İsrail ‘Soykırım Suçlusu’ Bulunursa…

Tam boy görmek için tıklayın.

Prof. Dr. Celalettin YAVUZ[i] 

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere karşı sözde “meşru müdafaa” gerekçesiyle karadan, havadan ve denizden ölüm yağdırması devam edince Güney Afrika Cumhuriyeti, Uluslararası Adalet Divanı (UAD)’na İsrail’in soykırım suçu işlediğine ilişkin dava açtı. Bu dava ile ilgili hususları ve sonuçta neler olabileceğini tek sayfalık köşe yazısında ele aldık.

İsrail Aleyhine UAD’ye Açılan ‘Soykırım Davası” Hakkında Düşünceler

Normal şartlarda UAD’ye veya uluslararası bir hakem mahkemesinde dava açarken tek taraf yerine tarafların birlikte başvurması ve başvuran tarafların UAD’nin yetkisini de tanımış olması gereklidir. Güney Afrika UAD yetkisini tanırken, İsrail tanımamaktadır. Ancak her iki ülke de 1948 tarihli ‘Soykırım Sözleşmesi’ne taraftır. Türkiye’nin önde gelen insan hakları hukukçuları arasında yer alan diplomatlarından Rıza Türmen’e göre, dava soykırım sözleşmesi gereğince açıldığından UAD yetkilidir. Tabii ki İsrail’in, soykırım yanında savaş suçu gibi farklı vukuatları da var. Bu ve diğer suçlar hakkında, İsrail’in UAD’nin yetkilerini tanımadığı için dava açılması mümkün değildir. Güney Afrika, açtığı soykırım davasında doğrudan mağdur değilse de insanlığın ortak çıkarını koruduğu gerekçesiyle ve anılan sözleşmeye göre “soykırımın önlenmesi ve cezalandırılması, sözleşmeye taraf devletin bütün diğer taraf devletlere karşı da yükümlülüğü”dür. Yani dava açılması normaldir. Ya da İsrail aleyhine açılan “soykırım suçu” davası kâğıt üzerinde normaldir.

Ancak İsrail’in “milli, etnik, ırki veya dini” esaslar çerçevesinde Filistinlileri tamamen veya kısmen yok etmeye çalıştığına ilişkin kasıt da gerekli. Yani İsrail sunduğu savunmasındaki gibi, “Meşru müdafaa gerekçesiyle devlet olarak öldürme ve yaralama işleri de dâhil fiilleri gerçekleştirdik. Ama etnik veya dini amaçlı bir temizlik/yok etme düşüncemiz yoktur!” dediğinde, köşeye sıkışmaktan kurtulabilecektir. Zaten sözde sivilleri korumak maksadıyla neler yapıldığını (saldırı öncesi yerleşim yerlerinin boşaltılması gibi) da savunmasına eklemiş.

Bir başka deyişle İsrail’in savunmasına göre, UAD’nin “soykırım” olarak nitelediği Bosna Krizi’nde çocuk-yaşlı 8000 erkeğin katledildiği Srebrenitsa olayının benzeri henüz yaşanmamıştır. Buna karşılık ise Netanyahu ve diğer İsrail devlet adamlarının Gazze Şeridi’yle ilgili söylemlerinde Filistinlileri yok etme kastı taşıdığı da ileri sürülmektedir. Buna rağmen İsrail’in soykırım suçu işleyip işlemediğinin sonuçlanması da uzun yıllar alabilecektir.

Öte yandan Güney Afrika davada geçici önlemler alınarak tarafların haklarının korunmasını, Srebrenitsa benzeri soykırımın önlenmesini, soykırım fiilini işleyenlerin cezalandırılmasını da istemektedir. Türmen’e göre, küresel baskı altındaki UAD’nin, geçici önlem alınması yönünde karar alması kuvvetle muhtemeldir. Aksi bir karar UAD’nin varlığını tartışılır hale getirir.

Bilindiği üzere İsrail’in soykırım suçu işlediğini ilk söyleyen ve savaşı durdurmak maksadıyla çırpınan Türkiye, davaya müdahil olarak bile katılmamış. Oysa Almanya, İsrail lehine müdahil olmuş! Bu durum “Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değdi mi?” sözünü hatırlattı.

İsrail UAD Tarafından Soykırım Suçlusu Bulunursa Hangi Ülke Ne Yapabilir?

UAD, daha önce Rusya-Ukrayna savaşı sırasında Rusya’nın askerlerini Ukrayna’dan çekmesi kararını almıştı. Ancak uygulanmadı. Bu olayda da Netanyahu, geçici tedbirler alınsa bile uymayacaklarını pervasızca söyledi. Kaldı ki ABD başta olmak üzere bazı Batılı ülkeler de Gazze Şeridi’ndeki harekâtın kesilmesinin söz konusu olamayacağını tekrar tekrar açıkladılar.

UAD’nin İsrail’i kesin olarak suçlu bulup bulamayacağını bugünden kestirmek zor. Çünkü UAD’ye dışardan müdahalelerin yapılması kaçınılmaz gibidir. Şayet suçlu bulunmasa bile İsrail, uluslararası alanda büyük bir yara almıştır. Buna karşılık İsrail suçlu bulunursa neler olabilir? Konu Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)’ne götürülebilir. Diyelim ki UCM de İsrail’i suçlu buldu. İsrail’e yaptırım nasıl uygulanacaktır? Yani BM Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin vetosuna takılacağı açık iken, tersine oy kullanan Rusya ve Çin, İsrail’le ilişkilerine mesafe koyabilecek midir? Arap ülkeleri, İslam İşbirliği Örgütü hatta Türkiye ne yapacaktır?

———————————–

Kaynak:

https://www.worldofturkiye.com/prof-dr-celalettin-yavuz-23-ocak-2024-israil-soykirim-suclusu-bulunursa/#google_vignette

[i] Güvenlik Politikaları Uzmanı

Yazar
Kırmızılar

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen