Kenan EROĞLU
Odgurmuş: Bazı arkadaşlar her iktidar değiştikten kısa bir süre sonra; “Yanlış yapıyorlar”, “böyle olmaz, şöyle olmaz”, “Bu iktidar işbirlikçi“, “Bu iktidar AB ve ABD’nin kuklası“. “Ülke elden gidiyor ve bunlar bunu önlemiyor, yardımcı oluyorlar“. Vs. vs. şeklinde düşünüp eleştiriyorlar.
Ögdülmüş: Evet kardeşim durum bu iktidara has bir durum değil ki söylediğiniz konu her iktidar için geçerlidir. Böyle düşünen ve hareket edenler var. İnsanımız geldiğimiz duruma ve sonuçlarına bakarak yöneticiler hakkında hep olumsuz bakıyorlar. Peki, O zaman biz sonuçlara göre değil de işin aslının esasının neden böyle olduğuna bakalım;
Bu iktidarın (veya herhangi bir iktidarın) yaptıklarını ve icraatlarını kısa bir süre bir kenara bırakalım ve kendi iç muhasebemize dönelim ve düşünelim. Bu iktidar olmasaydı da yerine başka bir iktidar olsaydı bu şekilde feryat edenlerin kanaatleri değişecek miydi? Değişmeyecekti. İktidarın icraatları değişmediği halde ona bakış açımız değişecek miydi? Ya da neler değişecekti ki o iktidar ve her iktidar bir takım mesnetsiz-mesnetli suçlamalarımıza maruz kalmasın. Öyle görünüyor ki bu şekilde düşünen bizlerin iktidarda olmadığımız müddetçe kanaatlerimiz bu şekilde kalacaktır. Kendimiz dışında herkesi suçlamaya devam edecek gibi görünüyor.
Odgurmuş: Herkese ve her duruma eleştiri getiren insanlar, diyelim kendileri iktidar oldular, o zaman acaba ne yapacaklar.
Ögdülmüş: Ne yapacaklar. Önce büyük iddialarla iktidara gelecekler. Bu kez de bu güne kadar sol iktidarlarda örneğini gördüğümüz gibi önce kendilerinden önce iş başında olanları daha sonra da bu eleştiri alışkanlıklarından kurtulamayacakları için belki de kendi kendilerini eleştireceklerdir.
Şimdi biraz bakalım:
Bizim geleneksel suçlayıcı-eleştirel mantığımıza göre,
-Mevcut iktidarın Yerine gelenler de yine, AB’nin ve ABD’nin kuklası olamayacak ve biz onu ABD’nin kuklası olmasa bile suçlamayacak mıyız?
-Ya da taraftarı olmadığımız bir iktidar, kim olursa olsun her zaman kötüdür, her zaman işbirlikçidir. Ne yaparsa yapsın yanlıştır düşüncesinde olmayacak mıyız?
Burada önemli olan, iktidar ve iktidardakiler değildir. Önemli olan eleştiri getiren bizlerin sabit fikirlerimizdir.-Aramızda bulunan bazı fanatiklere göre; İyi şey olarak, başarılı icraat olarak değerlendirilebilecek konu ancak ve ancak kendimizin içinde bulunduğu iktidarla gerçekleşecektir. İçinde kendimiz yoksak yapılan her icraat kötü, söylenen her söz yanlıştır.
-Tabi bu düşünce ne kadar doğrudur o ancak iktidara gelindiğinde anlamak mümkün olacaktır.
Odgurmuş: Efendim esasında her iktidar kötü, her hükümet başarısız, her söz ve icraat yanlış mıdır?
Ögdülmüş: Esasında her iktidarın kötü, her şeyin yanlış olma ihtimali zayıf bir ihtimaldir. Her iktidarın da iyi yanları ve iyi icraatları olduğu gibi, bize yanlış gelen veya zamanla yanlış olduğu ortaya çıkan icraatlar elbet vardır. Fakat biz olumsuzluğa odaklandığımız için bizim gibi fikir hareketlerine katılan ve o fikre sabit bir şekilde bağlanan kişilerin ön yargılarımızdan bu durum bize öyle geliyor. Her şey olumsuz görünüyor
Katıldığımız ve bazen körü körüne inandığımız için; Görüşlerimizi, düşüncelerimizi, fikirlerimizi, bakış açımızı ve hatta görüş ve düşüncelerimizin doğruluğu üzerinde bir kere göz atmayı denememiz asla düşünülemez. Biz artık inanmışızdır. Kimse bize en azından bir kere durumu gözden geçir diye soramaz, buna gerek de yoktur, biz ve bizim gibiler artık asla yanlış düşünmez. Bizim her konuya verilecek cevabımız (şablonumuz) vardır, onda yanlış yoktur.
Odgurmuş: Olaylara parti-örgüt gözüyle baktığımız zaman, İyi adam dediğimiz insan her zaman, nasıl oluyor da karşı tarafa geçince kötü adam oluyor.
……………
Sözün Özü:
“İnsan ne kadar az düşünürse, o kadar çok konuşur.”