Keklik Gibi

Keklik Gibi

Ben bir türküyüm.

Keklikçe süzerim kanatlarımı.

Gezdiğim yerleri kınalarım sevda sevda…

Kuşun değeri gövdesinden değil kanadından sesinden gelir bilirim.

Yaslandığımız bir kayadan su içeriz derdimizce.

İner bir dereye varırız şükrederek.

Şahinle dost olmayız biz.

Ama düz ovada vururlar bizi hoyrat eller.

Ben bir türküyüm…

Kınalı… Vurgun…

Yollar Seni

Yol bilmeze yol sorarız da söyledikleri yola dökülür, sivri sivri yüreğimize batar sonra.

Bir perde iner gözümüze.

Hüzün kokusu siner dört bir yanımıza.

Üşüyerek yanarız.

Hayatın sıcağı da soğuğu da bizim içindir ama biliriz ki gözümüz gördüğünden büyüktür.

Görmek, duymaktan iyidir.

Az söyleyip çok dinlemek gerekir, zira iki kulak bir dil içindir.

Engin Ol

Bazen bir taş gelir oturur göğsümüze, nefes alamaz oluruz.

Ateşle ok arasındadır zaman.

Bir güzel görürüz ki gönlümüz doymaz güzelliğine.

Sevda çiçekleri açar bir bir.

Açanların tütsüsüdür başımızı döndüren.

Biz güzel severiz.

Biz güzeli severiz.

Harput’un başından salarız avazımızı.

Sevda kokar türkülerimiz.

Gönlümüz enginlerde yücelir bizim.

Yazar
Mehmet Ali KALKAN

Eskişehir'de doğdu. Eskişehir Gazi İlkokulunu, Tunalı Ortaokulunu, Motor Sanat Enstitüsünü ve Çukurova Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünü bitirdi (1980). Bir müddet Eskişehir Belediyesinde ... devamı

Bu websitesinde farkı kaynaklardan derlenen içerikler yayınlanmakta olup tüm hakları sahiplerinindir. Sitedeki içerikler atıf gösterilerek kaynak olarak kullanlabilir. Yazıların yasal sorumluluğu yazara aittir. Tüm Hakları Saklıdır. Kırmızlar® 2010 - 2024

medyagen