Gelin Türkiye’yi bir günde temizleyelim

Evlerinin içi bu kadar temiz olan bir ülkenin sokakları neden bu kadar pis? Vatan toprağını cennet kabul edip kutsayan bir millet, dağı taşı, parkı bahçeyi neden bu kadar pis bir hale getirdi? Bizim sorunumuz evimizin ötesinde olup biteni kendi derdimiz saymamakla başlıyor. Dağı taşı devlete, sokağı parkı belediyeye havale ediyoruz. Hal böyle olunca da evimizin dışındaki pisliği kendimize dert etmiyoruz. Ortalığı pislik götürse de sorun benim değil deyip yüz çeviriyoruz.

*****

Bu yazı Hürriyet Gazetesi’nin 26 Ağustos 2018 târihli nüshasından alınmıştır

 

Selçuk ŞİRİN[i]

 

BU yaz görüp dolaştığınız yerler temiz miydi?

Dağlar, plajlar, yol kenarları, parklar, tarihi ören yerleri… Kısacası bu memleketin dört bir yanında gördüğünüz çöpler sizi de rahatsız etti mi? Peki bu her sene giderek büyüyen milli çöp sorununa çare olmak geçti mi aklınızdan? Bir şeyler yapmak, çözüm bulmak istediniz mi? Yanıtlarınız ‘Evet’ ise okumaya devam edin. Bu bir sorun yazısı değil, çare çağrısı. Milli çöp meselesine akılcı, uygulanabilir bir çözüm önermek istiyorum.

Bayram tatilinde bir kere daha fark ettim. Evlerin içi pırıl pırıl ama dışarısı pislikten geçilmiyor. İster bir dağ doruğunu seçin ister bir plaja gidin, çöp her yeri istila etmiş durumda. Ne yazık ki değişen tüketim kalıpları artık çevreyi tehdit eder boyuta ulaştı. Artık herkes ambalajlı ürün tüketiyor, herkes bu ürünlere ulaşabiliyor. En basiti pet şişeler ve ıslak mendil.

KÜLTÜR YA DA EĞİTİM SORUNU YOK!

Daha evvel de yazmıştım. Sorun eğitim ya da kültür sorunu değil. Biz temizliği bilen, hijyene önem veren bir kültüre sahibiz. ‘Temizlik imandan gelir’ düsturunu çok benimseriz. Mundar kavramı bile tek başına pek çok şeyi açıklamaya yeter. Dünyanın pek çok bölgesinde sağlık hizmeti sunmuş çocuk doktoru bir arkadaşım söylemişti. Türkiye evini barkını en temiz tutan ülkelerden biri. Öyle olduğu için mikrobik hastalıklar bizde kendi gelir grubumuzdaki ülkelere göre çok düşük. Onlarca ülkeyi gezmiş biri olarak ben de şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Türkiye’deki kadar temiz ev ortamı olan çok az ülke gördüm. O halde sorun kültür ya da bilgi sorunu değil. İstesek, ülkemizin her karış toprağını evimizin içi gibi tertemiz yapabiliriz. 

cevre-temizlik.jpg

İLK DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKEN ŞEY!

Evlerinin içi bu kadar temiz olan bir ülkenin sokakları neden bu kadar pis? Vatan toprağını cennet kabul edip kutsayan bir millet, dağı taşı, parkı bahçeyi neden bu kadar pis bir hale getirdi? Bizim sorunumuz evimizin ötesinde olup biteni kendi derdimiz saymamakla başlıyor. Dağı taşı devlete, sokağı parkı belediyeye havale ediyoruz. Hal böyle olunca da evimizin dışındaki pisliği kendimize dert etmiyoruz. Ortalığı pislik götürse de sorun benim değil deyip yüz çeviriyoruz. Yani çöp meselesini milli bir mesele olarak görmüyoruz. Eğer Türkiye dünyanın en temiz ülkesi olacak ise ilk yapmamız gereken şey bu algıyı değiştirmek: Bu ülkenin her bir köşesini evimizin içi gibi temiz tutmak her birimizin görevi. Her şeyi devletten, belediyeden bekleyerek üstesinden gelinecek bir sorun değil çöp meselesi. Sorumluluk hepimize düşüyor. Size, bana…

SLOVENYA YAPTI, BİZ NEDEN YAPMAYALIM!

