1992 yılını ortalarında Kütahya caddesi üzerinde küçük bir saatçı dükkanın da İbrahim Ağabeyle İstşare ediyorduk.
Naci Dernek kurmak diyorsun da bu millet hala bu yaşta şiirle mi uğraşıyorsun diye basit görüyor.
Uzun süren diyaloğlar sonunda gazeteye ilan vermeye karar verdik.
Öyle ya büyük bir şiir potansiyeli olan, büyük şairler yetiştiren Eskişehir’de neden bir şairler derneği Olmasın düsturuyla yola çıktık. İlanın o günkü Sakarya gazetesinin kültür ve sanat köşesinde
Yayınlanmasını istiyorduk.
Köşenin hazırlaycısı Yurdagül Sözen hanım efendiyle görüştük.
Yurdagül hanım güzel bir yazı hazırlamamızı, hiçbir ücret talep etmeden bu çağrı yazımızı yayınlayacağını söyledi.
İbrahim Ağabeye görüşmeyi aktardığımda yazıyı hazırlamamı söyledi.
Hemen orada yazıyı karaladım ve İbrahim Ağabeye yazıyı okudum.
Kalkıp Ertuğrul Şakar beyin avukatlık bürosuna gittik.
Ertuğrul bey yazıyı daktilo edeceğini, altına üçümüzünde isimlerini koyacağını söyledi.
Yazı daktilo edilmiş gazeteye yayıma vermiştik yalnız küçük bir fark vardı.
Adres olarak bizim Sakarya caddesindeki abimin tabela ve İbrahim abimin Kütahya caddesi üzerindeki küçük saatçı dükkanı.
Çağrımıza ilk cevap verenler Mustafa Ünal, Batalgazi Barlas, soy adını unuttuğum İbrahim isminde bir abimizdi.
Siz hiçbir dernek kurdunuz mu? Biz kurduk.
Tıpkı bir bir kadının doğum sancıları çekmesi gibi.
Tıpkı bir annenin çocuğunun hasta olur mu? Ölür mü? Korkuları gibi.
Yedi kişiyi bir araya getirmek ne zor bir iş bilir misiniz?
Kimi memurdur, kimi bürokrat, kimi kitap bastırmış tanınmış kişiler bizim dernekle düğünle Bir işimiz yok der tabi oldukarı yasanın izin vemediğini söyler kimi de gazete köşelerinden derneğe ne gerek var.
Halk evinin şiir masası var buraya gelin diyerek çağrıya çağrıyla karşılık verir, kimi de kimi de benim gibi çağryı hazrlayıp imza atar amma kanunen kurucu olamaz.
Gazetede yazını yaynlanmasıdan iki ay geçmesine rağmen üye sayısına katkısı yoktu. Bunun yanı sıra maddi ve manevi skıntımız çoktu.
Her zorluğa, güçlüğe rağmen dernek kuruldu ama onu birde İbrahim Sağır’a sormak gerkir.
Dernğimizin tüzüğünü Ertuğrul bey hazırladı.
İlk dernek adresimiz ibrahim Sağır abinin o küçük saatçi dükkanı oldu.
Mustafa Ünal İbrahim abinin sağ kolu oldu. Derneği omuzladılar, sırtlandılar, yürüdüler.
Allah onlardan razı olsun.
Derneğin üye sayısını artması 1996 yılında yapılan şiir gecesinden sonraya rastlar.
Ben üzerinde emeğim olmamasına karşılık büyüyüp gelişen bu kültür fidanının adını duyduğumda çocuğunun askerden dönüşünü hasretle beekleyen bir ana gibi duygulanırım.
Bence kelimler bazen duyguları tecüme edemez.
O anları o günkü insanlar olarak yaşamak gerekir.
Şahsınızde Derneğimize emeği geçen harkese teşekkürü bir borç bilirim.
