Emine Işınsu, 17 Mayıs 1938’de babasının Tümen Komutanı olarak görev yaptığı Kars’ta doğdu. Cumhuriyet döneminin tanınmış şair ve yazarı Halide Nusret Zorlutuna ile Tümgeneral Aziz Vecihi Zorlutuna’nın kızıdır. Annesinden dolaylı sürekli edebiyattan söz edilen, şiir okunan bir çevrede, babasının görevlerinden ötürü de Sarıkamış, Urfa, Karaman gibi yurdun çeşitli yerlerinde ve her birinde birkaç yıl yaşayarak büyüdü.
Yetiştiği okullar, bu sık yer değiştirmeleri yansıtır. İlk okulu Urfa, Sarıkamış ve Ankara’da okudu. Liseden mezun olduğu okul TED Ankara Koleji’dir. Bir yarı yıl AFS bursiyeri olarak ABD’de bulundu. Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı, aynı fakültenin Felsefe bölümlerinde ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü’nde bir süre okudu. İngiliz Dili ve Edebiyatı’nda okurken bir yarı yıl AFS bursuyla ABD’ne gitti.
İlk eseri 17 yaşında iken basılan şiir kitabı İki Nokta’dır. 1963’de ödül kazanan Küçük Dünya’dan sonra yoğun şekilde romana yöneldi. Roman yazmanın dışında 1970’lerin önemli fikir ve sanat süreli yayınlarından 1971 yılında bir neslin yetişmesinde büyük etkisi olan ilim ve fikir dergisi Töre’yi 1971- 1981 yılları arasında çıkardı. Birçok dergi ve gazetede yazıları yayınlandı; Yeni İstanbul ve Sabah gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Eşinin görevinden dolayı bir süre Suudi Arabistan’ın Dahran şehrinde kaldı.
Yazar İskender Öksüz ile evli ve üç çocuk annesidir.
Edebi kimliği
Işınsu’nun romanlarında mekân tasvirlerinden çok insan psikolojisi öne çıkar. Birinci tekil şahıs anlatımıyla yazılan ilk romanı Küçük Dünya’da her şey romanın kahramanın ruh halinden süzülerek aktarılır. Diğer romanlarında birinci tekil şahıs terkedilse de yine olayları ve mekânları kahramanların duygu süzgecinden geçtikten sonra ve onların algılamalarıyla görürüz. Bu psikolojik ağırlık zaman zaman şuur akımını andırır.
Roman konuları arasında kadının tutsaklığı, Türklerin tutsaklığı (Bulgaristan, Kerkük, Batı Trakya), Türkiye’nin sancıları öne çıkar. Son dönem eserlerinde Türk tasavvufunun zirveleri Yunus Emre, Niyazi Mısri, Hacı Bayram Veli ve Hacı Bektaş Veli’nin hayatları ele alınmıştır.
Ödüller
- ‘Küçük Dünya’ ile T. C. Turizm Bakanlığı Sanat Armağanı
- ‘Ak Topraklar’ ile Türk Edebiyatı Vakfı Roman Ödülü
- ‘Bir Yürek Satıldı’ oyunu ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Radyofonik Oyun Yarışması’nda dram dalı birinciliği.
- ‘Sancı’ ile Türkiye Millî Kültür Vakfı Roman Ödülü
- ‘Canbaz’ ile Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü
- Türk Ocakları Hamdullah Suphi Tanrıöver Armağanı
- Karaman Türk Dili Ödülleri, “Türkçeyi Doğru ve Güzel Kullanan Yazar Ödülü”
- İLESAM (Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği), “Şeref Ödülü”
- Türkiye Yazarlar Birliği- İstanbul Şubesi, “Ömür Boyu Roman Ödülü”
Üyelikler
- Türk Edebiyatı Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi
- İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Merkez Birliği (İLESAM) üyesi
- Türkiye Yazarlar Birliği Üyesi
Eserleri
Romanlar
- Küçük Dünya
- Azap Toprakları
- Ak Topraklar
- Tutsak
- Sancı
- Çiçekler Büyür
- Canbaz
- Kaf Dağı’nın Ardında
- Alpaslan
- Atlı Karınca
- Un coeur aux encheres
- Cumhuriyet Türküsü
- Nisan Yağmuru
- Havva
- Bir Ben Vardır Bende Benden İçeri
- Bukağı
- Hacı Bayram
- Hacı Bektaş Veli
- Bir Aile
Küçük Dünya, Yönetmen Osman Sınav tarafından televizyon dizisi olarak çekilmiş ve TRT’de yayınlanmştır. Atlı Karınca, Yönetmen Osman Sınav tarafından televizyon dizisi olarak çekilen bir orijinal senaryodur. Ancak TRT’nin “aydınlarla alay ediyor” gerekçesiyle yayınını yasaklaması üzerine roman halinde yayınlanmıştır.