Türkiye’yi dünyanın en temiz ülkesi yapmak istiyorsak yapmamız gereken ikinci şey ise aldığımız sorumluluğun gereği olarak elimize süpürgeyi alıp temizliğe girişmek. İşte bu noktada önümüzde gayet başarılı bir örnek mevcut. Çok değil bundan 10 yıl evvel Slovenya pislik içinde bir memleket. Çöp yığınlarının saldığı zehirle onlarca kişinin hayatını kaybettiği bir ülke. Bir grup genç bir şey yapmak istiyor. Belirledikleri küçük alanlarda yaptıkları temizlik bu devasa sorunu çözmekten çok uzak… Sonra akıllarına dâhiyane bir fikir geliyor: Gelin Slovenya’yı Bir Günde Temizleyelim! Kampanyanın adı bu. Tüm iyi kampanyalar gibi basit bir mantığa dayanıyor her şey: Ülke bizim, sorumluluk hepimizin! Uzun bir hazırlığın ardından 24 Mart 2012 temizlik tarihi olarak belirleniyor. Ve o gün bir mucize gerçekleşiyor, ülkede yaşayan her 6 kişiden 1’i eldiveni, torbayı, süpürgeyi alıp sokağa çıkıyor. Sonrası tarih. Bugün Slovenya dünyanın en temiz ülkelerinden biri.

YENİ BİR SAYFA AÇMAK NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?

Çöp üzerine yapılan araştırmalar şunu gösteriyor: İnsanlar temiz buldukları yeri temiz bırakmaya çalışıyor. Pis buldukları yeri de pislemeyi tercih ediyor. Size kendi yaptığım bir deneyi anlatayım. Yazlık evimizin yanında kamuya açık bir plaj var. Kırık bira şişelerinden, mısır koçanlarından, sigara izmaritlerinden mustarip küçük bir plajdan söz ediyorum. Taşındığımız ilk sene belediyeye giderek bir yazı astırmış komşular: Lütfen plajı temiz tutunuz! Bir yıl sonra o levhanın kendisi çöpün bir parçası olmuş! Bir sonraki sene plajı temiz tutmak için farklı bir şey yapalım dedik ve sahilin iki ucuna kocaman iki çöp tenekesi koyduk. Tenekeleri koyar koymaz sahili çocuklarla bir güzel temizledik. Yeni bir sayfa açtık! Çöp atan görürsek de herkesin bakışları arasında o çöpü alıp kutuya attık. Çöp atanları utandırdık. Bizim plaj o yaz boyunca ‘temiz’ kaldı. Bu sene de durum aynı. Benzer ‘temiz adacık’ deneyimi Türkiye’nin pek çok yerinde var. Kimi parklarımız, kimi sayfiye yerlerimiz dünya standardında. Şimdi yapmamız gereken bütün bu tekil ve yerel örnekleri ülkenin tamamına yaymak. Bir günde Türkiye’yi tepeden tırnağa temizlemek.

TERTEMİZ BİR TÜRKİYE HAYAL EDİYORUM

Bu yazıyı çok somut bir öneride bulunmak için yazıyorum. En az bir yıl önceden belirlenecek bir tarihte bütün Türkiye’yi çöp toplamaya davet ediyorum. Genci yaşlısı, kadını erkeği herkesin eline eldiven takıp temizliğe giriştiği ortak bir gün hayal ediyorum. Siyasi liderlerin, sporcuların, sanatçıların, taraftar gruplarının, eline süpürge alıp temizliğe giriştiği bir gün hayal ediyorum. Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, yerel yönetimlerin elbirliğiyle tüm ülkeyi temiz bir çevre için eyleme geçirdiği bir gün hayal ediyorum. Çöpün kamu sağlığından turizme ülkeye getirdiği ek yükü halka anlatan, etkin temizlik stratejilerinin tartışıldığı TV programları hayal ediyorum. Türkiye dünyanın en temiz ülkesidir diyeceğimiz o günü hayal ediyorum.

YAZININ TAMÂMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ

—————————————

Kaynak:

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/selcuk-sirin/gelin-turkiyeyi-bir-gunde-temizleyelim-40937228

****

[i] Prof. Dr. Selçuk R. Şirin, New York Üniversitesi’nde (NYU) J. K. Javits kürsü profesörü olarak davranışbilim ve istatistik dersleri vermekte ve NYU-Şirin Araştırma Labaratuvarı‘nda eğitimden siyasete geniş bir alanda bilimsel çalışmalar yönetmektedir. ODTÜ’den lisans, State University of New York’den (SUNY) yüksek lisans ve Boston College’den doktora derecesi alan Selçuk Şirin’in 70’i aşkın akademik yayını bulunmaktadır. Şirin’in ABD’de yayınlanmış Muslim American Youth adlı kitabı 11 Eylül saldırıları sonrası İslamofobinin gençler üzerindeki etkisini ortaya koyan ilk bilimsel çalışmadır.  Kitap 2015 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları tarafından Amerikalı Müslüman Gençler  Türkçe’ye kazandırılmıştır. Dr. Şirin Boston College ve New York Üniversitesi tarafından Öğretmen Mükemmeliyet Ödülü, Çocuk Gelişimi Vakfı tarafından Genç Araştırmacı Ödülü, Dünyadaki en büyük eğitim-araştırma derneği olan AERA’dan Yılın Araştırması Ödülü almıştır. Dr. Şirin İksara Veri Araştırma Analiz A.Ş. ve Bahçeşehir Araştırma Yöntemleri Okulu (BAYO) eşkurucusudur.

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen