Mehmet MAKSUDOĞLU
Anthony Bryer, Peoples and Settlement in Anatolia and Caucasus, 800-1900 (London:Variorum reprints, 1988) IV, p. 485, note 3 “As for fratricide, it is true that Andronikos III Grand Comnesus executed his brothers Michael and George on his accession to the throne of Trebizond in 1332, before any known cases of Otoman fratricide.”
III. Andronikos Grand Komnenos, Kosova (1389) dan 57 yıl önce, Trabzon tahtına çıktığı gün, kardeşleri Mihail ve Yorgi’yi öldürdü.
Batılı yazarlar, Osmanlı’ya hiç de dost olmayan bu Batılı’nın bu îtirâfını görmezden gelirler, hiç sözünü etmezler, sanki kardeş katlini Osmanlı îcâd etmiş gibi, onu kalemlerine dolar dururlar. Nitekim, Rûmların bu konudaki sâbıkaları hiç de az değildir: İrene, altı yaşındaki oğlu VI. Konstantin’in gözlerini kör ettirmiş, Doğu Roma İmparatorluğunu (‘Bizans’ değil! Bu da ayrı bir oyun: kültürü 6. yy.da yunanlılaşmış olan Rûm İmparatorluğunu M.Ö. 660 yıllarında İstanbul’un küçük bir yerinde kurulup göçmüş ‘Bizans’ devleti yerine koyup Roma İmparatorluğunun vârisi olmak oyunu; Bizans, Fâtihten 2000 yıl önce kurulup göçmüştü.) altı yıl boyunca Augusta adıyla yönetmiştir. Oğlu VI. Konstantin’e olan vasîliğini, önce ortak hükümdarlığa çevirmiş, 797 de onu tahttan indirip İmparatorluğu tek hâkim olarak yönetmiştir: [The Cambridge Mediaeval History, ed. by J.M. Hussey, (Cambridge : 1967), IV. Part II, p. 5. ] ; Herbert J. Muller, The Uses of the Past : Profiles of Former Societies (New York: New American Library , 1954) p.16.
Bilindiği gibi, 1204 yılında IV. Haçlı Seferi için yola çıkan Avrupa’lılar, İstanbul’u zaptetmişlerdi de Roma İmparatorluğu Pontus’ta devâm etmişti.
“Rumlar kardeş katlini Osmanlı’dan öğrendi” iddiâsındaki Batılı’lara karşı Bryer Efendi, ‘Hayır, Osmanlı Rûmlardan öğrendi ama, Pontus küçük bir devletti, Fâtih bunu kurala bağladı’ diye sûret-i haktan görünüp bir yandan da suçlamaktadır. Halbuki, esâs olan “model” olmaktır, “çığır açmaktır”.
Kardeş katline mecbûr eden sebebi zâten etraflıca açıkladınız. Sultan İkinci Murâd İstanbul’u kuşatınca, Rumlar, amcası Mustafa Çelebi’yi salıverdiler; Osmanlı Devleti 1422 de fiilen ikiye ayrıldı da Ulubat suyu başında Vezîr İvâz Paşanın kurnazlığıyla tehlike atlatıldı, bu defa da Murâd Hân’ın küçük kardeşi 13 yaşındaki Mustafa ortaya sürüldü, o zavallı çocuk da hayatıyla ödedi. Rûm İmparatorluğu, böylece, İstanbul’u kuşatmış olan Sultân Murâd’ı, kuşatmayı kaldırmak zorunda bırakmıştı.
Kardeş katli konusunda; onbinlerce asker öleceğine, devlet yıkılacağına, Osmanlı, fedâkârlığı kendi âilesi içinde yaptı.