Prof.Dr. Orhan ARSLAN
“O’na ulaşmaya gücü yeten herkesin mabedi haccetmesi, Allah’ın insanlık üzerindeki hakkıdır (Ali İmran 97).”
Hac İslam’ın şartı değil, insanın şartıdır. Davet Müslümanlara değil, bütün insanlığadır. Ve sadece Hac İbadeti için Rabbimiz “Hakkım” demektedir.
NİÇİN MEKKE?
Mekke, magmanın ilk soğuduğu, Nuh Tufan’ından sonra ilk kuruyan ve insanoğlunun dünyada ilk ortaya çıktığı yerdir, şehirlerin anasıdır (Ümmü’l-Kur’a).
Mekke, kıble ve coğrafya bilincimizin işaretidir.
Hz İbrahim eşi Hacer anamızı ot bitmez, tarım yapılmaz, hayvan yetiştirilmez bir blok kayanın üzerine bıraktı ve gitti.
- Hacer sordu: Beni burada kime bırakıyorsun?
- İbrahim cevap verdi: Seni Allah’ın ellerine bırakıyorum.
Allah’a olan bu teslimiyet, Hac ve Umre ibadetini İbrahim Ailesinin sünneti yaptı.
HAC DA, İSLÂM DA SEMBOLDÜR
“Hiç kuşkusuz Safa ile Merve Allah’ın sembollerindendir (Bakara 2/158).”
Hac ve Beytullah dâhil İslam semboldür. Amaç parmağa değil parmağın gösterdiği yere bakmaktır.
MEBRUR BİR HAC
Namaz, oruç gibi ibadetler için “kabul olsun” denilir; Hac için ise, “mebrur olsun”. Mebrur; farkında olmak, şuuruna ermektir.
Haccın rüknü 3’dür: İhram, Tavaf, Arafat
HAC ÖNCE TERK ETMEK VE ALLAH’A ISMARLAMAKTIR
Hac, çoluk, çocuk, mal, mülk, ticaret, kazanç ne varsa hepsini terk etmektir. Tüm dünyalığını taşıyacağın kadara indirgemektir.
HAC BİR MEKTEPTİR
Kapıdan çıktığın andan itibaren okul başlar Eve dönünceye kadar devam eder. Buyur, her anını, her olayını oku. Haccın ve umrenin her menasıkini özümse.
Sonra kendine anlat öğrendiğini ve not ver.
MİKAD MAHALLİ
Hac ve umrenin sınırlarıdır, “mânevi kapsama alanı” demektir.
Her yerin mikadı farklıdır; simetrik değil, asimetriktir.
Mikad sınırından sonra dünya değişir, özel şartları olan başka bir âleme girilir.
İHRAM
İhram, iki parçadan oluşan dikişsiz, kefeni temsil eden bezdir.
İhrama girerken; üstündekiler, çamaşır, rütbe, şapka, sarık, üniforma her şey terk edilir. Baş açık, ayak yalın, insanlık ortak paydasında herkesle eşit olmaktır.
İhramlı iken, bir tek ot yolunmaz, yaprak kopartılmaz, hiç bir hayvan öldürülmez, kozmetik, tarak, makas, tıraş kullanılmaz. Kısaca; cesedin değil, ruhun güzelleştirilmesi zamanıdır
Ve Mikad sınırlarına girilir.
TELBİYE: LEBBEYK
Şimdi dilde lahuti bir slogan: Telbiye
Lebbeyk: Buyur Allah’ım buyur, emrine geldim Allah’ım. Senin ortağın yoktur, övgü Sana mahsus, nimet senin, mülk de sana aittir. Bana verdiğin en büyük nimeti şu anda bana verdin Allah’ım.
Bayırı çıkarken inerken, birine rast gelindiğinde selam artık Telbiye olur: Lebbeyk.
Telbiye koro halinde yapılır. Bu, Peygamberlerin katıldığı bir tür kâinat şarkısını söylemektir.
Telbiye, menzile varıncaya kadar, ben bu yolun yolcusuyum demenin ilanıdır.
Beytullah görününce Telbiye kesilir, Telbiyenin yerini tekbir alır.
Artık insan denizde damladır ve “deniz olacağım” deme hakkı vardır.
TAVAF
Kâinatta Mikro kozmozdan makro kozmoza tavaf etmeyen bir şey yoktur. Atomlara kimliğini veren bu tavaftır.
Tavaf, kâinatın kozmik tavafına iştirak etmektir. “Allah’ım! Ben de şuursuz varlıkların tavafına, şuurlu varlık olarak katılıyorum” demektir.
Tavafa; Kâbe’nin bir köşesindeki Hacerül Esved’e selam verilerek başlanır. Saat istikametinin tersine yedi defa dönülür (Şavt).
Tavafta Allah’la konuşulur ve içinden sessizce dua yapılır. Dua kalbin ibadetidir, duanın dili yoktur.
SAY
Say, hızlı yürümek, koşmak demektir.
