Ermeni Tehciri Sırasında Ermeni Yetimler

Ermeni tehciri, açıktır ki, önümüzdeki yıllarda, “soykırım” iddasıyla  daha ağır şekilde Türkiye’nin önüne konulacaktır. Ancak ortada gerçekten bir tehcir mi vardır, bir soykırım mı?. Konu hakkında niyetin test edilebileceği önemli uygulamalardan birisi tehcir sırasında yetimlere karşı takınılan tavırdır. Bakın Ermeni yetimlere, tehcir sırasında Osmanlı idaresi nasıl davranmış. 

Dâhiliyye Nezâreti İskân-ı Aşâir ve Muhâcirîn Müdîriyyeti’nden Erzurum vilâyetine gönderilen 9 Haziran 1915 târihli telgrafla, güçsüz kadınların sevklerinin ertelendiği bildirilmiştir[1]. 26 Haziran 1915 günü Maârif-i Umûmiyye Nezâreti’nden Diyârbekir, Adana, Halep, Trabzon, Erzurum, Sivas, Bitlis, Ma’mûretü’l-azîz, Van vilâyetleriyle Maraş Mutasarrıflığı’na gönderilen şifre mesajla da yerleri değiştirilen veya uzaklaştırılan Ermenilerin on yaşından küçük çocuklarının yetimhaneler tesisiyle veya mevcûd yetimhanelere yerleştirerek ta’lîm ve terbiye edilmeleri tasarlanmış olduğundan, vilâyet dâhillerinde ne kadar çocuk bulunduğunun ve oralarda yetimhane tesisi için uygun binâ bulunup bulunamayacağının âcilen bildirilmesi istenmiştir[2]

Osmanlı Devleti, özellikle Ermeni çocukların sevk işlemlerinin zorluklarından etkilenmemesi için çeşitli çözümler geliştirmiş, gerekli tüm tedbirleri almaya özen göstermiştir. Yetim çocukları veya sevk sırasında yetim kalan çocukları tehcir dışında tutmuştur. Bunlar ya tehcire hiç dâhil edilmemiş ya da tespit edildikleri yerlere en yakın yetimhanelere sevkleri hızla gerçekleştirilmiştir. Çeşitli nedenlerden dolayı tehcir sırasında yetim kalan çocuklar için özellikle vilâyet merkezlerindeki veya kasabalardaki yetimhaneler tercih edilmiştir. Ancak devlet, gerekli gördüğü yerlerde Ermeni yetimler için yeni yetimhaneler açma yoluna da gitmiştir. Görüldüğü gibi Osmanlı Devleti, tehcir sırasında yetim kalan Ermeni çocukları kendi hâllerine terk etmemiş, onları hayatta tutabilmek için dönemin şartları çerçevesinde elinden gelen tüm gayreti göstermiştir[3].

 

Resim 1.  Tehcir sırasında işleyen ve sağlık hizmeti de verilen Sivas yetimhanesi.

Özdemir’in çalışmalarından öğrendiklerimize göre: ”3. Ordu bölgesinde, Ordu Sıhhiyye Riyâseti’nden Doktor Tevfîk Sâlim Beyin; 4. Ordu bölgesinde de Cemal Paşa’nın gayret ve yönlendirmeleriyle özellikle çocuklarla ilgili son derece başarılı çalışmalar yapılmıştır”[4]. Göçler sebebiyle kimsesiz ve bakımsız kalmış çocukların, Ordu ve Kolorduların konuşlandığı bölgelerden toplanarak hastahânelere kabulü, sıhhatlerinin temini, bakım ve tedavileri sağlanmış; ebeveyni olanların iyileştikten sonra velîlerine teslîmi, kimsesiz olanların ise sevk edilecek bir hâle geldiklerinde geriye menzil hastahânelerine sevkleri emredilmiştir. Aynı çalışmada, sadece 3. Ordu Kumandanlığı emriyle Ordu Sıhhiyye Riyâseti’ne bağlı kurumlar tarafından 10 ay içinde toplanan; iâşeleri, bakım ve tedavileri sağlanan çocuk sayısının 17,116 olduğu rapor edilmiştir[5]. Başustaoğlu, bölgede 9 ay içinde (Ağustos 1917-Nisan 1918) 16,416 çocuğun bakım, tedavi ve güvence altına alındığını bildirmiştir[6]. Ali Fuâd Erden de ”Suriye Hâtıraları”nda, Cemal Paşa’nın, göz doktoru Yüzbaşı Lütfî Bey idâresinde Lübnan’ın Aynitura Manastırı’nda bin Ermeni çocuğu için açtığı yetimhaneyi ”mükemmel bir yetimler evi” olarak tanımlar. Yetim ve öksüzlerin burada iyi iâşe ve tedavi edildiklerini, çok iyi bakıldıklarını ve okutulduklarını da not düşer. Şam’da bir yetimhane; Halep’te de Doktor Altunyan’ın Ermeni kızı ile bir Alman hemşirenin idâresinde iki yetimhane daha açıldığından söz eder[7].

 

Resim 2. Antoura Ermeni Yetimhanesi’ni Halide Edip Adıvar’ın ziyareti.

