Covid19 sonrası ne ekonomi ne de politika aynı kalmayacak. Dijital ekonomi tüm insanları dijital yerli ve dijital göçmen olarak ikiye ayırdı.
Covid19, dijital ekonomiyi hızlandırarak; alibaba, amazon gibi dev eticaret şirketlerinin çok hızlı büyümesine neden oldu.
Ali Baba eticaret sitesi dijital yerli trend yol şirketini 728 000 000 USD satın aldı
Dijital yerliler tüm dünyada sosyal medya ile iletişimi hızlandırırken, açık bilim ve açık kaynak yazılımları ile oyun tasarımları bile dünyanın her yerine kolayca ulaşabiliyor. Peak’in kurucusu olan Dijital yerli Sidar Şahin’i yerli bir tek boynuz olan şirketini 1 800 000 000 USD ye sattı
Sosyal medyada bilginin hızlı yayılması egüncer (blogger) lerin gündemi belirlenmesiyle belirli konulara odaklanan dijital yerlileri PEAK gibi milyar dolarlık şirket yaratmasını sağlıyor. Bilgi demokratik olarak yaygınlaşırken, bilgi kirliliği de çok önemli bir konu olarak dijital ekonominin en büyük problemi oluyor.
Dijital yönetişim ilkeleri olarak ” Köni, Uz, Tüz, Kişi” benimsenmesi OECD Corparate governance ilkeleri gibi bir etik kod işlevi görebilir. Endüstriyel internet ile akıllı fabrika, akıllı ev, akıllı oto gibi sistemlere ulaştığımız bu günlerde “akıllı kentler” kurmak için #karezCanal2050 köni,uz,tüz,kişi ilkeleri referans alınabilir. Akıllı bir dünyayı kurmak için dijital yerliler inovasyon ile akıllı tarımdan akıllı sanayiye birçok dijital çözüm paketleri üretiyor. Dijital göçmenler uyum sağlamaya çalışıyor zaman. İnternet üzerinden, alışverişe de toplantı yapmaya da, egüncer-blogger- olmaya da başladılar.
Biruni-Ahi Evran dijital kümelenme organizasyonu sosyal medyanın gücüyle kolayca kurulabilir, sanal fuarlardan e-ticarete yeni alış veriş platformları geliştirilebilir. Şu anda okuduğunuz dijital think tanks- sanal düşünce ağları- ile covid19 sonrası dijital göçmenler, yeniden tedarik zincirleri kurabilir. Eğer başını betona gömen iş adamlarımız covid19 sonrası ekonomipolitik özleştirisini yapabilir ise.
Dünyada bu öz eleştiriyi yapan çok yararlı bir referans kitabı İş Bankası Kültür Yayınları yayınladı. Bazılarına göre, adaletsizliğin sürekli arttığı dünyada eşitsizlik uçurumları giderek derinleşirken, kimileri de gelirler ve servetler arasındaki mesafelerin doğal bir eğilimle daraldığını, sisteme dışarıdan müdahale edilmezse bu sürecin daha sağlıklı işleyeceğini ileri sürüyorlar. Peki, bu konuda bir fikir oluşturabilmek için eşitsizliklerin uzun vadeli değişim eğrisi hakkında, yani eşitsizliğin dünden bugüne tarihi hakkında bilgi sahibi olmak gerekmez mi?
On beş yıllık bir araştırmanın ürünü olan ve ekonomi terminolojisine yabancı olan okurlar tarafından da kolayca anlaşılabilecek bir dille yazılmış Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital, bu konudaki boşluğu çok geniş bir veri tabanıyla dolduruyor. Hem zaman hem de coğrafya içinde karşılaştırmalı bir yöntemin kullanıldığı bu temel eser, Thomas Piketty’nin sözleriyle, “bir ekonomi kitabı olduğu kadar, bir tarih kitabı” da olma özelliğini taşıyor.
Kitabı okuduğumda aklımda kalan en önemli cümle “we are the 99%”. Thomas Piketty dünyada %1 serveti elinde tutan finans elitlerine odaklanmış. Söylediği forbes500 de ki milyarderlerin tüm servetlerini ve Çin, Suudi Arabistan ve Norveç vb. varlık fonlarını topladığında, dünya ki tüm servetin %3 ne karşılık geldiğidir. Finans kapitalizmi reel ekonominin on katından fazladır. Sadece İsviçre bankalarında kayıt-vergi dışı minimum dünyadaki servetin ,%10 u olduğu tahmin ediliyor. Bugün sadece ülkemiz de değil tüm dünya da milletler, şirketler, devletler borçlu. Uluslarüstü ve çok uluslu şirketler karşısında ulusal ekonomilerin içine düştüğü bunalımı covid19 ortaya çıkardı. Dijital yerliler, eğer dijital göçmenlerin Thomas Piketty nin çözüm önerilerine dikkat çekebilir ise, yeni bir dünya dijital ekonomi düzeni kurulabilir. #karezCanal2050 köni,uz,tüz, kişi ilkeleri ile Altay dağlarından gelen su Turfan da üzüm bağlarını sulayabilir. ERDAL ARIKAN ın polar kodu akıllı kentleri yaratıyor.
Bir Erdal Arıkan yeter dünyayı değiştirmek için. AB ve ABD’ nin covid19 ile maskesi düştü. Rusların ve Çinlilerin yaptıkları ve yapacakları zaten ortada. Dijital Yerlileri, biz dijital göçmenlerin anlamaya çalışması gerekiyor. %1 finans elitlerin, çok uluslu şirketlerinin, ulus devlet ekonomilerini nereye düşürdüğü araştıran herhangi biri kolayca bulabilir veya egüncer leri takip edebilir. undefined gibi o kadar çok egüncer -blogger- var ki tarihe yani sosyal medyaya kayıt düşen. Okumayı sevmeyen youtuber ları izleyebilir. Sosyal medya hem olumlu, hem olumsuz yönleri ile bugün en önemli kaynaktır ama ilkesizdir. Dijital Yönetişim bu nedenle önemlidir. Kişilik haklarının korunmasından, bilgi paylaşımına geçerlidir #karezCanal2050 ilkeleri. Tarih bilincine sahip olmadan gelecek, şekillendiremez.
#karezCanal2050 dijital yönetişim ilkeleri “köni,uz,tüz,kişi” tüm dijital yerli ve göçmenleri birleştirebilir. Çünkü
We are the 99%.*
*not: T.C. deki hiç bir yerli milyarder “%1 finans elitine” giremiyor. Global 100 de hiç bir yerli sanayi ve finansman şirketimiz yok. O nedenle başını betona gömen tüm iş adamlarımıza Thomas Piketty’nin “kapital” adlı kitabını okumasını öneriyorum covid 19 sonrası ekonomi-politik gerçekleri anlamaları için. Dolar kuru ve faiz oranı takip etmenin ekonomi politik hiç bir değeri yok.