Siyahî-cariye-köle bir kadın olan Hacer anamızın, Kâbe’nin hemen yanındaki Safa ve Merve tepecikleri arasında yaptığı 400 m’lik yedi defa gidilip gelmesine katılmaktır.
Hacer annemizde dünyevilik olarak ne ararsan o yok, ama Allah’ı var. “Allah’ın varsa neyin yok, Allah’ın yoksa neyin var”
ARAFAT
Hac Arafat’tır. Orada vakfeye durulacaktır.
Arafat sadece tevbe etme ve günahları sıfırlama yeri değildir. Allah tevbeleri her yerde zaten kabul eder.
Arafat, marifete erme, irfan sahibi ve ârif olma makamıdır.
Arafat, tanışma mekânıdır; Arafat’ta kişi, kendi kendisiyle, içkin ve aşkın gerçekle tanışıp marifete erecektir. Marifete ermek, “haddini/sınırını/değerini “bilmektir. Yeryüzü halifesi, takva sahibi olma görevini idrak etmektir.
Arafat’ta bir dakika kalınmakla hacı olunmaz; biraz zaman ister, şuur ister, gayret ister, emek ister, tefekkür ister. İnsanca akletmek ister.
Öğle ve ikindi namazları Arafat’ta “Cem-i Takdim” olarak (öğle namazının vaktinde) kılınır.
MÜZDELİFE; MEŞAR (ŞUUR)
Arafat’tan Müzdelife’ye milyonlarca insan çağlayıp akarlar ve muhteşem bir müminler ırmağı oluştururlar (Bakara 2/199).
Müzdelife’ye hoş geldiniz.
Müzdelife, haccın şuuruna erme yeridir.
(Meşar). Burada Mebrur haccın muhasebesi yapılır; nereye geldim, niçin geldim, neler yaptım? Haydi akledin.
Arafat’ta yüreğinizi buldunuz, şimdi Müzdelife’de aklınızı bulmaya çalışın; hem aklınız hem de aşkınız olsun.
Akşam ve yatsı namazları Müzdelife’de “Cem-i Tehir” olarak (yatsı namazının vaktinde) kılınır.
Müzdelife’den şeytanı taşlamak için lojistik destek (70 küçük taş) alınır.
MİNA: ŞEYTAN TAŞLAMA
Buradan istikamet Mina’daki cemerat (cemreler, küçük taş kümeleri) mahallidir. Hedef, görünür görünmez, somut soyut tüm ayartıcılar, şeytanlar, benlik ve ego ile cihaddır.
Yine Hacer ana sünneti
İbrahim’in; oğlu İsmail’i kurban edeceği şeytan tarafından Hacer’e bildirilir.
- Hacer: Niçin kurban ediliyor ki, kim demiş?
- Şeytan: Allah söylemiş.
- Anne Hacer “Allah emretmişse, sana ne bana ne” der ve şeytanî vesveseyi üç cemre yerinde taşlar.
Şeytanı taşlamak, tarafını belli etmektir.
İlk gün büyük şeytana 7 el ateş edilir (yedi sonsuzluğu ifade eder).
İkinci gün sırasıyla küçük, orta ve büyüğüne 7’şer kurşun (taş) atılır. Toplam 21 eder.
3. ve 4. günlerde yedişerden 21 adet mermi saplanır düşmanın bağrına. Toplam 70 eder.
KURBAN
Kurban, yakınlık ve teslimiyette İbrahim’in rolünü oynamaktır. Hayvan kesilir, insan kurban olur, Allah’a yakınlaşır
HOŞGÖRÜ
Hac ve Umre kalabalıklar yeridir. Pek çok rahatsızlık veren durum görülebilir.
Hoşgörü ise, gücenmeyi gerektiren bir kusur karşısında tahammül, tolerans, sabır ve müsamaha göstermektir, katlanmaktır.
Lütfen herkesi Hoşgörünüz.
Ayrıca, sen oraya başka insanları düzeltmeye gitmedin, kendini düzeltmeye gittin. Başkalarının eksiğini fazlasını görme.
ZARARI YOK
Veda Haccında Peygamber Efendimizle birlikte yüz bin kişi Hac yaptı. İlk hac olduğundan ve haberleşme imkânlarının yetersizliğinden pek çok eksiklik ve yanlışlıklar yapıldı. Hacılar Efendimize gelerek, eksik ve yanlışlarını arz ettiler, ne yapılması gerektiğini sordular.
Peygamberimiz bütün sorulara tek bir cevap verdi: Zararı yok.
Sen de, sembollerin ayrıntılarına takılma, bakman gereken yere bak.
Eksiği, fazlayı boş ver, teferruata boğulma, haccın ruhunu bozma.
Efendimizin dediğini söyle: Zararı Yok.
SON SÖZ
Şimdi artık, irfana ve şuura ulaşmış bir müminsin.
Sözleşmen mübarek olsun. Haccın mebrur olsun.
Allah seni kabul etsin.
Bizi Hac ve Umre ile de eğiten Rabbimiz; Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım.
Hayırlı pazarlar diliyorum.
Ankara, 31 Ocak 2016