İnsan Denizi
Post yayıncılık
İnceleme
Burak Sarıcı
Olayların arasında kendini hayatını bulmaya çalışan bir aile babasının ilginç hikâyesidir. Yazar Kahramanımızın hayatında yaşadığı çalkantıların ayrıntılı bir biçimde fakat akıcı dille anlatılmıştır. Okuyucuların bir kitabı bir solukta bitireceği şüphe götürmeyecektir. Yazar olay örgülerinde yer yer karmaşıklara yer vererek okuyucu merakta bırakmaktadır. Yer yer ilginç ve derîn diyaloglarla okuyucuyu kendi dünyasında sohbet ortamına çekmiştir. İfade ediliş tarzı olarak yazarın romanda kahramanı dışarıdan ve bazen de kahramanın kendi iç dünyasını betimler bir bakış açısıyla da yazılması sayesinde romandaki yan kahramanların Ekrem’e karşı düşüncelerini ve tepkilerini daha iyi yorumlaya bileceğiz.
Eserinde yazarın sanatsal yaratıcılığı önemli yer tutan ve gerçekçi bir üslupla kaleme almış olduğu romanında ölüm cezasından kurtularak yabancı bir şehirde zorlu hayatına devam etmekte, geçmiş zamanda yaptıklarından kaçmaktadır ancak kahramanımız için hiçte kolay olmayacaktır. Yazar, kahramanının bu macerasının asıl altında yatan nedeninin yanında okur penceresinde kahramanın adam öldürmekten zevk aldığı, pişman olduğu, ailesi için daha iyi bir hayat sürmesi, para kazanması için her türlü işi yaptığı ve hatta hiç kimseyi tanımadığı bir şehirde bir süre hayatta kalabilecek kadar ‘barınma’ bir yerlere aitlik hissetmek isteyen bir boşluğunda ailesini bile geride bırakabilecek düşler kuracaktır.
Kahramanımız hayatını hayalleriyle yaşasa da kısaca kendi çıkarsamama göre erken yaşlarından, çocukluğunun bittiği, çağlardan itibaren macerasından çıktığını ve kendisini kaderine teslim ettiği yıllara kadar amaçsız macerasız aktığını düşünerek ve sürekli kendisine başkalarının gözünden bakarak yargılayacak yadırgamıştır. Bu ruhsal çöküntü halinin başlıca sebepleri bu insan denizinin ve toplumsal düzenin izin vermediği kırılma noktaları yaşamış sonuçlarını da ağır şekilde ödemiş yaptıklarından dolayı da kendisinin yaşadığı hayatı ceza olarak görmektedir. Ancak cezasından kaçmak istemesini sadece kendisini düşünerek değil ailesinin selâmetini daha çok ön plana almaktadır. Yine de yaptıkları gerçek ile hayâli bir birinden ayıramadığı bir insan denizinde sürekli gözü önüne gelmektedir. İnsan denizine uyum sağlayamayan Kahramanımız Ekrem sürekli bir çıkış noktası aramaktadır. Sürekli kendisini başka bir gücün kontrol ettiğini düşünerek insanlara yaptıklarına uyum sağlayamıyordu. İnsan Denizi eseri kahramanı Ekrem’in öldürüp öldürmediği konusunda okuyucunun da şüphelendiği ve sürekli korktuğu kişi Göyüşov’u gerçek ve hayâlden ayıramamaktadır. Yazar eserinde az sayıda kahraman yaratsa da ilginç bir başkahraman yaratarak gelişen olaylarda yer yer değişken tavırlar sergileyen kahramanı okuyucular okurken sürekli bir gerilim halinde olacak bazen de kahraman gibi hayâl kırıkları yaşayabileceklerinin haberini vermeliyim. Hikâyede yer yer anlamsal olarak boşlukta kalmış deyişlerle kafada soru işareti bıkacak anlam kargaşasını hissedecektir. Genel anlamda eser kahramanı Ekrem’i farklı hikâyelerde ve kendini tanıyamadığı kimlikte bulacağız. Yazar hikâyeyi sonlandırmamıştır belki ama kahramanın son bölümde bir türlü içinden çıkamadığı hayâli sonlanmış gerçekle yüzleşmiştir. Yazar baş kahramanın bir türlü son bulmayan korku ve çekince içindeki yaşamını kendi yazgısı olarak betimlemiştir.
Yazar kahramanın değişken ruh hallerini ilginç şekilde yorumlayarak olay örgüsüne değişken öznel bir yorum katmıştır. Okuyucu bu sâyede birkaç adım ötesini tespit edemeyecek, şaşıracak belki de kim bilir dersler çıkaracaktır.
Kahramanın maddeten ve daha çok manevî olarak da kendisinin bıraktığında o her şeyi umursayan tavırlarının olmadığı raddede artık yaralanmış çökmüş bir halde cezasını çekmeyi düş etmiştir; belki de doğru bir hayat için ve ne olursa olsun yaptıklarının karşılığı olarak gideceği son olarak gördüğü yerde de artık kendi gerçeğini bulabilecek midir?
Okuyucu bu kitapta ölüm gerçeği ile yüzleşmek istemeyen kahramanımızın ailesi için bütün zorluklarla mücadelesini kendi içsel çatışmaları ile bir arada hissedecektir. Kahramanımız bu süreçte bir noktaya kadar bu süreçte inanılmaz sabır ve dirayet gösterecek ancak zamanı geldiğinde yüzleşecektir. Bu süreçte okurlar onun dünyasında şaşıracak, üzülecek, büyülenecek ve kesinlikle olaylara kendini kaptıracaktır. Yazar eserinde okuyucuyu ele geçirmeyi başarmış okuyucu, kahramanımız için zaman zaman çıkış yolu arıyor ruh halinde kendini bulabilir. Bu anlamdan romanı bitirdiğinizde Yazar; düşüncenizde, kahramanın ruh hâlinde gelişen hangi olayın gerçek hangi olayın hayal olduğunu okuyucuya bırakmış gibi…
Eser türü bakımından tarzına yeni bir aydın bakış getirmiştir; okuyan için bakımından ise normalitenin dışında farklı bir deneyim sunacaktır. Anlatılan hikâye nazarında da dili de gayet açık ve karmaşık olmayan bu eser okurun her okuyuşunda farklı bir bakış getireceği şüphe götürmeyecek, okura bambaşka bir tat verecektir.