Remzi Can ÖZTÜRK
Hayatı “kucaklayan” kırk denemeden mürekkep, başlıkta adı geçen eserin okumasını gece itibariyle bitirdim. Ardı ardına çevrilen sayfalar ve kitabın sağ üst kısmında gittikçe büyüyerek onlara eşlik eden, bir kez olsun bakma ihtiyacı hissetmediğim sayılar… Bazı kitaplar vardır ki, bittiğini ancak çevrilecek sayfa kalmadığında anlarsınız. Ben kaliteli kitap derim onlara, başkası başka şey… Herkes kendince bir ifadeyle onları ayırır diğerlerinden. Bu tür kitaplar, cilt veya karton kapak ile çizilen sınırlara tâbi değil; yazarının son noktayı koydu yerden, okuyucunun zihninde yazılmaya devam etme gibi bir ayrıcalıkları var. Ben, okuduğum her kitaptan sonra gözlerimi kapatır, ruhumu dinlerim. Kitap hakkındaki hükmü de o verir. Bu kitap içinde aynısını yaptım. Gözlerimi kapattığımda gördüğüm, sonsuz karanlık değil kitapta bahsedilen meselelere dair düşünce ve hayaller oldu. Hayatı kucaklayan, beni ise kuşatan yazılara dair sayısız düşünce ve hayal…
Bu girizgâh faslını tadında bırakarak eser hakkındaki görüş ve düşüncelerime gelelim.
Erol AFŞİN tarafından kaleme alınan bu kitabın ihtiva ettiği, insanımıza ve memleketimize dair çeşitli düşüncelerin kılavuzluğunda, kâh “öğrenip unuttuklarımıza” kâh yeni ve farklı düşüncelere doğru tefekkür deryasında başlayan yorucu, sancılı fakat aynı nispette değerli ve faydalı bir yolculuğa çıktım adeta. Kafka, “İnsanı ısıran ve sokan kitaplar okumalıyız. Okuduğumuz kitap bir yumruk indirerek bizi uyandırmıyorsa ne işe yarar.” der. Hayatı Kucaklayan Yazılar, sevimli mizacının altında, hakikatleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyan ve okurunu ısıran bir gerçekçilik barındırıyor bünyesinde. Umutsuzluğa sevk eden değil satır aralarında umudu daimâ muhafaza eden, çözüm odaklı bir gerçekçilik… Eğitim, kültür, dil sorunu, yozlaşan ahlâkî değerlerimiz, başarı hikayeleri, empati, okumanın önemi, sevgi, çocuk gelişimi, bilişim teknolojileri ve internet gibi hayatın çeşitli alanlarında meşgale edindiğimiz yahut bir şekilde temas halinde olduğumuz konularda öğretici bir üslupla kaleme alınan denemeler, esere bir Kişisel Gelişim kitabı havası katıyor. Ayrıca yazar, şair ve mütefekkirlerden konuyla alakalı olarak alıntılanan ve satır aralarına serpiştirilen özlü sözler, içeriği zenginleştirmekle beraber anlatımı da destekliyor. Dil ve üslup olarak ise eserin genel itibariyle öğretici bir üslup ile kaleme alındığını, gayet açık, yalın ve akıcı bir dile sahip olduğunu ancak birden fazla yerde görülen yazım ve imlâ hataları ile anlatım bozukluklarının bu akıcılığı yer yer sekteye uğrattığını söyleyebilirim.
Son olarak… Bir solukta okuduğum, okurken de büyük keyif aldığım ve zihnimi sayısız düşünceye gebe bırakan “Hayatı Kucaklayan Yazılar” isimli eseri, küçük-büyük herkese hitap eden yapısı itibariyle her kitapsevere gönül rahatlığı ile öneririm. Ayrıca ilk kitabı olması münasebetiyle yazarını tebrik eder, bundan sonra ki yazı hayatında da çalışmalarının ve başarısının devamını temenni ederim.