Ömer AĞAÇLI
İnsanın varoluş amacı ve bu amaca uygun hayatın, varoluşun anlamı, varoluşu var kılan Allah’ın düzeninde, bu düzeni açıklayan din alanında aramak zorunludur. Beşeri bilgi türleri alanında bilim, felsefe ve sanat alanında bu soruya cevap bulmak mümkün değildir. İlahi hakikatları kendinde toplamış olan Kur’an bu soruya açık ve net cevap vermiştir.
Kur’an yaratılış amacını 51/ 56 ayette şöyle ortaya koymuştur: “ Ben insanları adı c olan varlıkları bana kulluk ve ibadet etsinler diye yaratmış bulunuyorum.”
Değerli bir ilahiyatcı olan Salih Akdemir yazdığı “ Son Çağrı Kur’an” adlı mealinde bu ayete şöyle anlam vermiştir.” Ben insanları üflediğim ruhum vasıtasıyla içlerine yerleştirdiğim Tanrısal modelimi oluşturmaları için yaratmış bulunuyorum.” Bu anlamı sufi meşrepli ve gerçekci bulduğum içim daha uygun bulduğumu ifade etmek isterim. Çünkü ibadet etmenin amacı insanda Allah’ın ruhunun açığa çıkması ve insanın kamil bir insan konumuna yükselmesidir
İnsanın varoluş, yaratılış amacı ve bu amaç bağlamında ortaya çıkan analm, Allah’ı bilmek ve O’nun varlığına dünyada şahit olmaktır. İnsanın yaratılış amacını ve hayatın anlamını din dışında hibir kaynata bulmak mümkün değilidir. Beşeri bilgi türleri olan bilimin zaten böyle bir amacı da yoktur. Bu konuya felsefe ilgi duyar ama felsefenin de verdiği cevaplar gerçekci olduğunu söylemek mümkün değilidir. Benim anladığım kadarıyla bilim ve felsefe yaratılmışlar alanında olabilir. Din alanına giremez. Bilim ve felsefe ne varoluşu anlayabilir ne de mutlak varlık olan Allah’ı bilebilir. Vahyin zorunlu olması bu nedenledir.
Yaratılış amacı ve anlamı, insanın Allah’ı bilmesi, anlaması ve O’nun tecelli ve tecellilerin oluşturduğu düzeni bilmesi olunca, bu işlerin dünya hayatında nasıl gerçekleştirleceği söz konusudur.
Burada karşımıza “ salih amel “ kavramı çıkar ki salih amel, kısaca Allah’ın istediği biçimde yaşamaktır. SALİH AMEL, dince makbul olan işleri yapmak, ahlaki ve insani işler, temiz, iffetli işler, kısaca günah dışı işler olarak tanımlanabilir.
Salih amel ile ilgili Kur’an’da 40 ayet vardır. Salih amel iman ile birlikte zikredilir ki Allah’a iman söylem işi değil eylemle bunları yaşayarak gösterme işidir. Saalih amel, Allah’ın yarattığı insan doğası yani fıtrata göre yaşamanın adıdır. Salih amel hakikate göre yaşamak olduğu için, hakk’ın hakikatin yoludur.
2/277 ayette bakalım: “ İman edip salih amle işleyenler, namazlarını dosdoğru kılanlar, zekatlarını verenlerin karşılığı rabbin katındandır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklarıdr.”
Salih amel din kurallarına göre yaşamaktır. Bu da din kurallarına uygun yaşamaktır. Din kurallarının özü ahlak hükümleridir. Ameller insanın akibetini de belirleyicidir. Ne ekersen onu biçersin sözü ile anlatılmak istenen de budur.
Furkan 70:” Tövbe edip iman edenler, salih amel işleyenlerin Allah onların kötü işlerini iyiye çevirir.”
Meryem 96: “ İman edip salih ameller işleyenlerin gönüllerine Rahman sevgi koyar.”
Evet sevgi denilen ilahi duygu elde etmenin tek bir yolu vardır ki o da salih amel işlemektir. Aşkı başka yerde arayanların aklına şaşarım. Aşk, Allah’ın kula ikramıdır. İnsan doğru olmadığı zaman bu sevgiden mahrum olur. İstediğ kadar uğraşsın aşk, O’nun ikramıdır ve sadece ondan gelendir. Aşk her yönüyle ilahi kaynaklıdır. Aşkın beşeri olduğunu zannedenler yanılıyorlar. Aşkın kaynağı Muhammeddir. Muhammed’e uymayanlara muhabbet yoktur.
Allah insanı kendi olumlu sıfatlarına göre yaşamasını ister. Bunun için insana yol göstermektedir. Dinin asıl özü budur. “ Allah’ın ahlakı ile ahlaklanmaktır.” Ama tercih insana bırakılmıştır. İnsan hangi yönü seçerse karşılığı da ona göre gelir. İyiliğin ve kötülüğün karşılığı farklıdır. Bu noktada önemli hikmet ortaya çıkar ki Allah o kimseyi kendi gibi olanların arasına koyar. Yani insanın varoluş boyutunu değiştirir. Böylece o kimse daha bu dünyada iken cenneti ve cehennemi yaşamaya başlar. Yani insan amellerine göre bu dünyada alem değiştirir. Salih ameller insanı salih kullar arasına götürür.
Salih ameller manevi yükselişi de sağlar. Allah salih ameller işleyenleri ruhla destekler ve manevi yönden yükseltir. İnsan manevi yükselişle aklı ve idraki artar. Kesin bilgi le bilebilecek duruma gelir.
Son olarak konuyu şöyle bağlamak istiyorum. İslam kelimesi selam kelimesinden gelir. Selam,barış ve huzur anlamına gelir. Bu da Allah’ın yaratma yasalarına göre yaşamakla olur. Fıtrata uygun yaşama salih amellerdir. Kuru iman ve iddia ile bir yere varılamaz. İman kendini salih amelle göstermek zorundadır.