İbrahim BAYKAN
Çinliler ülkelerinde ne kadar atık malzeme varsa toplayıp ürüne dönüştürüyor. Bunlarla ülke ekonomilerine katma değer yaratırken çevre kirliliğini de önlemiş oluyorlar.
Sağlığa zararlı bu maddelerden yapılan kırtasiye ürünlerini de bizim gibi gelişmekte olan ülkeler ithal ediyor. Konunun buraya kadar olanı ticari faaliyettir. Bir yönü de var ki kırtasiye vurgunu.
Kırtasiye ürünlerinin tamamına yakını yukarıda belirtilen aşamalardan geçmiş ürünlerdir. Başta eğitim olmak üzere tüm hizmet sektörünün olmazsa olmazı olan bu kırtasiye ürünleri sağlığımızı kanserojen etkisiyle olumsuz etkilemektedir.
Alın size kreşe kaydolacak bir çocuğun velisinin eline tutuşturulan kırtasiye listesi:
12’ li büyük boy kalem boya
6 ‘lı parmak boyası
6’lı yüz boyası
12’li gazlı kalem (faber castell )
4 adet tahta kalemi
2 adet kurşun kalem,kırmızı kalem,kalemtraş,silgi,kalemlik
6 adet büyük boy peligom
2 adet büyük boy prit
2 renk kalın rafya
Büyük boy kareli defter
3 adet koli bantı (şeffaf )
15 renk fon kartonu ( fosforlu )
5 renk oluklu mukavva (fosforlu)
4 top beyaz A4 kağıdı – 1 top çizgili A4 kağıdı
2 top renkli A4 kağıdı (fosforlu)
4’lü oyun hamuru (play doh )
2’şer adet soba boyası (gümüş ve altın sarısı)
1 adet makas
6 adet renkli sim
3 kutu pul -1 Adet misina
5 renk keçe (1’er metre)
1 adet graf kağıdı
30 adet şeffaf dosya
1 adet küçük boy resim çantası
5 adet tam mukavva
1 adet büyük boy hikaye kitabı (yaş grubuna uygun )
2 adet sticker
2 adet eğitici çizgi film cd (yaş grubuna uygun )
5 renk grafon kağıdı
0n’ lu eva kağıdı (simli yada düz)
12’li pastel boya
Tam Otuz Bir kalem kırtasiye malzemesi. Binlerce kreşin milyonlarca öğrencisini bu kalemle çarparsanız inanın çarpılırsınız. Sıkıysa almayın; çocuk okulun kapısından içeri giremez. Merak ettim ve üşenmedim kabaca bir hesap yaptım sadece bir çocuğun yukarıdaki listesinin tutarı tam 650TL. İki çocuk için 1300TL.
Bu malzemeler evde dursun da ihtiyaç olduğu günler çocuğuma vereyim de diyemiyorsunuz. Bunların eksiksiz bir şekilde okula teslim edilmesi şartı var. Şeytan da bana diyor ki; bu işte bir bit yeniği var.
Nasıl mı?
Alın size; bana şeytanın dedikleri:
*6 Yaşında bir çocuk okul döneminin üçte birisini mevsimlik hastalıklar nedeniyle Okuluna gidemezken; bunca yüklü malzemeyi nasıl tüketir?
*Okul idaresi aynı çocuktan her yıl aldığı malzemelerin artanlarını nasıl değerlendirmektedir? Kırtasiyecilere satarak nakde mi çevirmektedir?
*Bazı okulların kantincileri; öğrencileri potansiyel bir müşteri mi görmektedir?
*Ucuz diye sağlığa son derece zararlı bu ürünlerin zararlılık etkilerini okul idareleri hiç mi dikkate almıyorlar? Yoksa liste tam gelsin de nasıl gelirse gelsin mi diyorlar?
*Aynı ortamda eğitim alan çocukların düşük ve yüksek kalite ürünlerden karma bir etkinlikte; daha açık bir ifadeyle sağlığa daha az zararlı ürün getiren çocukların velileri nasıl rahat olacaklar? Daha pahalı bu ürünleri boşuna mı aldılar?
*Yoksa bu afili eğitimde okullar arası bir yarış ve rekabet mi var?
Neden ne olursa olsun bu aşırı renkli eğitim hem sağlık hem de ekonomik açıdan hiç de doğru değil. Ben çocukların bu doymuşluktan mutlu olduklarına da inanmıyorum.
Bizlerin; bir kurşun kalemi, silgisi, kalemtıraşı, bir kırmızı kalemi, ana renklerden oluşan sulu boyası vardı; ara renkleri de kendimiz yaratırdık. Üç parça elişi kâğıdı vardı ama daha sağlıklı ve daha mutluyduk. Patates baskısından yaptığımız sulu boya baskısı sağlığımıza hiçbir zararı olmadığı gibi yaratıcılığımızı da geliştirirdi.
Buradan okul yöneticilerine sesleniyorum:
Elinizi vicdanınıza koyun; kendi çocukluğunuzu göz önüne getirin ve bu uygulamanızı lütfen bir gözden geçiriniz.
Ayrıca Çin ekonomisinin neden güçlendiğini şimdi daha iyi anladınız mı?