Cephelerdeki komutanlar da dâhil devlet erkânının insanî kaygı ve yaklaşımlarını göstermesi açısından da 4. Ordu Kumandanı Cemal Paşa’nın, imalathanelerde çalışan kadın Ermeni muhâcirlerin hayat şartlarının düzeltilmesi için, 16 Kasım 1917 târihinde, 4. Ordu Halep Lojistik Destek Müfettişliği’ne gönderdiği şu emri örnek olarak vermek gerekir[8]:

Bugünden itibaren imalathanelerde çalışan kadınlara gönderilen listelerde belirtildiği gibi nakdî ödeme yapılacaktır. Ekmeklerin, lojistik destekçe belirlenecek miktardaki malzemesi, yetkililerce belirlenecek fîât üzerinden Halep Bölge Lojistik Destek Müfettişliği tarafından temin edilecektir. Her bir kadının sırayla her 15 günde bir ücretsiz olarak rahatça yıkanabileceği şartların temininden, Halep Bölge Lojistik Destek Müfettişi sorumludur. Sabun ve sâir masrafları olarak harcayacağı parayı, her aybaşında benden isteyecektir. Bu kadınların ücretlerinden kullanacakları temizlik malzemesinin bedelleri kesilmeyecek, hamama gönderildikleri günlerde bu kadınların maâşlarından kesinti yapılmayacak ve günlükleri ne kadarsa o kadar verilecektir. Bu kadınlara temiz ve düzenli yatacak yer temininden yine Halep Bölge Lojistik Destek Müfettişliği sorumludur. Halep Bölge Lojistik Destek Müfettişliği Baştabipi, Ermeni muhâcirlerin sağlıklarından, bu kişilerde hiç bir hastalığın meydana çıkmaması için gerekli olan her şeyin temininden şahsen sorumludur. Bu muhâcirlere, Ordudan askerlere verildiği gibi ücretsiz ilaçlar verilecektir. Doktor, bu kadınları her gün muâyene etmekle görevlidir. Bu emir gereğince, idâre tüzüğüne aykırı olarak harcanan para, Ordudan istenecektir”.[9]

Cemal Paşa da kaleme aldığı hâtıralarında bu konuya şöyle değinmektedir: ”Beyrut’ta benim teşvîkimle ve Vali Azmî Bey’in himâye ve fa’aliyyeti sayesinde açılmış ve çalışmalara devam etmiş olan imalathanelerde, üç bini aşkın genç kız ve kadın çalışıyor ve Ordu ambarından verdiğim zâhirelerle günde birer ekmek ve ayrıca gündelik alıyorlardı. Bütün bu masraflar, Osmanlı Hükûmeti tarafından görülüyordu[10].

 

Resim 3. Darülaceze Yetimhanesinde Ermeni çocuklar. Eğitmenlere dikkat lütfen

 

Resim 4. Tehcir sürüyor; Malatya’daki yetimhane. Öğretmenlere dikkat; hepsi yabancı. Niyet soykırım olsa yabancı öğretmenler neden görevlendirilir?

Mustafa Yahya Metintaş
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde Dr. Öğretim Üyesi’dir.

DİPNOTLAR

[1] BOA. DH. ŞFR, 53/303.

[2] BOA. DH. ŞFR, 54/150.

[3] BOA. DH. ŞFR, 54/150; BOA. DH. ŞFR, 54/163; BOA. DH. ŞFR, 55/42; BOA. DH. ŞFR, 55/43; BOA. DH. ŞFR, 55/49; BOA. DH. ŞFR, 63/142; BOA. DH. ŞFR, 63/178; BOA. DH. ŞFR, 66/229; BOA. DH. ŞFR, 68/95; BOA. DH. ŞFR, 69/245; BOA. DH. ŞFR, 94/56; BOA. DH. ŞFR, 94/165; BOA. DH. ŞFR, 95/163; BOA. DH. ŞFR, 95/261; BOA. DH. ŞFR, 96/76; BOA. DH. ŞFR, 96/248; BOA. DH. ŞFR, 96/303; BOA. DH. KMS, 39/4_1; BOA. HR. MÜ, 43/2-17; BOA. DH. Komisyon-ı Mahsûs, D. 1/337; BOA. HR. SYS, 2569/1_1; BOA. HR. SYS, 2569/1_6, 8; BOA. HR. SYS, 2569/1_62; BOA. HR. SYS, 2569/2_9-12.

[4] Hikmet Özdemir, Salgın Hastalıklardan Ölümler, s. 300-304.

[5] Hikmet Özdemir, Salgın Hastalıklardan Ölümler, s. 300-304.

[6] Ahmet Başustaoğlu, Bir Nefes Sıhhat, Tevfik Sağlam’ın Yaşamı, s. 334-335.

[7] Ali Fuad Erden, Birinci Dünya Harbinde Suriye Hatıraları, Yayına Hazırlayan Alpay Kabacalı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Genel Yayın: 644, Anılar Dizisi: 247, İstanbul-2003, s. 152.

[8] Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri 1914-1918, Cilt VIII, Genelkurmay Askerî Târih ve Stratejik Etüd Başkanlığı Yayınları, Genelkurmay Basımevi Yayın Numarası: 2008/11, Ankara-2008, s. 137-138.

[9] Arşiv Belgeleriyle Ermeni Faaliyetleri 1914-1918, Cilt VIII, s. 137-138.

[10] Cemal Paşa, Hatıralar, İttihat ve Terakki, I. Dünya Savaşı Anıları, Yayına Hazırlayan Alpay Kabacalı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Genel Yayın No: 495, İstanbul-2010, s. 341.

 

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen