4. AYET
“Ve min şerrin neffasati fil ugad (Felak 113:4)”
HER CİNS ÜFÜRÜKÇÜNÜN ŞERRİNDEN (Felak’ın Rabbine sığınırım)”
Cehalet korku doğurur, bilgi ise korkuyu giderir. Aydınlatılmayan her karanlık batıl inanç bataklığıdır. Nedenlerin bilgisi azaldıkça karanlığın hayaletleri çoğalır. Nedenleri anlamayan hurafe üretir. Sonunda batıl inançlar gerçeklik algılarını eğip büker. Üfürükçülere gün doğar.
KİM BUNLAR?
“Birbirine yaldızlı yalan telkin eden bilinen-bilinmeyen (ins-cin) şeytanlar (Enam 6:112).”
Neffasat (Üfürükçüler, erkek-dişi olabilir): Yalan dolanla kütleyi oyalayan algı operatörleri.
Neffasat: Tüm zamanların ve tüm çevrelerin trolleri ve çomarları.
BÜYÜ, BÜYÜCÜ
Büyücünün sermayesi korku ve cehalettir.” Batıl inanç, cehalet ve büyüye inanç” arasında doğru orantı vardır.
Büyücüler zalimlik ve gaddarlıkta sınır tanımaz. Marifetlerini sergilemek için bebek parçalar ve öldürürler.
Gerçekte cin çarpmaz, cinci çarpar.
TEOKRASİ, CADI AVI, ENGİZİSYON ZULMÜ
Cadı avı ve engizisyon Batı’nın ürünüdür. Piskoposların şehir devletleridir bunlar (teokrasi) ve Kilise’nin Engizisyon mahkemeleri vasıtasıyla hüküm sürerler.
Ruhban, baskısını sürdürmek için kendisine sahte bahaneler uydurur: Cadılık, cadı avı ve cadı mahkemeleri bunların en başında gelir.
Birkaç uydurma cadılık örneği verelim:
Süt-yağ büyüsü: Senin ineğinin sütü ve yağı fazla çıkıyor. Öyleyse sen büyü yaptın. Dolayısıyla sen bir cadısın. Haydi, gel mahkemeye. Cezan, “yakılarak öldürülmektir”
İklim büyüsü: Arazisinden ürünü fazla çıkana, “sen büyü yaptın ve cadısın” suçlaması yapılır. Cezası ölümdür.
Gözü yeşilse, içine şeytan kapmış denilerek cadılıkla suçlanır. Yakılarak öldürülür.
Salgın büyüsü: Salgın hastalığı çıkartan cadılıkla suçlanır. Engizisyon mahkemesinde yargılanır, yakılarak öldürülmeye mahkûm edilir.
Güzellik büyüsü: Bir kadının güzel olması kabahattir. “Niçin güzelsin, büyü yapmış olmalısın, sen bir cadısın” suçlamasıyla öldürülür.
Bereket büyüsü: “Sen daha fazla ürün alıyorsun, işin bereketli oluyor, O halde sen büyü yaptın. Sen bir cadısın. Yakılarak öldürülmelisin” iftirası atılır.
NEFFASAT (BÜYÜCÜLERİN) HEDEFİ: Farklı inananlar, saralılar, deliler, güzeller, çingeneler, özürlüler, canlarının istemediği herkes.
AMAÇ: Sömürü, korku salmak, sindirmek, mala ve kadına çökmek, her şeye çökmek…
FELAK 4’DEN ÇIKARTILACAK DERS: Tilki vaaz vermeye başladığında gözünüz tavuklarda olmalıdır. Kur’an’ın her ayetinde olduğu gibi, günümüz olaylarına da bu ayetin penceresinden büyük bir dikkatle bakılmalıdır.
Biz neffasatın, büyücülerin, trollerin ve çomarların şerrinden, önce aklımızı kullanıyoruz, sonra da “Hasbunallah Ve Niğmel Vekil (Allah bize yeter, O ne güzel Vekil’dir)” diyerek sana sığınıyoruz. Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım.
DEVAM EDECEK