Oyunlar
- Bir Yürek Satıldı
- Bir Milyon İğne
- Adsız Kahramanlar
TRT’de radyofonik oyun olarak yayınlanan Bir Yürek Satıldı, daha sonra televizyon dizisi olarak filme çekildi ve yine TRT’de yayınlandı.
Diğer
- Dost Diye Diye
- Bir Gece Yıldızlarla (hikâyeler)
Yukarıdaki metin
https://tr.wikipedia.org/wiki/Emine_I%C5%9F%C4%B1nsu sayfasından yararlanılarak düzenlenmiştir.
ESERLERİ HAKKINDA KISA AÇIKLAMALAR
AZAP TOPRAKLARI Batı Trakya’da yaşayan Türkler’in, altmışlı yılların ikinci yarısında gördükleri eziyeti, ora ahalisinin yaşantısını, umutlarını, beklentilerini anlatır.
SANCI Yetmiş öncesinin solcuları tarafından katledilen ülkücü Dursun Önkuzu’nun gerçek hayat hikâyesini anlatır, o tarihin Türkiyesi’nden kesitler verir.
CANBAZ Türkiye’de sendikacılık hareketinin başlangıcını, bir kısım sendikacının dejenerasyonunu, onlara direnen bir kadın sendikacıyı ve bu arada sağ ve sol gruplaşmalardaki fikir ayrılıklarını ve bazı grupların sendikalara hakimiyetini anlatır.
ÇiÇEKLER BÜYÜR Yetmişli yılların ilk yarısında, Bulgaristan’da yaşayan Türk azınlığın, Bulgar milliyetçiliğine ve Marksizme tutsak olmuş yaşantısını, çektiği maddî-manevî ıstırabı, orada yaşayan Türkler’in umutlarını, beklentilerini, Bulgaristan’ın Türk azınlıklar üzerinde oynadığı oyunları ve Türkiye’ye uzanma gayretlerini anlatır.
KÜÇÜK DÜNYA Bin dokuz yüz ellilerde, yüksek tahsilli bir İstanbullu kızın, evlenip Şanlıurfa’ya gitmesini; orada Urfa’nın mistik havası ile kadının eşinin arkadaşlarından biriyle asla kelimeye dökülmeyen, su yüzüne çıkmayan büyük aşkını anlatır.
ATLI KARINCA Türkiye’de yarı aydınların içinde bulundukları kısır döngüyü, boşa çabalarını, lâf kalabalıklarını, bu arada; “hakikat”e, “doğru”ya ulaşmak için gayret sarfedenleri anlatır.
BiR GECE YILDIZLARLA Emine Işınsu’nun değişik bir lezzet alarak okuyacağınız muhtelif küçük hikâyelerinden oluşmuş bir eserdir.
KAF DAĞININ ARDINDA Memleketin karışık zamanlarında, solda şöhret olmuş romancı olan Mevsim, maddî bakımdan da, olağanüstü bir duruma sahipti… Fakat bütün bunlar, devamlı bir arayış içinde bulunan Mevsim’e yetecek miydi?… Mevsim’in ruhu açtı ve hayatın kendisine sunduğu maddi imkanlarla doyum bulamıyordu. Mehmet onun için; bir roman kahramanı, bir sevda, aynı zamanda maneviyat kapısını açan anahtar olacaktı, ama galiba bu anahtar, Kaf Dağı’nın arkasındaydı.. Ve Mevsim’in kendi içine doğru çileli seyahatini bu eserde okuyacaksınız.
CUMHURiYET TÜRKÜSÜ 1922’nin kolu kanadı kırık Osmanlı İmparatorluğu.. Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulalı bir yıl geçmiş… İstanbul hâlâ işgal altında. Mustafa Kemal ve muhalifleri.. Sakarya’nın bu muzaffer Kumandanı’na karşı bunca itham neden? O, Türkçü fikirleri fiiliyata döken bir Kumandan değil midir, o halde?.. Eski Osmanlı Mutasarrıfı Hüseyin Hüsnü Bey’de kristalleşen Osmanlılık fikri.. Jön Türkler, İttihat ve Terakki ve onun muhalifi Hürriyet ve İtilâf Partisi.. Bir yanda Türkçüler.. bir yanda, İngiliz himayesi ve Amerikan mandası taraftarları.. Velhasıl zor günler, acı günler yaşanmakta, çökmekte olan İmparatorluğun mirasında Anadolu, dişi ile tırnağı ile, kadını ve erkeği ile son ve kesin bağımsızlık ve özgürlük savaşına hazırlanıyor.
DOST DiYE DiYE Yazar, bu denemeleriyle, Âyetler’in ışığında bir “gönül yolu” sunuyor okuyucularına.
Yukarıdaki metin
http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=219 sayfasından alınmıştır.