“Gıda Güvencesi Ulusal Güvenliktir!”
Beslenme insan için en temel ihtiyaçtır. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde (1948) gıdaya ulaşım hakkının insanın en temel hakkı olduğu belirtilmiştir.
Kevin Carter çektiği fotoğraf ile fotoğraf dalında 1994’te Pulitzer ödülü kazanmıştı. Fotoğrafta, açlıktan dizi üstünde yüzü yere kadar düşmüş bir çocuk ve 3-4 metre uzağında bekleyen bir akbaba gözüküyordu. Bu fotoğrafın çekildiği yerden 2 km uzakta Birleşmiş Milletlerin Gıda destek ofisi varmış. Fotoğrafçı çocuğa yardım etmedi diye eleştirilmişti.
Bu fotoğraftan 30 yıl sonra yine açlık ve obezitenin konuşulduğu bir dünyada yaşıyoruz. Daha önceki bir yazımı okumanızı öneririm (bk. https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/dunya-gida-gunu-2597/).
Yazdığım Sebzecilik kitabının bir bölümünü de beslenme konusuna ayırmıştım. Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı beslenme şarttır. Fakat bu yolda bazı çukurlar, engeller de vardır. Bazı gıdalar orijinalinden uzaklaştırılarak tüketime arz edile bilmektedir. Bunu anlamak için gelin önce taklit veya tağşiş nedir sorusuna cevap arayalım.
Tarım ve Orman Bakanlığı zaman zaman taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen gıda ve yemi üreten/ithal eden firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarasını Bakanlık resmi internet sitesinde kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla yayımlamaktadır.
Bu listeleri bir akademisyen ve tüketici olarak merakla incelerim. Bu incelemelerimde yanında toplumumuz için ciddi bir gıda güvencesi/güvenliği meselesi var mı sorusuna da cevap ararım.
Tağşiş
Taklit veya tağşiş Arapça kökenli iki kelime. Tağşiş (katıştırma) bir şeyin içine başka bir madde karıştırma anlamındadır. Taklit (öykünme, belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma; Benzetilerek yapılmış şey (imitasyon). Konunun anlaşılması için şu örneğe bakalım: Farklı yağlar karıştırılan yağın zeytinyağı olarak piyasaya sürülmesi, peynire margarin katılması vb.
Anlayacağınız aldığınız ürün almak istemediğiniz bir ürün olabilir. Ambalajla bir anlamda kandırılmaktasınız.
Bu kandırılma ne anlama gelir? Yani bu tür bazı gıdalar güvenli değildir ama gıda güvencesini tehdit eder mi? Bu soruya cevap vermeye çalışalım.
Güvence
Gıda güvencesi; “bütün insanların her zaman aktif ve sağlıklı yaşamı için gerekli olan besin ihtiyaçlarını ve gıda önceliklerini karşılayabilmek amacıyla yeterli, sağlıklı, güvenilir ve besleyici gıdaya fiziksel ve ekonomik bakımdan sürekli erişebilmeleri” olarak tanımlanmaktadır (FAO’nun 2001 yılı raporu).
Açıklamadan da anlaşıldığı gibi, gıda güvencesi gıda güvenliğini de kapsamaktadır. Gıda Güvenliği Çalışmaları Merkezine göre gıda güvenliğinin 5 temel ilkesi kabul edilmiştir: bulunabilirlik (availability), erişilebilirlik (accessibility), kabul edilebilirlik (acceptability), yeterlilik (adequacy), bireysel ve kurumsal (agency) etkenlerdir. (https://www.torontomu.ca/foodsecurity/).
Bulunabilirlikte, her zaman, her insana yetecek kadar gıdanın bulunması; erişilebilirlikte ise her zaman herkes için gıdaya fiziksel ve ekonomik erişim şartı bulunmaktadır. Bu yaklaşımda mikro ölçekte (birey ve hane halklarının) gıda güvenliği sağlıklı ve yeterli beslenebilmelerinde risklidir. Bu risk fizikselden çok ekonomiktir. Bu özellikle alt sosyal tabakalar için daha önemlidir. Bu olumsuzluklar olsa da gıda güvenliği gıda güvencesini makro ölçekte (ulusal) tehdit edecek boyutta değildir.
Makro
Makro açıdan tüm ülke(ler)de yeterli gıda temininin sağlanması ve bunun için ulusal ve uluslararası düzenlemelerin, işbirliklerinin, strateji ve eylem planlarının oluşturulması gerekir. Türkiye’de gerek Osmanlı gerekse T.C. Döneminde ulusal ölçekte toplumun geneli için belli gıdalara (tahıl, baklagil vs) güvence ile erişimi konusunda başarılıdır. Uluslararası ölçekte sorumluluklarını yerine getirmektedir. Ama daha eşit ve adil dünya için tüm insanlığı daha fazla katkı vermesi gerekmektedir.
Tüm bu açıklamaları birleştirdiğimizde güncel olarak fiziksel anlamda gıdaya (en azından temel gıdalara) güvence varsa da ekonomik anlamda belli gruplar (özellikle alt gelir) için güvencenin eksik olduğu iddia edilebilir.
Haftaya bu konuya “Gıda güvenliği” çerçevesinde devam edelim.
Son söz: Güvence güvenle ikiz kardeştir.
[i] Prof.Dr., Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi