İbrahim BAYKAN
Çölde deve kervanı ilerlerken; küçük bir kuş develerin bıraktığı boku yemiş; hemen bir hurma dalına konmuş ve ötmeye başlamış.
Bunun sesini duyan atmaca gelmiş kuşu kaptığı gibi midesine indirmiş. Bunu gözlemleyen bir kervancı; Kervancı Başına sormuş: “Kervancı Başım; kuş geldi bizim devenin bokunu yedi, atmaca da geldi kuşu yedi nedir bunun kerameti?”
Kervancı başı; “Bok yiyen ağzını açmaz açarsa sonu böyle olur.”
******************************************************
Ağa ve Marabası At arabasıyla tarladan döner. Maraba içinden böyle bir arabaya sahip olma hayali geçirir ve dayanamaz Ağasına; “Ağam şöyle bir arabam ve Atım olmadı diye ilenir.”
Tam da At o sırada büyüğünü yapmaktadır ve Ağa: “Tut avucunu şu boku ye At da senin araba da senin” Maraba hemen fırsatı kaçırmadan bir avuç boku yer.
Bir müddet giderler Ağa bu işten çok pişman olmuştur ve At ve arabasını Marabadan geri ister. Maraba da; “Ağam; sen bana bunu bir avuç bok yemem karşılığında verdin; çok istiyorsan bir daha ki sıçtığında sen ye tekrar sana vereyim”
Yolculuğun devamında at tekrar sıçar ve Ağa hiç tereddüt etmeden bir avuç boku yer ve sahibi olduğu At ve arabasına tekrar kavuşur. Maraba Ağaya döner; “Ağam at ve araba zaten senindi iyi de biz bu boku neden yedik?”