ŞAİRLER KERVANI
Şairler kervanı bu şu ihtişama bakın
İşte sayın hocamız sevgili Fikret Akın
Beş on şiir kitabı güftelerde ismi var
Dünya çapında şair dostumuz Nedim Uçar
Hecenin üstadıdır sözüm gelmesin ağır
Çok sevgili abimiz sayın ibrahim Sağır
Kelimer yetişmez o sönmeyen bir fener
Muhabbetin ehlidir şiirde Hakkı Şener
İnanın ki ondadır sabır hoşgörü sebat
İz bırakanlar diyor Hocam Muharrem Kubat
Mum ışığında yazar gözlerinden sızar yaş
İşte genç kardeşimiz çelebi Recep Yarbaş
Yağmur değil inanın şimdi şiirdir yağan
Gönül dostlarımızdan bizim Fehmi Erdoğan
Yazmaya kalksam dostlar koca bir kitap çıkar
Dernek kurucumuzdur sayın Ertuğrul Şakar
Bayrak gibi yükselir damarda dolaşan kan
Merhaba arkadaşım dost Mehmet Ali Kalkan
Ayrı ayrı güzellik Nurşen Şen Fevziye Şen
Bu şiir dünyasında kardeşiz biz bilirsen
Kimler yok ki burada bir dakika orda kal
Gönül pınarı diyor işte Mustafa Ünal
Edebi konferanslar ile sağlıyor yarar
Şiir purafesörü İsmail Ali Sarar
Yazdığı şiirlere isyan kokusu siner
Halk evinden bir şair bay Erdoğan Ekiner
Duygu dolu mısralar yüreğinde sevda köz
Can dostum habibimsin sen İbrahim Altınsöz
Kervandaki isimler kaç oldu ise sen say
Ak saçlı mavi gözlü yargıç İbrahim Kırtay
İlk ona girmekmidir bimem senin görevin
İkinci kitabıyla geliyor Meryem Sevin
İnsanları bilmede basın geçirdi evrim
Bir gazeteci şair abimiz Saffet Devrim.
Gönlümüz sırça köşktür bazen bülbüller tüner
Bu dergahta bir candır sevgili Davut Güner
Elindeki sazıyla çektirecek bana ah
İklimi Rum güzeli dostumuz aşık Nurşah
Duygularla yüklüdür şair denilen Çapan
Gönül dergahımızdan Kul Burak Dirlikyapan
Unuttum sanmayın hiç yazıyorum siz bakın
Gönlümüzdeki yaprak solmayan Gülten Akın
İnsan denilen varlık biliyoruz fanidir
Mevzu şiir olunca garibimiz ganidir
Yirmi sekiz kişiyi yazdım arka arkaya
Sen mazursun Dervişan kapılma hiç korkuya
Başkan diye herkese saygı ve hürmet etmem
Beni burdan kovsanız şimdi çıkarak gitmem
Sanat kültür aşığı sözünde duran bir er
Hepimizin başkanı burada Ayhan Boyer
Kültür hizmetlerini savunan bir sözcüdür
Halktan gelen bir insan hareketi özcüdür
Kültür hizmetlerini görün diye sergiler
Dostumuzsun sen bizim sevgili Ayhan Boyer
İşi olmaz parayla sanatçı bir yarayla
Gezemezdi elbette başknımız karayla
Şairlere yer verdi orda işte sırayla
Gösterecek elbette oturacağımız bir yer
Yazacağım her mısrada sözümde Ayhan Boyyer
Kalıyoruz yanında galiba biraz yaya
Öğretmen arkadaşım bu Aydın Çetinkaya
Emirdağ’dan göç mü var işte yine bir kılas
Çok sevgili kardeşim bay Batalgazi Barlas
Saydığımız her isim kendi dalında ozan
Bu Rahmi başka Rahmi mahlası Eksik yazan
İşte görün ve bakın şiirle oya ören
Güldestenin içinde güldür Cemile Eren
Yerleşim merkezinde bir ilçemiz Mihalıç
Tabi kervanımızda sevgili Lütfü kılıç
Gönüül dostu şairler seçe bilirsen seç
Sevdayı dağa salmış dostumuz Rahmi Emeç
İsmi aklıma gelen şairler bunlar idi
Yazmadığım arkadaş derse ismim geçmedi
İnanın çok düşündüm ama fayda vermedi
Başınızı ağrıttım sizden özür dilerim
Gönülden sizin olsu en kalbî sevgilerim
Hoş geldiniz buraya yine gidiniz hoşça
Temenimdir sizlere hepiniz kalın dostça
Naci Deviran – ( Dervişan )