Pof.Dr. Orhan ARSLAN
12. HAFÎZ
(Her Şeyi Koruyup Gözeten, Muhafaza Eden)
Esmai Hüsna; “Allah’ın güzel isimleri” demektir.
İnsan taptığı varlığı tanımak ister.
Allah’ı gereği gibi bilmeden, tanımadan ve anlamadan ibadet edilemez, bu kesin. Kesin olan bir şey daha var; Esmai Hüsna bilinmeden Allah gereği gibi tanınamaz.
Bir mümin için Allah’ı tanımak olsa da olur değil, olmazsa olmaz bir konudur.
İnsan Allah ile tanışmalıdır. Rabbimiz bizimle tanışmayı öyle arzuluyor ki, Kur’an’da 99 esması ile binlerce defa kendisini takdim ediyor.
Rabbimiz bekliyor; ne zaman tanışacağız diye.
Buyurunuz tanışmaya devam edelim:
HAFÎZ
Her şeyi koruyup gözeten demektir.
Hafîz isminin bir başka türevi olan Hafız; zaman içinde bir metni hafızasına nakşederek koruyup gözeten kimsedir.
Muhafız, koruyup gözetendir.
Levh-i Mahfuz; kâinattaki tüm ayetlerin kaynak kodlarının korunduğu yüksek güvenlikli kart (korunmuş levha)’dır.
YARATILMIŞ HERŞEY KORUNMAYA MUHTAÇTIR
Yaratan mükemmeldir, yarattıklarının ihtiyaçlarını giderir, onları koruyup kollar. Yaratılan ise kusurludur, kemale doğru yürür, her şeye muhtaçtır ve korunmak ister. Bu ilişkide Allah koruyan; insan korunmaya muhtaç olandır.
İnsan, zayıflığının ve muhtaç olduğunun bilincinde olan tek varlıktır, bundan dolayı tedirgindir ve sürekli güvenlik endişesi duyar. Allah’a güvendiğinde gerçek güvene kavuşur.
O halde kul insan, Hafîz Allah dururken kendisine başka kapı aramamalıdır.
Allah kulunu koruyorsa, değerli olduğu içindir. Zira değersiz varlık korunmaz. Değerli olan insanın da, elbette bir yaratılış anlamı, amacı ve sorumlulukları olmalıdır.
Yani insan önce kendine bakmalıdır: “Ben kimim, sorumluluğum ne?”
HAFÎZ OLAN ALLAH İNSANI KORUR
Kâinatın muhteşem düzeni Hafîz Esmasıyla korunur ve O’na güç gelmez (Bakara 2/255).
Allah dünyayı; etrafındaki gezegenler kalkanıyla dış etkenlerden korur. Güneş ile arasına uygun mesafe koyarak yanmaktan ve donmaktan korur. Dünya etrafındaki atmosfer ile ısı dengesini sağlayarak korur. Dünyanın dönüş hızı ve eksenindeki eğiklik vasıtasıyla mevsimleri olan, yaşanabilecek bir gezegen olarak korur.
Allah canlılar içerisinde sadece insana lütfettiği ruh içinde olan akıl+irade+vicdan ile kulunu çok özel olarak korur.
Gönderdiği dinin amacı insanı korumaktır. Dini de vahiyle korur.
Allah insanı melekleriyle de korur.
Allah insanı iyiliği ve kötülüğü belirleyen sınırlar koyarak korur; bir sınırı olmayanın hiç sınırı olmaz.
Yaratılmış her şeyin, karanlığın, düğümlere üfürenlerin ve içine vesvese verenlerin şerrinden insanı Allah korur. Bir tek şartı var:
“Korkma ve bana sığın” (Felek ve Nas 113,114).
SİZ DÜNYAYI VE KENDİNİZİ KORUYUN Kİ, ALLAH DA SİZİ KORUSUN
Hafîz Esması der ki; Ey Müminler! Hiç endişe etmeyin, Allah sizi koruyacaktır. Fakat siz de, Allah’a gereği gibi iman edin. Yani korunmaya layık olun.
Bugünkü İslam dünyasına bakarsanız, korunmaya layık olup olmadığı çok kolay anlaşılır.
İNSAN ALLAH’IN KORUMASINA LAYIK OLMALIDIR
Hafîz olan Allah, koruyup gözeten olduğu gibi, hakkı ve hukuku en çok gözetilen olmalıdır.
Allah dünyayı korurken, insan da hem dünyayı, hem de kendini korumalı değil midir? Korumazsa emanete ihanet etmiş olur, sonunda dünyada fesat çıkar (Rum 30/41).
Allah’ın emir ve yasakları insanın kendisini koruması içindir; hem başkalarının, hem de kendi güdülerinin şerrinden.
Allah’ın koruyamadığını, kimse koruyamaz.
Allah gönderdiği vahyi korudu; hem tâ kaynağı olan “Levhi Mahfuzda”, hem de gönderdiği dünyada. Bir harfi bile değişmedi.
Vahyi korumak, insanı korumaktır. Ey insan! Akletmez misin?
ALLAH’IM BUNALDIK, SIKIŞTIK, BİZE YARDIM ET, BİZİ KORU!
Rabbimiz! Korunmaya sürekli muhtacız. Bu aralar çok daha fazla muhtacız. Türk Milletimizi, Aziz vatanımızı, Dinimizi, Kur’an’ımızı, Muhammedî Ezanımızı, Şanlı Bayrağımızı, İlimizi, Töremizi korumamız için bize akıl ver, tedbir ver, fikir ver, bizi fırkalara bölme, bizi doğru yoluna yönelt. Elimizi bırakma. Sen bizim Allah’ımızsın.
Bizi seven ve koruyan Allah’ım. Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz.
İzmir, 10 Eylül 2016