozdu; O’nun sıfatlarını başkalarına verdik. Peygamberi Allah ile eşdeğer yaptık.

Hâlbuki Hz Ömer’in  “Ben hata yaparsam ne yaparsınız” sorusuna cevap: “Seni kılıcımızla düzeltiriz”.

“Lal ilahe illallah” eleştiridir. Bir hayır, bir evet diyoruz. “Başka değil, Allah’ı seç”.

İhlas, eleştirilmiş imanın adıdır; “Allah; Ehad, Samed olsun, ama doğurulmasın, doğurtmasın”.

Esma elektir; Tevvab, Gaffar, Settar. Tevbe, öz eleştiri yapmaktır.

İnsan yemekte yiyeceğini, konuşurken kelimelerini seçer: Yani eleştirir.

Eleştiri, değer vermektir: “Sen altınsın dostum, hatan ise kir. Bu kir sana yakışmadı. Gel yıkayalım”.

Eleştiremediğimiz için, maalesef gıybet ediyoruz.

Yapıcı eleştiri, adalet ve itidalli ise, o insan için “estağfurullah” demektir.

Bizi vahiyle özeleştiriye yönlendiren Allah’ım. Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.

Hayırlar diliyorum.

Ankara, 14 Haziran 2017

Yazar
Orhan ARSLAN

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen